Kırklareli’de ikiye katlanan olayların yüzde 90’ı çalışan kesim

KORONAVİRÜS olay artışı bir haftada yüzde 73 artış ile Türkiye’de birinci 5 vilayet ortasına giren Kırklareli’de hadiselerin yüzde 80-90’ını çalışan kesitin oluşturduğu ortaya çıktı. Kırklareli Tabip Odası Lideri Op. Dr. Taner Pehlivan, “Aile içinde de bulaş oluyor aşikâr bir müddet sonra fakat olaylar daima çalışan insanlardan çıkıyor. İş yerlerinde hastalığı kapıyorlar ve daha sonra da ailede öteki etraflarına yayıyorlar. İş yerlerinden kaynaklı bir bulaş kelam konusu. Olayların yüzde 60-70’ini 20 ile 40 yaş ortasındakiler oluşturuyor” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı koronavirüs risk haritasında, Kırklareli olay artış oranında birinci 5 vilayet ortasına girdi. Olay sayısı her 100 bin şahısta 298,28’den 518.23’e yükselen kentte artış oranı yüzde 73 oldu. Kent merkezi ve Lüleburgaz ilçesi HES uygulamasında kırmızı renge büründü. 
Kentte hadise artışlarının önlenmesi için önlemler üst düzeye çıkarılırken, filyasyon takımları çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Valilik ve belediye vatandaşları sık sık konut ziyaretlerinden uzak durmaları, maske, ara ve hijyen kurallarına dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.
‘ARTIŞIN NEDENİ HAREKETLİLİK’
Kırklareli Tabip Odası Lideri ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Taner Pehlivan, artışın en değerli etkenlerinden birinin bulunduğu coğrafya ile ilgili olduğunu belirterek, “Bölgede genel olarak vilayetlerin tümü yüksek yoğunluk oranındaki vilayetler. İstanbul başta olmak üzere Çanakkale, Kırklareli, Edirne’de hala yüksek oranda devam ediyor. Bu coğrafik hudutlar şu anda insanların birbiriyle temas olduğu bir bölge. En büyük sebep bu. Toplumsal hareketlilikte rastgele bir kısıtlamaya gidilmediği için bu bölgede yoğunluk bir mühlet daha devam edecek üzere gözüküyor. Bizim ilimiz küçük bir vilayet lakin tıpkı vakitte göç veren bir vilayet. Bilhassa Tekirdağ’ın Çorlu ve Çerkezköy ilçeleri üzere fabrikaların, emek yoğunluklu üretimin ağır olduğu bölgelerle iştirak halindeyiz. Burada, o bölgelerde çalışan çok kişi var. Onlar da aileleriyle vakit zaman görüşüyorlar. Artışta, birinci baştaki hadiseler aslında daima vilayet dışı temaslılardan çıkıyordu. Son birkaç haftadır vilayet içi temaslılarımız da çok ağır bir halde görülüyor. Toplumsal hareketlilik kısıtlanmadığı sürece ben artışın bir müddet daha devam edeceğini düşünüyorum. Bunun yalnızca vilayet bazında alınacak tedbirlerle önüne geçilebilmesi çok mümkün gözükmüyor. Vilayetler ortasındaki temasın kesinlikle kesilmesi gerekiyor bir formda. Bu genel olarak, toplumsal hareketliliği durdurmaya, genel bir sokağa çıkma yasağı ve genel bir iş yerlerinin kapatılması halde olabileceği üzere en azından vilayetler ortası birtakım gidiş gelişlerin de kısıtlanması halinde olabilir” dedi.
Vakaların her geçen gün arttığına dikkat çeken Op. Dr. Pehlivan, vatandaşların ramazan ayında bir kısıtlama beklentisinde olduğunu kaydetti. Op. Dr. Pehlivan, “Pandemi periyodunda şöyle bir şey vardır: Frene basarsınız lakin araç çabucak durmaz. Bunu bir araba üzere değil de daha çok büyük bir gemi üzere düşünebiliriz. Durmak istediğinizde kilometrelerce evvelden frene basmanız gerekir. Biz, bugün frene bassak tahminen de 1 ay sonra pandeminin suratı yavaşlayacak. Şayet bu iş ramazana kalacaksa tahminen de ramazandan sonrasına, tahminen de yaz devrine maalesef salgınla önemli bir hadise artışıyla gireceğiz demektir. Yaz devrinde ekonomik açıdan daha büyük kayıplarımız olabilir. Turizm açısından ve pek çok alanda da tıpkı formda. Bu açıdan pandeminin bir an evvel suratını kesmemiz gerekiyor. En azından ben o denli düşünüyorum” diye konuştu.
