İsrail Büyükelçiliği önünde toplanıp, Mescid-i Aksa’ya yönelik akınları kınadılar

Ferhat EKİNCİ/ ANKARA’da birçok sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde toplanan kalabalık, İsrail’in Kudüs’e yönelik taarruzlarını kınadı. İsrail Büyükelçiliği önünde küme ismine basın açıklaması yapan Memur- Sen Genel Önderi Ali Yalçın, “Birleşmiş Milletler Genel Şurası Güvenlik Kurulu İsrail’in halini kınamalı ve  tekrarı halinde memleketler arası kesin ve keskin yaptırım kararı alarak uygulamalıdır” dedi.
Ankara’da Memur- Sen, Anadolu Gençlik Derneği, İHH İnsani Yardım Vakfı ve birçok STK’nın iştirakiyle TBMM önünde toplanan kalabalık küme, sloganlar eşliğinde İsrail Büyükelçiliği önüne yürüdü. Ellerinde taşıdıkları döviz ve pankartlarla kortej halinde yürüyen kalabalık, ‘Katil İsrail Filistin’den defol’, ‘Kudüs’e selam direnişe devam’ sloganları atarak İsrail’in, Mescid-i Aksa ve Filistin halkına yönelik saldırılarını kınadı. 
Elçilik önünde küme ismine açıklama yapan Memur- Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Mescid-i Aksa özgürleşmeden, insanlık özgürleşemez” dedi. Yalçın, yaptığı konuşmasında İsrail’in palavra üzerine kurulduğunu belirterek, “Siyonist zulüm, İsrail denen zalim, ırkçı Yahudi vahşeti, bir ulusa, bir ümmete bu türlü böyle ölmeyi unutturdu. Filistin, hücum altında. Filistin, işgal atlında. Filistin, zulme maruz. Filistin, zalim elinde” sözlerini kaydetti.
‘KOMŞUSU ZULÜM ALTINDAYKEN HİÇBİR ŞEY YOKMUŞ ÜZERE YATAN BİZDEN OLABİLİR Mİ?’
Yalçın, yaptığı konuşmasında “Komşusu açken tok yatan bizden değil” hadisini hatırlatarak şunları söyledi:
“Komşusu açken tok yatan bizden değil iken komşusu zulüm altında iken hiçbir şey yokmuş üzere yatan bizden olabilir mi? Aksa’da huzur yokken gözüne uyku giren, bizden değildir. İşgale reaksiyon vermeyen, bizden değildir. Vahşete son vermek için kelam söylemeyen, bizden değildir. Mescid-i Aksa’dan Siyonist barbarları def etmk için ter dökmeyen, bizden değildir. Biz bugün burada insan olmanın minimum kuralını yerine getirmek için toplandık. Evet. İnsan olmanın minimum koşulu, bugün bu meydanda toplanmaktır. İsrail’in vahşetini, işgalini, zulmünü, zorbalığını bitirmek için haykırmaktır. Evet insan olmanın minimum koşulu, Mescid-i Aksa’da Siyonist postaldan rahatsız olmaktır. Koronavirüsü, stratejik aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayasızca ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya saldıran İsrail’in terörist vasfını ilan, yaptıklarını telin etmek, asgari gerekliliktir.”
‘MESCİD-İ AKSA’DA YAPTIKLARI İSRAİL’İN SONU OLACAK’
Yalçın, İsrail’in Mescid-i Aksa’da yaptıklarının yolun sonu olduğunu belirterek, “Mescid-i Aksa’da yaptıkları, yaşattıkları İsrail’in sonu olacak. Kudüs’te ürettiği diplomatik vahşet, Filistin’in bütününe yayılmış Siyonist cinnet, Filistinli kardeşlerimize yönelin ırkçı Yahudi vahşet, İsrail için yolun sonudur. Sonun başlangıcıdır. Terörist İsrail’in kurucusu ve devlet görünümlü bu terör örgütünün birinci lideri Ben Gurion dahil İsrail’in birçok yöneticisi, terör ve tedhiş hareketlerinin içinde bulunmuş bireylerdir. ‘Vadedilmiş topraklar’ bu kanlı sistemin motivasyon kaynağıdır. Vadedilmiş topraklar palavrası, ‘katledilmiş insanlar’ soysuzluğunun perdesi olarak kullanılıyor. Holokost sanayisinden beslenen lobiler, bu kanlı çarkın başındaki yapılardır” diye konuştu. 
‘MESCİD-İ AKSA, İSLAM’IN VE MÜSLÜMANLARIN MABEDİDİR’
Mescid-i Aksa’da toplanan Filistinlileri, insanlık ailesinin onurlu fertleri olarak nitelendiren Yalçın, konuşmasının devamında şunları lisana getirdi:
“Mescid-i Aksa’nın önünde toplanan yüz binlerce Filistinli, insanlık ailesinin onurlu fertleridir. Mescid-i Aksa’nın hukukunu, onurunu muhafazanın telaşındaki yürekler, vicdan erleridir. İnsanlığın erdemlileridir. Onlar, dünyayı yakan Siyonist ateşin söndürücüleridir. Onlar global terörist İsrail’in sonunu getirecek tarihin düzgünlük sefercileridir. Herkes bilsin ve duysun ki, Mescid-i Aksa barış dini İslam’ın ve Müslümanların mabedidir. Bununla birlikte, bu kutlu mabet, barış ve huzur için bütün insanların haremedir. Herkes bilsin, duysun ve inansın ki; Kudüs Filistin’dir, Kudüs İslam kentidir, Kudüs bütün inançların medeniyet birikimidir. Bütün memleketler arası kuruluşlar İsrail’e, ‘Ya Aksa’dan çıkarsın ya üyelikten çıkarılırsın’ demeli. İslam İşbirliği Teşkilatı ve üye ülkelerin bütünü istisnasız olarak İsrail ile diplomatik, siyasi, ticari bütün iş ve süreçleri sona erdirmelidir. Bu karara uymayan ülkelerin teşkilat üyeliği sona erdirilmelidir. Birleşmiş Milletler Genel Konseyi da Güvenlik Kurulu de İsrail’in halini kınamalı ve tekrarı halinde milletlerarası kesin ve keskin yaptırım kararı alarak uygulamalıdır. Türkiye, Filistin halkının kendisine olan itimadının gereğini yerine getirmeli ve İsrail ile her tıp alaka ve bağlantısı Mescid-i Aksa’daki halini bitirinceye kadar sona erdirmelidir. Türkiye’nin şirketleri, holdingleri, sivil toplum kuruluşları İsrail yahut yanlısı yapılarla ticari, siyasi ve kültürel bütün alakalarını sona erdirmelidir. İsrail, Filistin’den çaldığı toprakları geri vermeli, Kudüs’ü bütünüyle terk etmeli, yerleşim görünümlü işgal uğraşlarını sona erdirmeli.”