Kazada ölen üniversiteli Eda’nın babası: Bir yıldır yaşayan meyyit üzereyiz

BURSA’da, dedesine aşure götürürken geri hareket yaparken yokuş aşağı kayan kamyonet ile duvar ortasına sıkışarak hayatını yitiren üniversite öğrencisi Eda Müdüroğlu’nun (20) babası Bertan Müdüroğlu, “Eşimin psikoloji bozuldu, oğlum okuldan, hayattan koptu. Bir yıl yaşayan bir meyyit üzereyiz. Konutumuzda huzur kalmadı. Çok sıkıntı bir şey” dedi.
Kaza, geçen yıl 30 Ağustos’ta Osmangazi ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hüsrev Sokak’ta meydana geldi. İlhami Bekiroğlu’nun geri hareket yaptığı kamyonet, yokuş aşağı kaydı. Kamyonet, sokaktaki elektrik direğine akabinde da dedesine aşure götüren Eda Müdüroğlu ile bir meskenin duvarına çarptı. Duvarla kamyonet ortasında sıkışan Müdüroğlu, ömrünü yitirdi. Kazanın akabinde kaçan şoför Bekiroğlu bir müddet sonra polis merkezine giderek, teslim oldu. İlhami Bekiroğlu sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
DAVA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLDİ
Bursa 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle vefata sebebiyet verme’ hatasından yargılanan İlhami Bekiroğlu’nun evrakı, misyonsuzluk kararı verilerek, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın ‘kasten adam öldürme’ye geçtiği münasebeti ile Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İlhami Bekiroğlu, 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı.
‘İŞ DEMEK Kİ ONLAR İÇİN İNSAN CANINDAN DAHA DEĞERLİ
Eda Müdürlüğü’nün babası Bertan Müdüroğlu, Demirören Haber Ajansı’na konuştu. Sanığın duruşmadaki kelamlarını hatırlatan Müdüroğlu, “Sanık aracın yüklü olduğunu biliyordu, işini kaybederim diye korkmuş. İş demek ki, benim kızımdan daha kıymetliymiş. Benim kızım olmasaydı, öbür birine kaza yapacaktı. Binek aracın çıkamayacağı yolda yüklü bir araçla çıkıyor. Çok berbat bir şey. Tam 1 yıl olacak. Bayramı buruk geçirdik. Sözlerle tabir edemiyorum. Demek ki iş onlar için insan canından daha kıymetli. Bizim için o denli değil, bizim için insan, sıhhat daha kıymetli. Umuyorum ki en ağır cezayı alır” dedi.
‘ÖLEN ÖLMÜŞ OLUR MU, BIRAKIP KAÇIYORSUN ORADAN’
Karşı tarafın samimiyetine inanmadığını lisana getiren Bertan Müdüroğlu, “Bunlar palavra söylüyorlar. Konutuna geldik diye anlatıyor bize, maddi manevi karşılarız diye konuşuyorlar, hiç kimse gelmedi. Yalnızca eniştesi aradı, ölen ölmüş yapacak bir şey yok gibilerinden. Ölen ölmüş olur mu, bile bile bırakmışsın, kaçmışsın oradan. Hiç kimse yok sokakta, bırakıp kaçıyorsun. Adalete inanıyorum, inşallah mahkeme adaletli bir halde kararını verir. Karşı taraf kaza diye savunuyor, kendi avukatımız SRC evrakı olmadan ticari araca binemez, kullanamaz diye tekrar vurguladı. Bu bir cürümdür diye trafik şubesi de ceza kesmiş. SRC evrakı olmadan bu araca binmesi kabahat, sonradan mevte sebep veriyor, bir diğer suça dönüşüyor” formunda konuştu.
‘EŞİMİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU, OĞLUM HAYATTAN KAPTU’
8 Temmuz’da ikinci duruşmanın görüleceğini kaydeden Bertan Müdüroğlu, bir yılın çok güçlü geçtiğini söyleyerek, “Bir yıl, her gece uykusuz geçti. Aklımızdan çıkmıyor, gözyaşlarımız dinmedi. Eşimin psikoloji bozuldu, oğlum okuldan, hayattan koptu. Bir yıldır yaşayan bir meyyit üzereyiz. Konutumuzda huzur kalmadı. İki sohbet edemiyoruz, sokağa çıkıp da birini gördüğümüz vakit güya bize acıyorlarmış üzere geliyor. Çok sıkıntı bir şey. Onsuz birinci bayramın nasıl gelip geçtiğini anlamadık bile” sözlerini kullandı.