Katliamdan sonra çocuklarıyla vakit geçirip, jandarmayı beklemiş

Suat DENİZ/IĞDIR, – IĞDIR’ın Tuzluca ilçesine bağlı Kuruağaç köyünde bayramın ikinci günü 4 kişiyi öldürüp, 1 kişiyi yaralayan Ersin Aydeniz’in adliyedeki sözü ortaya çıktı. Aydeniz’in tabirinde, “Onlarda ağır silahlar olduğu kanısıyla çocuklarım ve eşimi konuta saklayarak tekrar tüfekle dışarı çıktım. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Jandarma gelip beni teslim alana kadar meskende çocuklarımla vakit geçirdim. Olayı neden bu halde yaptığımı bilmiyorum” dediği belirtildi.
Olay, 14 Mayıs günü öğlen saatlerinde Tuzluca’ya yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Kuruağaç köyünde meydana geldi. Telefon görüşmesi yapan Yavuz Aydeniz (65), uyuşturucu husus bağımlısı olduğu öne sürülen akrabası Ersin Aydeniz’in silahlı saldırısına uğradı. Yaralanan Yavuz Aydeniz kanlar içinde yere yığıldı. Silah sesini duyan oğlu Ünal Aydeniz, olay yerine koştu. Ersin Aydeniz, bu sefer de Ünal Aydeniz’e ateş edip yaraladı. Köy korucusu Taner Özayyıldız (27), Yavuz ve Ünal Aydeniz’i hastaneye götürmek için aracıyla bölgeye geldi. Lakin Aydeniz, bu kere de Taner Özayyıldız ile yanındaki Gaffar Özayyıldız ve Adil Aydeniz’e (66) ateş açtı. Meskenine hakikat giden Ersin Aydeniz, araç içinde yaralı gördüğü Taner Özayyıldız’a bir el daha ateş etti.
3 KİŞİ DE HASTANEDE ÖLDÜ
İhbar üzerine köye jandarma ve sıhhat grupları sevk edildi. Gelen takımlar, Taner Özayyıldız’ın hayatını yitirdiğini tespit etti. Öteki 4 yaralı ise İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Lakin yaralılardan Yavuz ve Adil Aydeniz de hekimlerin tüm gayretine rağmen kurtarılamadı.
Iğdır Devlet Hastanesi’nde ameliyat edilen Ünal Aydeniz de 15 Mayıs gecesi ömrünü yitirdi. Bacağından yaralanan Gaffar Özayyıldız ise tedavisinin akabinde taburcu edildi. Ünal Aydeniz, 16 Mayıs günü Kuruağaç köyüne götürülerek birebir olayda ölen babası Yavuz Aydeniz’in yanına defnedildi.
‘BÖYLE OLMASINI İSTEMEDİM’
Olayın akabinde düzenlenen operasyonla yakalanıp, gözaltına alınan Ersin Ayyıldız, jandarmadaki süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Adliyedeki sözünde kendisinin alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu, lakin 7 aydır ailesinin takviyesiyle kullanmadığını belirten 3 çocuk babası Aydeniz, yaptıklarının birçoklarını hatırlamadığını kaydederek, şunları söyledi: 
“Olay günü komşular inek kesiyordu. Ben de konutta dinleniyordum. Çocuklar meskende televizyon izliyordu. 2020 yılında trafik kazası geçirdim. Ses olduğu için yüzümdeki platinler ağrı yapıyordu. Dışarı çıkıp sigara yaktım ve çeşmenin başına gelince Yavuz, Hüseyin, Ünal, Hakan ve Ali hayvanın başında duruyordu. Yavuz Amcaya, benim toprağımı kadastroda neden kendi üzerine kaydettirdiğini sordum. O da ‘sen ne diyorsun’ deyip, elini beline atınca silah olduğunu sanıp meskene gittim. Babama ilişkin ruhsatlı av tüfeğini aldım. Av tüfeğinin içine 4 tane fişek bastım. Tüfek 10 yıllık ve şarjör kapasitesi 7+1 idi. Birinci olarak çeşmenin önünde ‘bayram günü bizimle uğraşmayın’ diyerek havaya 1 el ateş açtım. Yavuz üzerime gerçek geldi. Üzerinde silah var zannettim ve tetiğe bastım. O yere yıkıldı ve ben çabucak meskene kaçtım. Onlarda ağır silahlar olduğu niyetiyle çocuklarım ve eşimi meskene saklayarak tekrar tüfekle dışarı çıktım. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Yalnızca Adil Amcanın ve otomobilin önündeki Taner’in kolundan yaralandığını, meskene gelip kapıları kilitlediğimi hatırlıyorum. Jandarma gelip beni teslim alana kadar konutta çocuklarımla vakit geçirdim. Olayı neden bu halde yaptığımı bilmiyorum. Bu türlü olmasını istemedim. Çok pişmanım.”
‘PSİKOLOJİK BASKI YAPIYORLARDI’
İfadesinde kendisinin köy azası olduğunu kelamlarına ekleyen Ersin Aydeniz, “İstanbul’da yaşıyordum. Köye göç edip, yerleştim. Babamın büyükbaşları ve tarlaları ile ilgileniyorum. Yaklaşık iki üç sene evvel muhtar köy okulunu satış yaptığıma ait köy defterini imzalatmaya çalıştı. Ben de okula öğretmen gelmesini istediğim için imzalamadım. 2019’daki muhtarlık seçimlerinde de ortamızda tartışma yaşandı, hatta karakolluk olduk. Köyde, alınan kararlara muhalif olurum diye bana daima ruhsal baskı yapıyorlardı” diye konuştu.