Profesörden ‘5 yıl mobbing’e uğradım’ şikayeti

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Su Eserleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, üniversite ve fakülte idaresinin, 5 yıl boyunca kendisine haksız soruşturmalar ve mobbing yaptığı gerekçesiyle savcılığa 9 sayfalık şikayet dilekçesi verdi.
Akdeniz’de biyoçeşitlilik ve sualtı ömürleriyle ilgili geniş çaplı araştırmaları bulunan AÜ Su Eserleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, fakülte dekanı Prof. Dr. Cengiz Deval tarafından mobbing ve haksız ve yöntemsiz soruşturmalara maruz kaldığı teziyle savcılığa kabahat duyurusunda bulundu. Prof. Dr. Gökoğlu, 9 sayfalık şikayet dilekçesinde Prof. Dr. Cengiz Deval’ın yanı sıra, Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Yılmaz Emre ve evvelki periyot rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal’dan da şikayetçi oldu. Dilekçede yaşadığı her şeyi ayrıntılı anlatan Prof. Dr. Gökoğlu, üniversite içerisinde kendisine yöneltilen ve haksız yere yapıldığını öne sürdüğü suçlamalar ve soruşturmalar nedeniyle ‘profesör’ takımının üç yıl kasti olarak geciktirildiğini, maddi ve manevi ziyanı olduğunu, üniversite topluluğunda prestijinin zedelendiğini, ruhsal olarak da olumsuz etkilendiğini, mahkemeler için yüklüce avukat parası ödeyerek maddi kaybı olduğunu belirtti.
‘DİJİTAL MOBBİNG UYGULADI’
Prof. Dr. Mustafa Ünal’ın rektörlüğü devrinde Prof. Dr. Cengiz Deval’ın vekaleten dekan olarak atanmasının 5’inci gününde mobbinge başladığını öne süren Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “İlk mobbing örneğini çabucak gördüm. Fakülte demirbaşları tüm akademisyenlerin kullanımına sunulmuş olmasına karşın sadece bana müsaade koşulu koşuldu. Tekrar ‘isimsiz ve imzasız bir dilekçe aldım’ diyerek etik bulunmayan bir mevzuyu üniversite etik şurasına şikayette bulundu. Müsaade dilekçeleri, görevlendirmeleri ve birtakım yazışmalarında daima sorun çıkarttı. Pandemi periyodunda dekan, öğretim üyelerini bilgilendirme gayesiyle WhatsApp kümesi kurdu ve bu kümeye beni dahil etmeyerek dijital mobbing uyguladı” dedi.
‘5 YIL ARAŞTIRMALARLA DEĞİL SORUŞTURMALARLA GEÇTİ’
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, hakkında yöntemsiz ve mesnetsiz halde 3 soruşturma açıldığını ve üniversitenin mahkemelerde 5 dava kaybettiğini, beş yılının araştırmalarla değil soruşturmalarla geçtiğini öne sürdü. Çeşitli sebeplerden hakkında soruşturmalar açıldığını, lakin bu soruşturmalarda şikayetçi, soruşturmayı açan ve soruşturmacıyı belirleyen kişinin Fakülte Dekanı Prof. Dr. Cengiz Deval olmasının mobbingin en besbelli ispatı olduğunu öne süren Prof. Dr. Gökoğlu, soruşturmacı olarak tayin edilen Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Yılmaz Emre ile hasımlığının olması nedeniyle itirazlarının dikkate alınmadığını argüman etti. Prof. Dr. Gökoğlu, “5 yılım gitti. 70 bin liraya yakın avukat masrafım oldu. 5 davayı da kazandım. Üniversite avukatıma para ödemek zorunda kaldı. Yani kamu ziyana uğratıldı. 5 yıl sonra benim haklılığım anlaşıldı. Ben de artık şikayetçi olup hakkımı sonuna kadar arayacağım” diye konuştu.
KİŞİSEL HASIMLIK ARGÜMANI
Su Eserleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Deval’in kendisiyle olan ferdî hasımlık nedeniyle daima mobbinge maruz kaldığını öne süren Prof. Dr. Gökoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Soruşturmalar, usulsüzlüklerle devam etti. Husumetlim olanlar soruşturmacım olarak atandı. Geçmişte eşim fakültenin dekanıydı, onunla husumetini benimle devam ettirdi. Hasımlığım olan biri hem şikayet etti, hem de soruşturmacı belirledi. Tekrar hasımlığım olan biri de soruşturmacım oldu. Her yer usulsüzlük dolu. Vaktin rektörüne çıktım, görüştüm. ‘Soruşturmacımla husumetliyiz değiştirin, soruşturma adapsız yapılıyor, koskoca Akdeniz Üniversitesi’nde beni soruşturacak öbür biri yok mu?’ diye uyardım. Vazifelerini yapmadılar, hatta buna çanak tuttular. Halbuki bulundukları makamın gereği olarak hakikat olanı yapmaları gerekirdi. Üniversite 5 dava kaybetti. Bu davaların mahkeme masrafları ve avukat paralarını üniversite ödedi. Kamuyu ziyana soktular. Üniversitede bu cins usulsüzlüklerin yapılması evvel misyonu başındaki rektörün ayıbı, ihmalidir.”
İddialarla ilgili yazılı açıklama yapan AÜ Su Eserleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deval ise “Bahsedilen bahisle ilgili bilgi sahibi değilim, varsa da yasal merciler karşısında gereği yapılır” dedi.