Prof. Dr. Alper Şener, “Mikoplazma enfeksiyonu çocuklarda daha dominant hale geliyor. Bazen sinüziti taklit ediyor. Yüz, baş ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve geniz akıntısı birlikte devam eden uzun süreli öksürük görülebiliyor. Bazı çocuklarda bu 3-4 haftayı bulabiliyor. Tam tipik bir bakteri değil, bakteriyle virüsün arasında bir enfeksiyon etkeni diyebiliriz. Mikoplazmanın aslında sahada görülen solunum yolu enfeksiyonlar içerisinde sık sık karşılaştıklarımızdan birisi” dedi.
Avrupa Birliği ülkelerinde ‘mikoplazma’ enfeksiyonlarının arttığına yönelik geri bildirimler olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Şener, “Çocuklar birkaç kere enfekte olduktan sonra devam eden boğaz ağrısı, kuru öksürük, devam eden zatürre tablosuna sebep olabiliyor. Şu anda Çin’de ve İngiltere devam eden bazı koronavirüs şüpheli olgular da çocuklarda özellikle ‘mikoplazmaya yönelik bir tanı var. Bunların bir kısmının ‘mikoplazma’ olduğu, koronavirüs enfeksiyonu olmadığına yönelik geri bildirimler var. Türkiye için baktığınız zaman özellikle 7 yaş üstündeki çocuklarda solunum yolu enfeksiyonunda bir artış var. Bu mevsimsel bir artış. Bunların ciddi bir kesimi ‘mikoplazma’ olabilir. Sahada örnek analiz yapmadan net bir yorum yapmak mümkün değil. Öyküden ve sahada karşı karşıya kaldığımız hastalardan yola çıkarak yorum yapabiliyoruz. Üniversite çağındaki çocuklarda da bu tablolarla karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.