Mahkeme tahliye kararı verdi, adliye koridorları karıştı

BURDUR’da 2 yıl evvel eşi Güllü Efe’yi (38) döverek
ölümüne neden olduğu savıyla tutuklu yargılanan Mehmet Efe (44), 7,5 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Sanığın tutuklu geçirdiği süreyi göz önüne alan mahkemenin tahliye kararı üzerine, tarafların aileleri ortasında adliye koridorlarında arbede yaşandı.
Armağan İlci Mahallesi’nde 5 Aralık 2019 günü, 2 çocuk annesi Güllü Efe ile astsubay eşi Mehmet Efe ortasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Mehmet Efe, eşini çocuklarının gözü önünde dövdü. Kötüleşen Güllü Efe, çağrılan ambulansla Burdur Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Efe, burada yapılan müdahalenin akabinde Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Tedaviye alınan Güllü Efe, 9 Aralık akşamı ömrünü yitirdi. Yakınları, Güllü Efe’nin eşi tarafından dövüldüğünü, başının sert biçimde duvara vurulması nedeniyle beyin kanaması geçirip, öldüğünü tez etti. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, polis Mehmet Efe’yi gözaltına aldı. Burdur’a götürülerek sorgulanan Mehmet Efe, sevk edildiği adliyede nöbetçi mahkemece ‘eşe karşı nitelikli kolay yaralama’ cürmünden tutuklandı.
Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, Güllü Efe’nin kardeşi Necmettin Efe, “Sanık başından beri palavra söylüyor. ‘Kasten öldürme’den ceza almasını istiyorum. Sanık, mahkemede iki farklı tabir verdi. En başından beri pişmanlığı yok. Olayın kazaen olması mümkün değil. Taammüden vefata sebep olmaktan cezalandırılmasını talep ediyorum” diye konuştu.
Anne Habibe Efe de, “Kızımı planlayarak öldürdüler” derken, baba ise İbrahim Efe ise “Kızımı planlı öldürdüler, taammüden öldürdüler” dedi.
Duruşmaya tutuklu bulunduğu Burdur E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Sesli ve Manzaralı Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Mehmet Efe, “Bırakın öldürmeyi, yaralama kastım bile yoktur. Eşimin elinden telefonu almak istediğimde meydana gelen bir olay. Keşke bu türlü bir olay yaşanmasaydı. Konutum dağıldı, çocuklarım, yuvam dağıldı. Nasıl pişman olmayayım. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
TAHLİYE KARARI SONRASI ARBEDE
Kısa bir orta veren mahkeme heyeti, Mehmet Efe’yi evvel 12 yıl mahpus cezasına çarptırdı. Heyet, sanığın haksız tahrik altında kabahati işlediğine kanaat getirerek cezayı 9 yıla, âlâ halini göz önünde bulundurarak da 7,5 yıla indirdi. Mahkeme heyeti sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi de dikkate alarak tahliyesine karar verdi.
Kararın açıklanmasının akabinde mahkeme salonu çıkışında, tıpkı vakitte akraba olan Güllü Efe’nin ailesi ile Mehmet Efe’nin yakınları ortasında arbede yaşandı. Adliyede misyonlu polislerin zahmetle ayırdığı taraflar, birbirinden şikayetçi olunca sözleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü.
AİLENİN TAHLİYE YANSISI
Mahkeme çıkışında konuşan Güllü Efe’nin babası İbrahim Efe, “Ben adalet bekliyordum. Daha bu kanunlarla çok bayan öldürülür, çok cinayet işlenir. Adam bayanın beynini patlattı, öldürdü. Tahliye oldu” dedi.
Habibe Efe ise, “Yavrum ‘Boşanayım’ dedi. ‘İki çocuğun var yuvan yıkılmasın’ dedik. Ah Güllüm, yaktın beni Güllüm. Köpek kadar bedelin yokmuş Güllüm. Keşke sığınma meskenine gideydin yavrum. Caninin sopasını yedin. Konuşacak bir şey kalmadı kuzum. Ben bittim. Ben yaşamak istemiyorum. O caniyi çıkarsınlar beni cezaevine koysunlar. Öbür yolu yok” diye konuştu.
Ailenin avukatı Serdar Dündar ise, “Biz davanın başından beri taammüden öldürmeden cezalandırılmasını talep ettik. Savcı mütalaasında indirimsiz taammüden yaralamadan cezalandırılmasını istedi. Mahkeme, hem bizim, hem savcının talepleri dışında sonucu sebebiyle ağırlaştırılmış yaralamadan ceza verdi. Haksız tahrik ve düzgün hal indirimi uyguladı ve tahliye etti. Sonuçta eşini o denli ya da bu türlü öldürdüğü bir evraka baktık, bunun sonucunda 7 yıl 6 ay üzere komik bir ceza ve tahliye verilmesi hem vicdanlara uymuyor hem adaletin tecellisine uygun bir ceza değil. Biz üst mahkemede bu kararın değişeceğini düşünüyoruz. Sanık taammüden, bilerek, başını öldürünceye kadar vurarak mevte sebebiyet vermiştir. Bir bayanın vefatının cezasının bu kadar az olmayacağını düşünüyorum. Biz adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz” tabirlerini kullandı.