Semra DEMİR/Buğra BENLİOĞLU- İSTANBUL – İstanbul Beyoğlu’nda babasının 1926’da açtığı şekerci dükkanını 65 yıldır işleten 87 yaşındaki Feridun Dörtler, klasik metotlarla ürettiği şekerlerle damakları tatlandırıyor.
Akide şekerinin yanı sıra klâsik tekniklerle ürettiği badem ezmesi, lokum ve helvası ile tüm İstanbul’a nam salan Beyoğlu’nun ikinci jenerasyon şekercisi Feridun Dörtler, baba yadigarı dükkanda yaşadıklarını anlattı.
BEŞİKTAŞ’A GOL ATIP TEZGÂHIN GERİSİNE GEÇTİ
KHA muhabirine konuşan Dörtler, “Ben 1934 Cihangir doğumluyum. Galatasaray Lisesini bitirdim. Cihangir’de amatör bir kadroda futbol oynamaya başladım. Daha sonra Galatasaray Lisesi’nde 12 sınıf öğrencisi olan Çoşkun Özarı abim kadronun teknik yöneticisi Gündüz Kılıç’a beni söylemiş. İki gün sonrada Galatasaray’ın A grubunda buldum kendimi. Efsane isimlerden Metin Oktay, Turgay Şeren, Kadri Aytaç, Doğan Koloğlu ile birebir ekipte oynadım” dedi.
Daha sonra ligdeki kadrolardan olan Emniyet Spor’a geçtiğini söyleyen Feridun Dörtler, “İki sene Emniyet Spor da profesyonel olarak futbola devam ettim. 1956’da Beşiktaş’ı iki bir yendik. Beşiktaş’a ikinci golü de ben attım. Benim için unutulmaz bir hatıra olarak kaldı. 1956 yılı bitmeden futbolu bıraktım. Ağabeyim Fahri Dörtler’in beklenmedik vefatı ve evlenmek istediğim kızın ailesinin futbolcu olduğum için kızı bana vermemesinden ötürü futbolu bıraktım” diye konuştu.
“ÖLÜNCEYE KADAR DÜKKÂNIMA GELECEĞİM”
Mesleği babasından öğrendiğini anlatan 87 yaşındaki Dörtler, akide şekerinin yanı sıra badem ezmesi, lokum ve helva üzere eserleri klâsik prosedürlerle üretmeye devam ettiğini kaydetti.
Neredeyse hayatının tümünün bu dükkanda geçtiğini lisana getiren Ferudun Dörtler, “Burası 95 yıllık bir dükkan. Dükkanda o devirde 15 kişi çalışıyordu. Bir dükkanda üçüncü jenerasyon müşteriyi görmek nadirdir. Ben üçüncü nesil müşterimi gördüm. Arife günlerinde bu dükkan ana baba günü üzere olurdu. Günde 400 kiloya kadar şeker ve tatlı satardık” tabirlerini kullandı.
Dükkanın özgün halini olduğu üzere koruma ettiğine değinen Dörtler, “Yaptığımız iş o kadar tatlı ki tadından yenmez. Bu dükkan az yiyip, çok çalışıp, çok biriktirmenin ve sabırlı bir çabanın sonucudur. Babam işine olan tutkudan bir gün dışarı çıkıp sinemaya dahi gitmemiş. Benim akılım da daima işimdedir. Bu dükkanı yaşatacağıma babama ve eşime kelam verdim. Ölünceye kadar da dükkanıma gelerek işimin başında olacağım” diye konuştu.
