CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Anayasa Mahkemesi’nin aldığı Kur’an kursları karırına reaksiyon göstererek “Devlet gerekli nezaret ve kontrolü sağlayarak herkesin din ve vicdan hürriyetini temin etmek durumundadır” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Anayasa Mahkemesinin ‘Kur’an kurslarını kapatma’ kararına yaptığı yazılı açıklama ile reaksiyon gösterdi. Oktay, açıklamasında “KKTC’de Anayasa Mahkemesi’nin din eğitimine ait aldığı karar, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında bilhassa vicdanları yaralamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri çerçevesinde KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ve KKTC Başbakanı Sayın Ersan Saner ile telefon görüşmeleri gerçekleştirerek alınan bu kararı ve sonrasında yapılabilecek düzenlemeleri değerlendirdik. Dışişleri Bakanımız da bugün gerçekleştirdiği KKTC ziyareti çerçevesinde hususla ilgili değerlendirmelere devam etmiştir. Devlet gerekli nezaret ve kontrolü sağlayarak herkesin din ve vicdan hürriyetini temin etmek durumundadır. Millet egemenliğine dayanan mahkemelerin kararlarında milletin din ve vicdan özgürlüğünü yaralayacak kararlardan kaçınması gerekir” dedi.
‘DİN EĞİTİMİNDE ‘DENETİM VE NEZARET HAKKI BULUNMUYOR’ DEMEK KABUL EDİLEMEZ’
Oktay, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an ve din eğitim modelini KKTC ile paylaşmaya hazır olduklarını belirterek, “KKTC’de Din İşleri Dairesinin türel statüsüne dair bir değerlendirmeden yola çıkarak din eğitimi konusunda ‘denetim ve gözetim’ hakkı bulunmuyor’ demek ve bu yapıyı yetkisiz kılmak kabul edilemez. Ülkemizde olduğu üzere nasıl Diyanet Işleri Başkanlığı devletin nezaret ve kontrolü dahilinde din eğitimi verebiliyorsa KKTC’de de Din İşleri Dairesi’nin bunu yapabilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Biz, öbür pek çok alanda olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanlığımızın Kur’an ve din eğitimi, idare ve kontrol altyapısını, çalışma adap ve asıllarını da örnek bir model olarak KKTC ile paylaşmaya hazırız. Türkiye, geçmişte bu üzere Laiklik kisvesi altında vicdanı yaralayan yaklaşımlarla uzun yıllarını kaybetmiş ve Cumhurbaşkanımız başkanliğinde bunları geçmişte bırakmıştır” tabirlerini kaydetti.
‘BÖYLE GÜNDEMLERLE KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOKTUR’
Oktay, din ve vicdan özgürlüğünün en temel insan haklarından olduğunu belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Din ve vicdan özgürlüğü en temel insan haklarından birisidir ve Laiklik unsuru bu hakkın kullanılmasına asla mahzur değildir. Laiklik bireyin din ve vicdan hürriyetinin bir teminatıdır. Laiklik unsurunu, kısıtlayıcı ve baskılayıcı bir biçimde yorumlayarak, inanca zulüm aracı haline getirilecek bir yola girilmemelidir. KKTC’nin kuruluş ruhuna, Kıbrıs Türk Halkının yapısına ve milletin ruhuna hiçbir formda uymayan anlayışlara geçit verilmeyecektir. Ayrıca Doğu Akdeniz’de haklı gayretimizin devam ettiği bu süreçte ve 5+BM toplantısı arifesinde böyle gündemlerle kaybedecek vaktimiz yoktur. Kıbrıs Türk Halkına baskı uygulayanları ve zulmedenleri ne yazık ki sevindiren bu kararın uygulamada Kıbrıs Türk Halkının inanç özgürlüğünü ve iradesini dikkate alan bir halde düzenleneceğine inanıyorum. Atılan adımlar çerçevesinde kurslar açık kalacaktır fakat bu kâfi değildir. Bu sorunu kökten çözecek yasal düzenlemelerin yapılarak KKTC’de din ve vicdan özgürlüğünün garanti altına alınmasını önemsiyoruz ve takipçisi olacağız.”
Dev konserve markasının ürünlerinde salmonella tespit edildi!
Ünlü bir markanın konservelerinde yapılan testlerin ardından tehlikeli bir sonuç elde edildi. Konservelerde ölümcül bir bakteriye rastlanmasının ardından ise acil durum kararı...
Daha Fazla Oku