İSO/Bahçıvan: Sanayicilerin vergi ve SGK primleri ertelenmeli

İstanbul, 28 Nisan – İstanbul Sanayi Odası (İSO) İdare Konseyi Lideri Erdal Bahçıvan, tam kapanma önlemleri ile endüstrinin farklı dallarında kimi düşüncelerin yaşanmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, “Şirketlerimizin tam kapanma sürecini en az hasarla atlatması için öncelikle vergi ve SGK prim ödemeleri makul bir müddet ertelenmelidir” daveti yaptı ve “KGF teminatlı kredi düzeneği acilen tekrar uygulamaya alınmalıdır” dedi.
İSO Meclisi’nin Nisan ayı olağan toplantısı “Türkiye ve İstanbul Nüfusunda Gözlemlenen Değişim ve Eğilimlerin Endüstrimiz ve Ekonomimiz Üzerindeki Tesirlerine Bir Bakış” ana gündemi ile görüntü konferans üzerinden gerçekleştirildi. 
Konuşmasında, aşılama takviminde birtakım bölümlerin ayrımcılık yapılarak öne çıkarılmasının sanayicileri vicdanen yaraladığına dikkat çeken Bahçıvan, “Pandeminin başından beri ülkemiz iktisadı için canla başla fedakârca efor sergilemeye devam eden, ülke ihracatına, üretimine ve vergi kaynaklarına en büyük katkıyı ve takviyesi sağlayan sanayi kesimimizin çalışanları bu türlü bir ayrımcılığı asla hak etmiyor. Bu haksız uygulamanın en kısa vakitte düzeltilmesini sanayi bölümümüz ismine şiddetle talep ediyorum” dedi.
Perşembe gününden 17 Mayıs tarihine kadar uygulanacak olan tam kapanma önlemleri ile endüstrinin farklı dallarında kimi külfetlerin yaşanmasının kaçınılmaz olduğuna değinen Bahçıvan “Yalnızca temel dallarımız değil, bu dallarımıza hammadde ve orta malı tedarik eden alt bölümler ile  perakende bölümümüz de bu süreçten olumsuz etkilenecek. Şirketlerimizin bu süreci en az hasarla atlatabilmeleri için öncelikle vergi ve SGK prim ödemeleri makul bir müddet ertelenmelidir. Bu süreçte bilhassa perakende bölümü için kira ertelemesi yahut kira dayanağı çok daha kıymetli hale gelmiştir” diye konuştu.
Aynı biçimde birçok kesimin faaliyetini durdurmasıyla endüstrinin nakit akışında önemli aksamalar yaşanacağını vurgulayan Bahçıvan, şöyle konuştu: 
“Faizlerin bu kadar yüksek, kur hareketliliğinin bu kadar fazla olduğu, hasebiyle öngörüde bulunmanın bu kadar güç olduğu bir periyotta endüstrimizin uygun şartlarla finansman muhtaçlığının  karşılanması için KGF teminatlı kredi sistemi acilen tekrar uygulamaya alınmalıdır. 
“Ayrıca, endüstrimizin kapanma periyodunda ödemesi gereken çeklerin ödeme tarihlerinin ileri bir tarihe ertelenmesi de bu devirde nakit akışının sağlıklı işlemesi için hayati değer taşımaktadır. 
“Bu hususlarda ilgili bakanlıkların acilen adımlar atması üretim hayatımızın geleceği açısından son derece kıymetlidir.
“Dünya genelinde yaşanan pandemi sürecinin yarattığı aksilikleri hiçbir kesimin kendi kaynakları ile gidermesi, bu yükü kendi imkanları ile kaldırması  mümkün değildir. 
“Bu nedenle tüm ülkeler kesimlerine ve vatandaşlarına önemli maddi takviyeler sağlamaktadır. Öteki ülkelerle karşılaştırıldığında ülkemizin bu takviyeleri kâfi seviyede sağladığını söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Bu nedenle  ülke olarak dayanakları artırmanın uğraşı içinde olmalıyız.”
Konuşmasında dünya nüfusundaki yaşlanma eğiliminin Türkiye için de geçerli olduğunu belirten Bahçıvan, “Gelecek yıllarda nüfusta yaşlanma eğiliminin tahminen öngörülenden de süratli gerçekleşebileceğini göz gerisi etmemek gerekiyor. Bu yaşlanma sürecini ‘orta gelir tuzağı’ riski altında yaşamamız halinde bizleri kıymetli dezavantajların beklediği de açık” diye uyardı.
İstanbul’un en büyük göç destinasyonu olma özelliği taşıdığını, göçün ise tek istikametli olmadığını hatırlatan Bahçıvan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizden yurtdışına yönelik göç hareketlerinde; ne yazık ki giderek yüksek eğitimli, genç ve üretken nüfusumuz tartı kazanmaya başladı ve ‘beyin göçü’ olarak bildiğimiz süreç tüm süratiyle devam ediyor. 
“Özellikle orta ve ileri yaşlardaki nüfusta; pandeminin de tesiriyle, İstanbul’un karmaşasından uzaklaşarak öbür vilayetlere taşınma eğiliminin arttığı da bilinen bir gerçek. 
“Bu gelişmenin de tesiriyle vilayetimizin aşikâr başlı bölgelerinde ‘Z kuşağı’ olarak bilinen genç ve dinamik kesitin nüfustaki hissesi artıyor. Diğer bir deyişle, gençler önümüzdeki devirde İstanbul’un geleceğinde daha fazla kelam sahibi olacak. 
“Ancak genç nüfustaki işsizlik artışını dikkate aldığımızda bu artış bir risk ögesine da dönüşebilir. O halde; genç nüfusun, üretmek dileğiyle donatılıp, üretim hayatına yönlendirilmesi ülkemizin yarınları açısından kritik ehemmiyete sahip. 
“Meslek liseleri, kaynakları gerçek kullanma fırsatlarından tahminen de başlıcası. Bu mevzu son devirlerde en çok kıymet verdiğimiz konu olması bakımından bildiğiniz üzere Ulusal Eğitim Bakanlığı ile güçlü bir işbirliği içindeyiz.”