Aktif bir fay zonunun uzun süre deprem üretmeyen kısmı olan sismik boşluk, deprem olasılığını artırıyor. Çünkü uzun süreli hareketsizlik, gelecekte büyük bir depreme yol açabiliyor. DEÜ DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, uzun süre hareketsiz kalan ve deprem yaratma olasılığının bulunduğu sismik boşluklar hakkında bilgi vererek, “Türkiye ölçeğindeki faylar belirli bir deprem periyoduna göre çalışıyorlar. Yani bir bölgede yeterli derecede gerilim birikmediği sürece, o fay kırılmıyor. Her fayın kendine göre deprem tekrarlama periyodu var. Mesela Kuzey Anadolu Fayı üzerinde 150 yılla 400 yıl arasında değişiyor, farklı fay segmentlerine göre. Faylardan biri diyelim ki 150 yılda bir kırılıyorsa, bir sonraki kırılma için 150 yıl geçmesi gerekiyor. Batı Anadolu’da biraz daha tembel faylar var. Yaklaşık 1000 yıl, 800 yıl, 2 bin yıl geçmesi gerekiyor, bir fayın tekrar deprem üretebilmesi için. Bu anlamda Türkiye ölçeğinde yaklaşık 20 yerde deprem üretme olası olan fay var. Biz bunlara sismik boşluk diyoruz. Yani yeterli derecede gerilim birikmiş artık her an kırılabilecek fay parçaları. Mesela İstanbul güneyindeki Marmara Denizindeki fay o sınıfta değerlendiriliyor. O yüzden bilim insanları ‘Orada her an deprem olabilir’ diyor. Gerilim zamanını bitirmiş. O yüzden zamanı doldurduğu için ‘Her an kırılabilir’ deniliyor. Doğa mutlaka bizim dediğimizi yapmak zorunda değil. Buna rağmen oradaki fay, deprem üretmeden uzun süre daha kalabilir. Büyük deprem üretmeden çok küçük depremlerle enerjisini boşaltabilir. Böyle örneklerde var dünyada” diye konuştu.
O BÖLGELERDE DEPREM DAHA OLASI
Açıklamasını sürdüren Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bilimsel çalışmaların özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı ve sonundaki İstanbul tarafıyla, Bingöl- Erzincan arasındaki bölgede yakın zamanda deprem olacağını gösterdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Benzer özellik Doğu Anadolu Fayı’nda da var. Yakın zamanda deprem üretme olasılığı olan faylar sınıfında değerlendiriliyor. Özellikle Bingöl tarafları, Maraş, Malatya tarafları ve Antakya tarafları bu sistemin içinde değerlendiriliyor. Adıyaman tarafları da o şekilde, tabii Erzurum taraflarında var, Ağrı taraflarında var. Aydın, Denizli, Muğla taraflarında var. Mesela Muğla taraflarında da önemli problemler var. Mesela Milas fayı gibi, Muğla fayı gibi, Yatağan Fayı gibi faylarda uzun süredir deprem olmadığı ortaya çıktı. Burada deprem tehlikesi ve riski soz konusu. Gökova fayının, Ören segmenti benzer şekilde 2 bin yıldır kırılmayan bir parça. Benzer şekilde Balıkesir il merkezinden geçen Gökçeada segmenti 2 bin yıldır kırılmayan bir parça. O segment üzerinde Ovacık segmenti de yine uzun süredir kırılmayan bir parça, Türkiye’nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var. Yakın bir zamanda tekrar deprem olacak tabii ki deprem kaçınılmaz. Bu anlamda il düzeyinde, ilçe düzeyinde deprem master planını hazırlayıp buna göre uygulamaya koymak ve doğal afet riski tabanlı kentsel dönüşümleri tamamlamak gerekiyor.”