“Okulları açmadık çünkü bizim koşullarımız, ülkemizin yapısı, sosyal hayatımız, düğünlerimiz, cenazelerimiz, bütün bunların sosyo antropolojik fotoğrafına bakmak zorundayız” diye konuşan Selçuk, “Geriye doğru baktığımızda işin büyük bir kısmında müsterih olduğumuzu söyleyebilirim” ifadesini kullandı.
Sınavlara ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Selçuk, “Hiçbir şekilde sınav yok dersek bu, önümüzdeki 5-6 senenin eğitim sistemini felç etmeye yönelik bir şeye dönüşecek” ifadelerini kaydetti.
Dijital karnenin işareti veren Selçuk, ”Yüz yüze karne vererek hareketliliği artırmak gibi bir niyetimiz yok. Dijital karne söz konusu. Liseler için birinci dönemle ilgili notlandırma süreci bittikten sonra karne olabilir” diye konuştu.
Selçuk’un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Geriye doğru baktığımızda işin büyük bir kısmında müsterih olduğumuzu söyleyebilirim.”
“Bugün bir kararla ilgili sosyal medyada talep var. 3 gün sonra Bilim Kurulu toplanacak, değerlendirmek lazım. Veriler olmadan kararı açıklayın. Bunu yapamıyoruz. Öneriler geliyor. Bir kısmını yapsak binlerce dava açılır. Biz bir sorun yok da demiyoruz, her şey mükemmel de demiyoruz. Bizim şu kalemlerde çalışmamız lazım. Genel olarak baktığımızda sürecin belirsizliği kararlarımızın dinamik olmasını sağlıyor. Salgının süreci, bilim kurulunun kararları bizim için önemli. Gelen verilere göre kararlarımızı açıklıyoruz.”
“Tüm dünya okulları açarken biz niye açmadık?”
Tüm dünya okulları açarken biz niye açmadık? Okulları açmadık çünkü bizim koşullarımız, ülkemizin yapısı, sosyal hayatımız, düğünlerimiz, cenazelerimiz, bütün bunların sosyo antropolojik fotoğrafına bakmak zorundayız. Kararları arkasında yüzlerce bilim insanı var eğitim anlamında.
“Canlı ders yapabilme kapasitemiz 3 milyonu geçti”
“Bazı çocukların aileleri daha ilgilidir, bazılarının daha az ilgilidir. Uzaktan eğitimde de velinin ilgisi, çocukların ödev yapması hepsi bir yansıma. Daha önce öğrencilere çalışma kitapları göndermezdik, şimdi hepsine basılı olarak veriyoruz, hepsi ücretsiz. Dünyada ve Türkiye’de bu dönem çok özel bir dönem. Bizim şu andaki avantajımız. Biz daha önce köy okullarındaki öğrencilerimize kucak dolu kitap yollamazdık. Biz daha önce öğretmen eğitimi için sınırlı bir alanda hareket ediyorduk, bu alan genişledi. Bizim otizmle ilgili ayrıca eğitimler olmazdı, şimdi onu sağladık. Daha önce canlı ders yapabilme kapasitemiz 100 bin civarındaydı tüm Türkiye’de, şimdi 3 milyonu geçti.”
Dijital karne geliyor
“Dijital bir karne var. Yüz yüze karne ile hareketliliği artırmak istemiyoruz. Olağanüstü dönemler için mevzuatta değişiklik yaparak rahatlama sağlıyoruz. 15 Şubat’ta hangi gruplarda yüz yüze eğitime geçebiliriz, hazırlık yaptık. Açıklayabilmek için salgının seyriyle ilgili verileri görmeliyiz.”
“Yüz yüze karne vererek hareketliliği artırmak gibi bir niyetimiz yok”
Yüz yüze karne vererek hareketliliği artırmak gibi bir niyetimiz yok. Dijital karne söz konusu. Liseler için birinci dönemle ilgili notlandırma süreci bittikten sonra karne olabilir. Hiçbir şekilde sınav yok dersek bu, önümüzdeki 5-6 senenin eğitim sistemini felç etmeye yönelik bir şeye dönüşecek.”
Öğretmenlere aşılama yapılacak mı?
“(Covid-19 aşısı) Eğitimi yüz yüze yapmamızın önünü açacak. Öğretmenlerimizin arzu etmeleri halinde aşılama sürecinin bir an önce başlaması konusunda Sağlık Bakanlığı ile temasımız sürüyor. Aşı takvimine bağlı olarak yaşlılar, hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımızdan sonraki ekipte öğretmenlerin de yer alması noktasında ilkesel olarak müzakerelerimiz var.”
“Öğrencilerimiz sınav olacağı zaman tüm tedbirleri alacağız”
“Şimdi şöyle bir şey var bizim eğitimde bıraktığımız her şey bir sonraki senenin problemi oluyor. Eksiklerimizi tamamlayarak gitmeliyiz. Öğrencilerimiz sınav olacağı zaman tüm tedbirleri alacağız. Çarşı pazardan daha kontrollü bir ortam hazırlıyoruz. Temaslı bir öğretmenimiz var bunun gözetmen olması söz konusu değil. Lisede öğrencilerimiz sınav olacakları zaman her türlü tedbiri fazlasıyla alacağız. Bunu, LGS’de, başka durumlarda gösterdik.”