Onarımı yapılan 6 asırlık mescitte cuma namazları kılınacak

Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, – DENİZLİ’nin Kale ilçesinde yer alan, 6 asırlık Cevher Paşa Camii, restorasyon çalışması tamamlanarak, ibadet için hazır hale getirildi. Caminin yalnızca cuma namazları için açık olacağı kaydedildi.
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Kale Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Sanat Tarihi Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Beyazıt ve takımı tarafından 2014’ten bu yana hafriyat süreçlerinin sürdürüldüğü Tabae Antik Kenti’nin sınırlarında yer alan tarihi Cevher Paşa Camii’ndeki onarım çalışmaları tamamlandı. Araştırmalarla 15’inci yüzyılda Menteşe Beyliği devrinde yapıldığı belirlenen cami, birinci olarak 1819-1820 yıllarında onarıldı. Cami, 2007’de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından da restore edildi. Tabae Antik Kenti’nde süren hafriyat çalışmaları ve güvenlik nedeniyle 2013’ten bu yana ibadete kapalı olan cami, ilçe halkının talebi üzerine Denizli Valiliği, Kale Kaymakamlığı ve Kale Belediyesi’nin de desteğiyle Covid-19 önlemleri kapsamında tekrar ibadete açıldı. Antik kent içindeki mescitte yalnızca cuma namazları kılınabilecek.
‘NESİLLERİ BULUŞTURAN ESER’
Tabae Antik Kenti içindeki tek ayakta kalan eserin Cevher Paşa Camii olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Beyazıt, “Tabae Karia bölgesinin en kıymetli kentlerinden biri olan Tabae, Bizans periyodunda piskoposluk merkeziydi. Bölge 12’nci yüzyıl başlarından itibaren Türk hakimiyetine geçti. Tabae Antik Kenti içindeki tek ayakta kalan eser, Cevher Paşa Camii’dir. Mescitte ehl-i beytten olan Hz. Fatma ve Hz. Hatice’nin isimlerinin yazılı olması da Denizli’deki nakışlı mescitlerin içinde ayrıcalıklı yere koymaktadır. Jenerasyonları buluşturan tarihi yapıtlardan birine daha etkin olarak kullanmaya başlamanın sevincini yaşıyoruz” dedi.
‘ANA KAYANIN ÜZERİNE OTURMUŞ ŞEHİR’
Tabae Antik Kenti’nin kaya üzerine kurulduğunu da lisana getiren Beyazıt, “Antik periyotta kurulan kente ‘Tabae’ ismi verilmiş, ‘Taba’ ana kaya demek. Ana kayanın üzerine kurulmuş kent var burada. Bu yağmur sularından ötürü ana kayadan kopmalar kelam konusu oluyor. Bu kopmalarda taban suyunun yükselmesiyle oluşan kayanın erimesine neden oluyor. Buna yönelik birçok kuyu, sarnıç ve su boşaltma tahliye kanaları da açılmış. Bu 2 bin yıl öncesinden tespit edilmiş. Yaklaşık 2 bin yıl evvel beşerler burada heyelandan korunmak için kuyular ve kanal inşa etmiş. Caminin etrafında birçok kuyu ve kanal var. Yağmur sularından ötürü bu kuyularda toplanan sular caminin duvarlarında nem ve rutubete neden oluyor. Mescide ziyan veriyor. Günümüzde caminin etrafındaki bu kuyuların içini boşaltarak nem ve rutubeti önlemek istiyoruz. Bu yıl kazı çalışmalarına bu kuyuları da ekleyeceğiz” diye konuştu.