Oktay, Ankara Sanayi Odası’nın Haziran ayı meclis toplantısında konuştu. Oktay, “Bütün dünyada pozitif büyüme olmasa bile biz yılı pozitif büyümeyle tamamlayacağız azmiyle yolumuza devam etmek zorundayız ve göreceksiniz yılsonunda bunu da hep birlikte başaracağız. Buna öncelikle sizin inanmanız gerekiyor, biz inanmadığımız hiçbir şeyi söylemiyoruz. Şartlar ne olursa olsun, salgının tam tersine bir ayrışmayla ama ekip halinde pozitif büyümeyi hep birlikte yapacağız” diye konuştu.
Oktay, Mart ayından bu yana üç milyar insanın evlerinde karantinaya çekilmesiyle ekonomilerde daralmalar ve sermaye hareketlerinde dalgalanmalar görülmeye başlandığını kaydetti. Oktay, Dünya Bankası’nın raporunda küresel büyüme tahminlerini bir kez daha aşağı yönlü revize ederek yüzde -5,2 olarak belirlediğini, küresel mal ve hizmet ticareti hacmini ise 15,3 puan düşürerek yüzde -13,4 olarak açıkladığını hatırlattı. Oktay, Avrupa Sanayi Odaları ve İşletmeler Ağı tarafından hazırlanan raporda ise AB genelinde işsizliğin yılsonunda yüzde 9 seviyelerine ulaşmasının beklendiğini hatırlattı.
‘Salgın seyrinde azalan vaka sayılarını yakalayacağız’
Oktay, dünya genelinde var olan bu ekonomik atmosfere rağmen Türkiye’nin, üreticisinin, yatırımcısının yanında olarak hem bugüne hem de geleceğe umutla baktığını vurgulayarak, “Daha önce karşılaştığımız krizlerden çıkardığımız dersler ve dayanıklı alt yapımız sayesinde ülkemiz, Covid salgınını son derece hazırlıklı karşılamıştır. 2020’nin ilk çeyreğinde milli gelirimiz yıllık bazda yüzde 4,5 oranında artış göstermiştir. Bütün ekonomilerin negatife gittiği ortamda bunu sağlıyor olmak pozitif ayrışmadır. İkinci çeyrekte salgın tedbirlerinin etkisiyle daralma beklense de, yılsonu için, üçüncü ve dördünce çeyrekleri için bunu olumlu bir tabloya çevireceğiz. Bu noktada özellikle belirtmek isterim ki olumlu sonuçlara ulaşmamız için salgının seyrinde yeniden azalan vaka sayılarını yakalamak zorundayız. Bu bir arzu değil, zorunluluktur” diye konuştu.
‘Tedarik zincirinde olmazsa olmaz ülke haline getireceğiz”
Fuat Oktay, salgın döneminde 125 ülkeye yapılan tıbbi malzeme yardımının Türkiye’ye yönelik olumlu algıyı artırdığını vurgulayarak, “Pozitif ayrışma sadece ilk çeyrekteki büyümeyle ve 125 ülkeye yardımla kalmadı, uluslararası alandaki diplomatik gelişmelere baktığınızda da pozitif ayrışmaya dönüştürdüğümüzü görüyor olacaksınız. Türkiye’nin kendisine yönelik operasyonları, planları üç ayda parçalayarak çıktığını sizler de görüyorsunuz diye düşünüyorum. Şimdi gündemimizde ülkemiz hakkında yükselen olumlu algıyı fırsata çevirerek, Türkiye’yi Covid sonrası dönemde tedarik zincirlerinde ve seyahat rotalarında olmazsa olmaz bir ülke haline getirmek var” diye konuştu.
Oktay, salgın döneminde tedarik merkezinin tek bir yerde toplanıyor olmasının ne kadar riskli olduğunun görüldüğünü, bunun Türkiye için çok ciddi bir fırsat olduğunu ifade ederek “Önümüzdeki dönemde bölgesel merkezlerin olacağını çok net görüyoruz. Türkiye tedarik merkezinde çok daha önemli bir merkez haline gelecektir” dedi.
