Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu-Ukrayna Müzakere Heyetleri Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Çatışmanın uzaması hiç kimsenin yararına değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofis’inde gerçekleşen Rusya Federasyonu-Ukrayna Müzakere Heyetleri Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında böylesine kritik bir dönemde heyetleri misafir etmekten, barışı tesis etme yolundaki gayretlerine katkı sağlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Toplantıların ve yapılacak görüşmelerin, Ukrayna ve Rusya ile bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Liderlerinizin talimatları doğrultusunda yürüttüğünüz müzakere süreci, barışa dair ümitleri yeşertmiş, tüm dünyayı heyecanlandırmıştır. Görüşmeleri bu kapsamda canıgönülden destekliyoruz” ifadesini kullandı.
Heyetlerin ülkeleri adına büyük bir gayret gösterdiğini ve göstermeye de devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ve Rusya heyetlerini tebrik etti.
“BİR AN ÖNCE ATEŞKESİN VE BARIŞIN SAĞLANMASI HERKESİN FAYDASINA OLACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, beşinci haftasına giren çatışmaların, dost ve komşu olarak kendilerini derinden üzdüğünü ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Krizin başladığı ilk günden itibaren tırmanmanın önüne geçilmesi amacıyla her düzeyde samimi gayret sarf ettik. Aramızdaki komşuluk, dostluk, insani yakınlık, özellikle bu hukukun gereğini yerine getirmeye çalıştık. Şahsen, kıymetli Devlet Başkanlarınız başta olmak üzere pek çok mevkidaşım nezdinde yoğun diplomasi mesaisi yürüttüm. Dışişleri Bakanım, Millî Savunma Bakanım, Başdanışmanım İbrahim Bey de muhataplarıyla sürekli temas hâlinde oldular. Söz sahibi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda her iki tarafın da hakkını, hukukunu, hassasiyetlerini koruyan, kollayan, gözeten, adilane bir yaklaşım sergiledik. Bölgesinde pek çok acıya şahitlik etmiş bir ülke olarak Karadeniz’in kuzeyinde benzer bir tablonun ortaya çıkmaması için çalıştık, çabaladık.”
Türkiye olarak barış ve istikrar için bölgede ve ötesinde sorumluluk üstlenmekten hiçbir zaman kaçınmadıklarını, kaçınmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Çatışmanın uzaması hiç kimsenin yararına değildir. Ölen her insan, yıkılan her bina, refah yolunda harcanması gerekirken havaya savrulan, toprağa gömülen her kaynak, ortak geleceğimizden kopartılan bir değerdir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu trajediyi durdurmanın tarafların elinde olduğunu belirterek, “Bir an önce ateşkesin ve barışın sağlanması herkesin faydasına olacaktır. Artık görüşmelerden somut sonuçların alınması gereken bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz. Gelinen aşama itibarıyla heyet üyeleri olarak sizler tarihî bir sorumluluk üstlendiniz. Tüm dünya sizlerden gelecek hayırlı ve müjdeli haberleri bekliyor. Liderlerinizin yönlendirmesiyle barışın temelini atıyorsunuz. İşinizi kolaylaştıracak her türlü katkıya biz hazırız” görüşünü paylaştı.
Bugün Özbekistan’a resmî ziyarette bulunmak üzere Taşkent’e hareket edeceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Dışişleri Bakanımı ihtiyaç duymanız hâlinde sizlere gereken desteği vermesi maksadıyla İstanbul’da bırakıyorum. Her iki ülkenin meşru kaygılarını giderecek uluslararası toplumun muteber kabul edeceği bir çözüme ulaşılması mümkündür. Sizlerin, barışın yeniden tesisi için inisiyatif almaktan kaçınmayacağınıza inanıyorum” sözlerini sarf etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin görüşmelerde arabuluculuk rolünün bulunmadığını ifade ederek şunları kaydetti: “Ancak sizler talep ettiğiniz müddetçe, ihtiyaç duyduğunuz sürece kolaylaştırıcı imkânları sağlamaya devam edeceğiz. Görüşmelerde zor ve çetrefilli konuları ele aldığınızın elbette farkındayız. Bununla birlikte masadaki önerilerin ve varılacak uzlaşmanın ileride sağlanacak nihai barışın temelini oluşturacağı da muhakkaktır. Sorumluluk duygusu, özveri ve yapıcı bir anlayışla, kalıcı, hakkaniyete dayalı sürdürülebilir bir çözüme ulaşabileceğinize eminim. Sizlerin müzakerelerde sağlayacağınız ilerleme bir sonraki aşama olan liderler düzeyindeki teması da mümkün hâle getirecektir. Böyle bir görüşmeye de ev sahipliği yapmaya hazırız. Sizlerin burada bir araya gelmesi bile dünyada ve ülkelerinizde başlı başına bir umut sebebidir. Barışa giden yoldaki gayretlerinizin hayırlı neticelere dönüşmesini temenni ediyorum. Her biri değerli birer dostum olan devlet başkanlarınıza en kalbi selamlarımı iletmenizi sizlerden istirham ediyorum. Yürüteceğiniz müzakerelerde hepinize başarılar diliyorum.”