Hem yurt içinden hem de yurt dışından gelen şiddetli muhalefete rağmen Başbakan Fumio Kishida, Salı sabahı yapılan bakanlar kurulu toplantısının ardından devre dışı kalan Fukushima Daiichi Nükleer Santralinin nükleer kirlilik içeren atık suyunu hava koşulları elverdiği takdirde Perşembe günü okyanusa bırakma kararını açıkladı.
Açıklanan karar ile Başbakan resmi konutu önünde toplanan yaklaşık yüz Japon, hükümetin kararını protesto ederek hükümetten ve Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi’nden (TEPCO) balıkçılara verdikleri sözlere sadık kalmalarını istedi.
2015 yılında Japon hükümeti ve santralin işletmecisi TEPCO, hem Fukuşima vilayetinin hem de ülkenin balıkçılık kooperatifleri birlikleri ile “ilgili tarafların mutabakatı olmadan” herhangi bir atık su bertarafına devam etmeyeceklerine dair bir anlaşma yapmıştı.
Pazartesi günü ülkenin balıkçılık endüstrisinin temsilcileri, Kishida’nın Japonya’nın ulusal balıkçılık federasyonu başkanı ile anlayış kazanma umuduyla yaptığı toplantı sırasında okyanus deşarj planına kesin muhalefetlerini yineledi.
7. SEVİYE NÜKLEER KAZAYA YOL AÇMIŞTI
Ulusal haber ajansı Kyodo tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasına göre, ankete katılan vatandaşların yüzde 88,1’i hükümetin arıtılmış radyoaktif atık suyu okyanusa boşaltma planına ilişkin endişelerini dile getirirken, Kishida liderliğindeki kabinenin onaylanmama oranı sekiz ayın en yüksek seviyesine çıktı.
11 Mart 2011’de 9.0 büyüklüğünde bir deprem ve ardından gelen tsunaminin vurduğu santralde çekirdek erimeleri meydana gelmiş ve radyasyon açığa çıkarak Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Olay Ölçeği’nde en yüksek seviye olan 7. seviye nükleer kazaya yol açmıştı.
Santral, reaktör binalarındaki nükleer yakıtın soğutulmasından kaynaklanan ve şu anda yaklaşık 1.000 depolama tankında depolanan radyoaktif maddelerle kirlenmiş büyük miktarda su üretmektedir.