‘VAKALARIN 3’TE 2’Sİ LÜLEBURGAZ’DAN’
Kırklareli’de olayların yüzde 80-90’nın bulaş kaynağının çalışan nüfustan kaynakladığını söz eden Pehlivan, “Aile içinde de bulaş oluyor aşikâr bir müddet sonra lakin olaylar daima çalışan insanlardan çıkıyor. İş yerlerinde hastalığı kapıyorlar ve daha sonra da ailede öbür etraflarına yayıyorlar. İş yerlerinden kaynaklı bir bulaş kelam konusu. Daha evvelki pikte de böyleyi. Belirli fabrika ve iş yerlerinde çok büyük yoğunluklar yaşanmıştı. Şu anda ilimiz bazında bu büyük oranda Lüleburgaz ilçemizde yaşanıyor. Olayların yaklaşık 3’te 2’si Lüleburgaz ilçemizden. Lüleburgaz daha çok fabrika ve emek yoğunluğunun çok olduğu bir bölge. Olayların yüzde 60-70’ini 20 ile 40 yaş ortasındakiler oluşturuyor” dedi.
‘KÜÇÜK VİLAYETLERDE FİLYASYON BAŞARILI YAPILIYOR’
Op. Dr. Pehlivan, küçük vilayetlerde filyasyon çalışmalarının çok daha başarılı yapıldığını belirterek, “Büyük vilayetlerde filyason yapmak biraz daha güç. Zira nüfus fazla, olay sayıları fazla, gruplar yetersiz olabiliyor. Küçük vilayetlerde, bölge de tanındığı için hem saha grupları var hem merkez gruplar var. Merkez takımları telefonla, saha grupları de birebir o merkezdeki takımların ulaştığı datayı işliyorlar ve meskenlere gidiyorlar. Numune alıyorlar, ilaçları dağıtıyorlar. Bizim üzere küçük vilayetlerde bu çok daha güzel ve süratli yürüyebiliyor. Zira beşerler birebir hem o bölgeyi hem insanları tanıyorlar. Sokağı biliyorlar. Hatta kimileri eşi, dostu, tanıdığı olabiliyor. İş süratli ve yeterli yürüyor. Lakin büyük vilayetlerde bu filyasonu yapmak sıkıntı oluyor. Filyasonu güzel yaparsanız, temaslıları uygun saptarsanız daha yüksek olumlulukları yakalayabiliyorsunuz. Asemptom yani bulgusuz geçirecek o kişi ancak siz ondan test aldığınız için daha yüksek olay sayısına ulaşabiliyorsunuz. Büyük vilayetlerde tahminen bu kadar yüksek olay sayılarına ulaşamıyorlar. Filyason takımı ne kadar yeterli çalışırsa, tararsa doğal olarak olay sayınız artar. Bütün temaslılara ulaşamazsanız, taramazsanız hem olayın yayılmasını önlüyorsunuz hem de gerçek tüm olaya ulaşamıyorsunuz” sözlerini kullandı.
‘KAYIPLARIMIZ ARTIYOR’
Kırklareli’de hadise sayılarının 3’te 2’sini oluşturan Lüleburgaz’da tedbirler de üst düzeye çıkarıldı. Lüleburgaz Belediye Lideri Murat Gerenli, toplumsal medya üzerinden ikazda bulunarak, “Sevgili komşularım gerek olay sayıları gerek hastane yatış oranları gerekse kayıplarımızın maalesef yine artış gösterdiği bir devri yaşıyoruz. Sizlerden bir defa daha rica ediyorum. Lütfen zarurî olmadıkça evinizden çıkmayın. Konut ziyaretlerini erteleyin. Kendinizi ailenizi ve sevdiklerinizi korumak için maske, ara ve hijyen kurallarına ihtimam gösterin” dedi.
VATANDAŞ YANSILARI
Kentte oturan Gülcan Yıldız, artışın nedeninin insanların dikkatsizliğinden kaynaklandığını belirterek, “Herkes el ele verip bu işi ciddiye alsa herhalde bu kadar fazlalaşmayacak. Çoğumuz ciddiye almıyor. Mümkün mertebe maskemizi, cebimizde kolonyamızı bulundurmalıyız. Her alışverişte paraya dokunduğumuzda dezenfekte etmeliyiz. Buna dikkat etmezsek, herkes boş verip kalabalığa girerse olacağı buydu. İnşallah bir an evvel biter. Artık eski günleri, korkusuzca gezmeyi özledik. İnşallah yakın vakitte atlatacağımıza inanıyorum” dedi.
İnsanların sokaklarda çok dolaştığını söyleyen Aynur Yadalı da, “Herhalde ondan kaynaklanıyor. Herkes parklarda oturup çay, kahve içiyor, geziyor. Aslında kentler ortasını yasaklamaları lazım. Otobüsler gelmeyecek. Haziran ayında sıfırlamıştık lakin artık maalesef birincilere girdik. Maske, aralık ve paklık şart” diye konuştu.
Arkadaşıyla birlikte mobiletle gezen ortaokul 8’inci sınıf öğrencisi Taha Avcıoğlu, “Kimse toplumsal araya uymuyor, herkes gezmek peşinde. Genelde gençler bunu yapıyor. Konuta gidince gerekli hijyenini yapmayıp anne ve babasına bulaştırıyorlar. Biz motorda iki bireyiz ancak biz test yaptırdık. Arkadaşla tıpkı sınıftayız, daima beraberiz. Bir tek konutlarımız farklı” tabirlerini kullandı.