Öldürülen iş beşerinin ailesinin avukatı: Cinayet gasp gayesiyle işlendi

Süleyman EKİN/ANTALYA, – ANTALYA’nın Korkuteli ilçesinde, alacak -verecek problemi yüzünden çıktığı argüman edilen tartışmada Harun Algül’ü (36) av tüfeğiyle öldürdüğü teziyle ömür uzunluğu mahpus istemiyle tutuklu yargılanan Serdar Can’ın, cinayeti gasp maksadıyla işlediği argüman edildi. Şikayetçi avukatı Gencay Koç, “Yağma cürmüne teşebbüs olduğu tarafında kabahat duyurusunda bulunduk ancak şikayetimiz havada kaldı” dedi.
Olay, geçen yıl 5 Haziran akşamı, Korkuteli ilçesine bağlı Bayat Mahallesi’nde meydana geldi. Serdar Can ve Aydın Eser, teze nazaran borç- alacak sorununu konuşmak için Harun Algül ile M.Ö.’nün ortak olduğu soğuk hava deposuna gitti. Burada çıkan arbedede Harun Algül, av tüfeğiyle göğsünden ve bacağından vurularak öldürüldü. Olay yerinden kaçan Serdar Can ve Aydın Eser, bir mühlet sonra yakalanarak, gözaltına alındı. İkili, süreçlerinin akabinde sevk edildikleri nöbetçi hakimlikçe ‘kasten adam öldürme’ cürmünden tutuklandı.
‘MAKTULÜ TANIMAM’
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddaname Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede tabirine yer verilen sanıklardan Serdar Can, maktulün yaşanan arbedede tüfeğin ateş alması sonucu vurulduğunu, ölen Harun Algül’ü tanımadığını ve bir alış verişi olmadığını öne sürdü. Serdar Can, sözünde şunları söyledi:
“Aydın Eser arkadaşımdır. Maktul Harun Algül’ü tanımam. Olay günü Aydın Eser ve A.A. ile birlikte M.Ö.’nün ortak olduğu soğuk hava deposuna alacağımı almak için gittik. M.Ö. orada değildi. Depodaki M.B. isimli şahıs bize silah doğrultarak, ‘Hiçbir yere gitmeyeceksiniz’ dedikten sonra telefonda konuştuğu bireye, ‘Bunları rehin aldım. Çabuk gelin buraya’ dediğini duydum. Sonra otomobillerimizin anahtarlarını aldı. Bir müddet sonra ortam sakinleşti ve M.B. isimli kişi bizden özür diledi. Sohbet etmeye başladık. Sonra M.Ö. ile birlikte 5-6 kişi geldi ve Aydın Yapıt’a saldırdı. M.B. isimli şahıs silahını alarak yine yanımıza geldi. Ben de aracımdaki av tüfeğini aldım ve korkutmak için havaya bir el ateş ettim. M.Ö. tüfeğin üstüne atladı. Tüfeği çekiştirirken tüfek tekrar patladı ve Harun Algül’ün vurulduğunu gördüm. Sonrasında olay yerinden kaçtım.”
‘YÜZÜME YUMRUK ATTI’
Aydın Eser ise tabirinde, Harun Algül’ün M.Ö. ile birlikte olay yerine geldiğini belirterek, “Maktul bize ‘Siz kimsiniz benim depoma geliyorsunuz?’ diyerek yüzüme yumruk attı. Yere düştüm. Daha sonra birkaç kişi daha bana vurdu. Yerden kalkmaya çalışırken maktul Harun Algül, çay demliğini şakak bölgeme fırlattı. O sırada M.B. isimli şahıs silahla üzerime yanlışsız geldi ve 2-3 el silah sesi duydum. Lakin kimin ateş ettiğini görmedim. Harun Algül’ün yere düştüğünü gördüm. Bu sırada M.Ö. ile Serdar Can tüfeği çekiştiriyordu. Tüfek yeniden patladı. Sonrasında Serdar Can ile birlikte olay yerinden uzaklaştık” dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen evvelki duruşmalarda, Aydın Eser tutuksuz yargılanmak üzere özgür kalırken, son duruşmaya, Serdar Can tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanık Aydın Eser ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşma eksiklerin tamamlanması için 17 Mayıs’a ertelendi.
‘SANIKLAR HAZIRLIKLI GELMİŞ’
Duruşma sonrası açıklama yapan şikayetçi avukatı Gencay Koç, olayın olduğu tarihte soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin dikkate alınmadığını söyledi. Sanıkların olay yerine hazırlıklı olarak, tüfek ve iki araçla geldiklerine dikkati çeken avukat Koç, “Sanıkların bir tasarı içerisinde hareket ettikleri ortadadır. Olay olduğunda, sıcağı sıcağına sanıklar hakkında ‘yağma’ hatasına teşebbüs açısından hata duyurusunda bulunduk, lakin tahkikat genişletilmemiştir. Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığı, bahse ait şikayet dilekçemize olumlu yahut olumsuz bir karşılık vermemiştir. Şikayetimiz havada kalmıştır” diye konuştu.
Davanın 1 yılın sonunda açılabildiğine dikkati çeken avukat Gencay Koç, “Kısıtlama kararı alınmış ve belgeye erişimimiz engellenmiştir. Kısıtlama kararına yaptığımız itiraz sonucunda dava fakat açılabilmiştir. Belgeye da dava açıldıktan sonra vakıf olabildik. Şu an yargılama devam ediyor. Gerçeklerin elbette ortaya çıkacağına inanıyoruz” dedi.