Gülizar’ın katilinin ağırlaştırılmış müebbet cezası onandı

ANTALYA’da ormanlık alanda Gülizar Turan’a (23) cinsel taarruzda bulunup, başını taşla ezdikten sonra boğazını keserek öldüren Cengiz Dok’a (48) verilen ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezası, Yargıtay tarafından onandı.
Antalya’da 14 Ağustos 2016 tarihinde, Kepez ilçesi Varsak mevkisindeki ormanlık alanda başı taşla ezilip, boğazı kesilerek öldürülmüş, yarı çıplak durumda bayan cesedi bulundu. Cinsel hücumda bulunulduğu belirlenen cesedin, kayıp başvurusu yapılan Gülizar Turan’a ilişkin olduğu tespit edildi. Olayla ilgili Antalya Toptancı Hali’nde hamallık yapan Cengiz Dok gözaltına alınıp tutuklandı. Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, kendisinin olay günü maktulle para karşılığında ilgiye girdiğini ileri süren Cengiz Dok, akabinde bu olayın meydana geldiğini söyledi. Gülizar Turan’a cinsel taarruzda bulunmadığını ve azap yapmadığını savunan Dok, “Kendisine 40 lira verdim. Para karşılığında alakaya girdik” dedi.
Cengiz Dok, ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpusa mahkum edildi. Sanığı nitelikli cinsel akın cürmünden da 18 yıl mahpusa mahkum eden mahkeme, cezada indirim uygulamadı.
YARGITAY CEZAYI ONADI
Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’ne gönderilen belge, geçen ay karara bağlandı. Yargıtay ilamında sanık Cengiz Dok’un, maktulü nasıl öldürdüğü bir sefer daha vurgulandı. Sanığın, maktulü üzerinde taşıdığı bıçakla tehdit ederek, cinsel hücumda bulunduğuna dikkat çekilen kararda, şöyle denildi:
“Sanık cinsel atağın akabinde maktul Gülizar’ın başını birden çok sefer sert bir tabana vurduğu, taş yahut kaya ile ezdiği, elindeki bıçakla maktulün boğazını derin bir formda biri 11 santim, oburu 15 santim olacak formda iki kere boğazlayarak kestiği, maktulün olay yerinde hayatını yitirdiği, maktul Gülizar’ı bu halde bırakan sanık Cengiz Dok motosikletine binerek olay yerinden kaçmıştır.”
Karar metninin sonlarında, sanığın otopside belirtilen yaraları meydana getirmesinin, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme maksadını güttüğüne vurgu yapılarak, sanık avukatının temyiz isteminin temelden reddedilerek, kararların onanmasına karar verildiği kaydedildi.
‘BEN DOKUNAMAZKEN O HAYATTAN ALDI’
Yargıtay kararını KHA muhabirinden öğrenen Gülizar Turan’ın annesi Menekşe Kocabaş, cezanın onanmasını en büyük memnunluk olarak kıymetlendirdi. Kocabaş, “Gülizar’ı unutmayacağız, unutturmayacağız. Benim ciğerimi yaktı. Öbür anaların ciğerleri yanmasın. İnşallah oradan kurtulmasın. En büyük temennimiz de buydu. Haberi aldıktan sonra da çok sevindik. Kelamın bittiği yer. Konuşacak bir şey de bulamıyorum. 5 yıldır bizim içimiz yandı. Çoluk çocuğunda cürüm yok lakin onun da ciğeri yansın. İçeriden hiçbir vakit çıkamasın. Ben dokunamazken, bir tokat atamazken kızımı daha 23 yaşında hayattan aldı. Ne diyebilirim ki, ciğerimiz yanıyor” dedi.
Fotoğraflarının yer aldığı anı köşesine bakarak kızıyla hasret giderdiğini kelamlarına ekleyen Menekşe Kocabaş, “Bazen bakarken çok üzülüyorum ve hasta oluyorum. Topluyorum ancak dayanamıyorum. Antalya’nın her bir köşesinde onunla anım var. Biz 23 sene hiç farklı kalmadık. Bir gecemiz başka geçmedi. Yavrumun hayalleri ile onun anıları ile yaşıyorum. Bu kararı veren hakim ve savcılardan Allah razı olsun. Adalet artık yerini buldu” diye konuştu.
‘ÖLMESİN SÜRÜNSÜN’
Cinayet sanığının yakınlarının geçen aylarda toplumsal medya aracılığıyla kendisiyle temasa geçtiğini belirten Kocabaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bana başsağlığı diliyor. Ne cüretle ne yüzle bana başsağlığı diliyor. Başsağlığı dilese de kabulüm değil. Sanık ölmesin, cehennem ateşinde yansın. Çektiğim acıların bin katını çeksin. Benim ciğerim söner mi, sönmez. Unutmayacağım. Lakin alışılıyor. Bir formda hayat devam ediyor. Biz yaşayamayız diyordum. Ben çocuğumdan 23 yıl boyunca hiç başka kalmadım. Hiçbir canlı varlık, bu türlü bir mevti hak etmiyor. Keşke öldürmeseydi. Kolunu bacağını kırsaydı. Komaya soksaydı. Kapıma atsaydı. Ben onu biberonlarla besleseydim. Ona can verseydim. Nefes verseydim. Beni ondan koparmasaydı. Neye yaradı. Devletimiz şu an onu besliyor. Hücrede de yatsa, ömür uzunluğu gün yüzü de görmese, ben burada yanıyorum o orada hayatını devam ettiriyor. Lakin ölmesin sürünsün,”
‘HAK ETTİĞİ CEZAYI ALDI’
Gülizar Turan’ın ablası Yasemin Turan ise Yargıtay’ın uygun bir karar verdiğini söz ederek, “Beklediğimiz bir karardı. Birinci başlarda çok tereddüt ettik. Zira birinci başlarda kendisini terbiyesizce savunmaya kalktı. Duruşmaya kravatla çıktı. Cezada indirim alır mı diye düşündük. Lakin sayın mahkeme heyeti sonuna kadar bizim yanımızda oldular. Hak ettiği cezayı aldı. Hiçbir vakit çıkamazsın inşallah” dedi.
“O benim her şeyimdi” diyerek kelamlarını sürdüren Yasemin Turan, “Ağabeyim var fakat onunla o kadar yakın değildim. Fakat kız kardeşim benim sırdaşımdı, arkadaşımdı, en yakınımdı. ‘Vah gidene’ diyoruz. Onun yokluğu her vakit aşikâr oluyor. Zira o bizim konutumuzun sevinciydi. Bizi güldürendi. Babamı kaybettim. Babamdan sonra en büyük takviyesi ondan aldım. Onu da kaybedince yapayalnız kaldım. Bir tek annem var. Ona sarılıyorum artık. Birbirimize dayanak olmaya çalışıyoruz. Onu hiçbir vakit unutmayacağız. O daima bizimle kalacak.”