Eski özel harekatçıya cinayetten 18 yıl mahpus

ANTALYA’da, CHP Döşemealtı eski İlçe Önderi Hasan Haluk Yalçın’ı öldürdüğü argümanıyla tutuklu yargılanan eski Özel Harekat Polisi Hakan Balcı, 18 yıl mahpus cezasına çarptırıldı.
Olay, geçen yıl 28 Eylül tarihinde, Döşemealtı ilçesinde meydana geldi. Eski arkadaş oldukları belirtilen CHP Döşemealtı eski İlçe Önderi Hasan Haluk Yalçın ile Hakan Balcı, bir yerde karşılaştı. Tartışan Yalçın ve Balcı, arabayla ormanlık alana gitti. Emekli Özel Harekat Polisi Hakan Balcı, burada Hasan Haluk Yalçın’ı tabancayla yaralayıp, boğarak öldürdü. Balcı, sonrasında cesedini yakmak için ormanı ateşe verip, bölgeden ayrıldı.
Çevredekilerin yangın ihbarı üzerine bölgeye itfaiye takımları sevk edildi. Yangına müdahale edip söndüren gruplar, bedeninde kısmen yanıklar oluşan Hasan Haluk Yalçın’ın cansız vücuduyla karşılaştı. Yalçın’ın cenazesi, yapılan incelemenin akabinde, otopsi için Antalya İsimli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Soruşturma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Ofis Amirliği takımları, Döşemealtı Endüstrisi’nde büfe işleten Hakan Balcı’yı meskeninde gözaltına aldı. Balcı, tabirinin akabinde sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Hakan Balcı hakkında, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘kasten öldürme’ cürmünden iddianame hazırlandı, Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Balcı, bulunduğu cezaevinden SEGBİS kontağıyla katılırken, şikayetçilerle taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Cumhuriyet Savcısı temel hakkındaki mütalaasını tekrarlayıp, sanık Hakan Balcı’nın ‘kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ hatasından beraatini istedi. Savcı, sanığın maktul Hasan Haluk Yalçın’ı ‘kasten öldürme’ kabahatinden hareketine uyan TCK’nın 81-1 unsuru yeterince ömür uzunluğu mahpusunu talep etti.
ALACAK VERECEK SIKINTISI
Şikayetçi avukatları Gülen Dokuzoğlu Can ve Şerife Sultan Alp, bir evvelki duruşmada yaptıkları savunmaları tekrarlayıp, sanık ve şahitlerin birinci duruşmada çelişkili sözler verdiklerine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
“Cinayetin alacak verecek probleminden kaynaklandığı istikametindeki beyanlara katılmıyoruz. Maktul, sanıktan büfeyi devralmıştır. Bu zaman nedeniyle sanığa senet de verilmiştir. Maktul büfeyi işlettikten çok kısa bir mühlet sonra sanık gelerek büfeye el koymuştur. Hasebiyle bu senetler bedelsiz kalmıştır. Burada bedelsiz senedin tahsili kelam bahsidir. Bu hata canavarca ve eziyet çektirerek işlenmiştir. Ayrıyeten, savcı mütalaasında ‘kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ kabahatinden sanığa beraat istemiştir. Maktul öldürülmeden evvel zorla götürülmüştür ve götürüldüğü yerde, yerde kan izleri vardır. Maktul kendi isteğiyle gittiyse, neden cep telefonu, cüzdanı, sigarası ve çakmağı kendi aracında kalmıştır. Sanık özel harekatçı ve keskin nişancı. Maktulü oracıkta vurup öldürebilirdi. Fakat o canavarca bir hisle acı çektirmeyi tercih etmiştir. Otopsi raporunda da bu mevcuttur.”
Sanık avukatı ise, müvekkilinin olayda öldürme kastının olmadığını söyleyip, istemesi halinde, maktul avukatlarının da belirttiği üzere her türlü halde cinayeti işleyebileceğine dikkat çekerek, haksız tahrik kararlarının uygulanmasını talep etti.
Sanık son kelamında yaşananlardan ötürü üzgün olduğunu söz ederek, “Maktul benim samimi arkadaşımdı. Büfenin dönemi ve borcu konusunda aramız açıldı. Aileye bilhassa başsağlığı diliyorum. Öldürme kastım yoktu. Öldürmeyi istesem, tekraren yapardım. Uzun müddet polislik yaptım. Yurt içi ve yurt dışında operasyonlarda bulundum. Öldürme tekniklerini biliyorum ve kanıt bırakmadan yok edebilirdim. Yeniden tekrarlıyorum. Ben maktulü bırakıp gittiğimde hala yaşıyordu. Oradan yürüyerek geri gelmesi için bıraktım. Hatta ben dönerken küfretmeye de devam ediyordu. Olayın bu formda sonuçlanmasını hiç istemedim” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığı, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ cürmünden beraatine karar verirken, Hasan Haluk Yalçın’ı ‘kasten öldürme’ cürmünden ise ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırdı. Akabinde, olayda ‘haksız tahrik’ olduğuna kanaat getiren heyet, cezayı 18 yıla indirdi. Takdir indiriminde bulunmayan heyet, kararları oy birliğiyle verdi.