Çarpan etkisiyle 600 milyar lirayı aşan destek
Salgın sürecinde sanayicilere verilen ekonomik desteğe değinen Oktay şu bilgileri paylaştı: “Salgının seyrini yakından takip ederek sanayimizin şalterini tümüyle kapatmadık ve normalleşmeyle birlikte tam kapasite üretime hızlıca dönülmesini sağladık. Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi kapsamında finansman, vergi ve istihdam konularında pek çok desteği hayata geçirdik. Bu süreçte çalışanlarımızın, işçilerimizin emeği ve ekmeğine de sahip çıktık. 4,5 milyon vatandaşımızın istihdamında devamlılığı kısa çalışma ödeneği, asgari ücret desteği ve nakit desteği gibi yöntemlerle destekledik. Diğer taraftan Türk EXIMBANK, kredi geri ödemeleri ve vadelerle ilgili yatırımcıları rahatlatan adımlar attı. Çek Ödeme Destek Kredisi ve Ekonomik İstikrar Kalkanı Kredi Desteği ilave kredi paketleri ile mal ve hizmet ihracatçısı firmaların finansmana erişimlerini kolaylaştırmak ve istihdam sürekliliğini desteklemek amacıyla TCMB Reeskont kredisi penceresi imkânı da açıldı. Toplamda 252 milyar liraya ulaşan, çarpan etkisiyle 600 milyar lirayı aşan destekler söz konusu. Ekonomimizdeki likiditeyi artırmak için ticari ilişkilerimizin yoğun olduğu ülkelerle SWAP anlaşmaları yaparak kazan kazan anlayışıyla iş birlikleri geliştiriyoruz.”
Yeni anlaşmalar için hâlihazırda devam eden görüşmeler olduğunu ifade eden Oktay, “Bunların yanı sıra ihracatımızın gücünü korumak için geliştirdiğimiz sanal ticaret heyeti ve sanal fuar programları ile ihracatçılarımıza dijital tanıtım imkânları sunuyoruz. Sanal ticaret heyeti ve sanal fuarlara katılım için iş dünyamızı temsil eden çatı örgütlerin yapacakları masraf ve giderleri yüzde 50 oranında destekliyoruz. Aynı zamanda e-ticaret sitelerine üyelik giderlerini 2020 yılı için yüzde 80; takip eden yıllarda yüzde 60 oranında destekliyor olacağız” dedi.
‘Bingöl’e 3.5 milyon lira acil ödenek yönlendirdik’
Oktay, Bingöl depreminde yaraların sarılması için çalışmaların hemen başlatıldığına işaret ederek, “Hasar tespit çalışmalarıyla birlikte tarım, hayvancılık ve yeniden inşa gibi alanlarda kullanılmak üzere 3,5 milyon lira acil ödeneği Bingöl’e yönlendirmiş durumdayız. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla şahsım ve ilgili bakanlara ilk andan itibaren sahadaydık. Deprem öldürmez, öldüren binalar. Normal zamanlarda asıl yapısal tedbirlerimizi almalıyız. Kamu olarak biz buna hazırlanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
‘Terörün kökünü kazımaya devam ediyoruz”
Terörle mücadele operasyonlarına da değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Sınırlarımızın içinde ve dışında terörün kökünü kazımaya da devam ediyor; Libya’da kardeşlerimizin hakkaniyet mücadelesine destek oluyoruz. Pençe-Kartal’ın ardından Pençe-Kaplan harekâtında, Suriye’de ve Libya’da devam eden harekâtlarda milletimizin sinesinden yükselen istiklal sancağını dalgalandıran, terörle çetin bir mücadele veren kahraman ordumuza muvaffakiyetler diliyorum. Terörle mücadelede sağladığımız başarıda sanayicimizin akıl ve alın teriyle ürettiği yerli milli savunma ürünlerimiz çok önemli yer tutmaktadır” ifadelerini kullandı.