Hamas’ın cumartesi sabahı İsrail’e karşı başlattığı saldırılar iki taraf arasında savaşa dönüştü. Gazze gece boyunca jetler tarafından bombalandı. 2,3 milyon insana ev sahipliği yapan 41 kilometre uzunluğundaki şeritte, bazı sokakların hava saldırıları sonucu haritadan silindiği görüldü.
İsrail ve Hamas arasında süren savaşta altıncı gün geride bırakılırken, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 248’i kadın 447’si çocuk olmak üzere 1417 kişinin yaşamını yitirdiği, 932’si kadın, 1531’i çocuk, 6 bin 268 kişinin yaralandığı kaydedildi.
Saldırılar sürerken, Sultanbeyli Sivil Toplum Kuruluşları, İl Dernekleri Platformu, Odalar ve Vakıflar Platformu (SULDEP), Yönetimi ve Üyeleri bir araya gelerek, Gazze’de hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kıldı. Akabinde basın açıklamasında bulunan SULDEP Başkanı Seyhan Yaban ise Filistin halkına destek mesajı vererek şu şöyle dedi:
FİLİSTİN DİRENİŞİNE SELAM
“Hamd, Alemlerin Rabbi Yüce Allah’a Mahsustur. Salat ve Selam Fahri Kainat Efendimiz, Önderimiz, HZ. Muhammed Mustafa’nın, Ashabının ve Kıyamet Gününe Kadar Yolunu Sürdürecek Olan Muvahhid Müslümanların Üzerine Olsun.
Bugün Cuma… Müslümanların bayramı…
Filistinli çocuklar ise ömürlerinde bayram sevinci yaşamadılar…
Her bayram Filistinli çocuklar bayramlık yerine kefen giyiyor, her ramazan bombayla ile iftar ediyor Filistin…
İşgal 1948’de başladı…
1948 de başlayan işgal, bugün Filistin topraklarını kıskaca alarak Filistin’in dış dünyaya bağlantısını koparacak raddeye gelmiş ve her geçen gün artan zulüm de bu savaşı kaçınılmaz kılmıştır.
Bugün Filistin’e yardım etmek isteyen kim varsa, Amerika’yı arkasına alan Siyonist İsraillin tehdidi ile karşı karşıya kalıyor. Siyonizm’in projesi ile savaşı kendileri başlatıp barbarca katliam ve adeta kıyım yapan İsrail, çevresindeki tüm Müslüman ülkelere de tehdit savurmaktadır.
İnsanlık katili İsrail!
Sözde bahanelerle kana doymayan İsrail, yine vahşice saldırıyor Müslüman topraklarına…
İsrail bölgede bulunan bütün ülkelerle siyasi ve ekonomik bir yakınlaşma kurarak kendine bir koruma kalkanı oluşturmaya çalıştı. Aynı zamanda Cenin ’de, Shuafat kamplarında, Nablus’ta ve Gazze’de çok sayıda katliam gerçekleştirdi.
75 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları ellerinden alınan Filistinliler, İsrail zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalıştılar. İsrail, yapılan bütün anlaşmalara, uluslararası alanda alınan bütün kararlara rağmen Filistin’e, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Gazze’ye saldırmaya ve toprakları işgal etmeye devam etti.
2010 yılında Gazze’ye insani yardım götüren Türk gemisini Akdeniz açıklarında sanki savaşırcasına pompalı tüfeklerle taradı.
Mavi Marmara, ağlayan bebeklere emzik taşıyordu, Mavi Marmara ilaç taşıyordu, Mavi Marmara oyuncak taşıyordu… Bizzat gidip gördüm giyecek yiyecek kolilerinin oyuncak paketlerinin boya kalemlerinin bile kurşunlandığını, kana bulandığını…
Buradan mavi Marmara şehitlerimize selam olsun… şehadetleri mübarek olsun…
İsrail savaş suçu işliyor
“İnsan hakları” çığırtkanlığı yapan ikiyüzlü yamyamların, kör baktığı, kendinden olmayana yaşama hakkı tanımayan fosil zihniyet, Filistin’e, Müslümanlara fosfor bombası atıyor. Üstelik savaş suçu sayılan bu bombayı İsrail ilk kez de kullanmıyor.
Bizler yaşanan tüm süreçlerde şunu net bir şekilde gördük; yeryüzünde bozgunculuk görevini üstlenmiş olan katil terör devleti İsrail, hiçbir uyarıyı, kınamayı ve eleştiriyi dinlemedi.
İsrail kendi sonunu hazırlıyor!
Şunu çok iyi biliyoruz ki yıllardır İsrail’in başlattığı ve yaktığı bu ateş kendisini yakacak bir ateştir. Bugünlerde yaşanan olaylar, neredeyse bir asırdır pençelerini Filistin topraklarına geçiren İsrail’in uyguladığı zulüm ve işgal politikasına karşı bir başkaldırıdır.
Müslümanları kışkırtmak amacıyla Mescid-i Aksa etrafında yaşlı, genç, kadın çocuk demeden katliamlarına devam eden, kirli postallarla Kıble Camii’nin içinde terör estirip ibadet eden insanlara gaz bombalarıyla, plastik mermilerle saldıran, camide bulunan Kur’an-ı Kerimleri yerlere atıp üzerlerinde tepinen korsan devlet İsrail bu yaptıklarıyla tıpkı Firavunun Kızıldeniz’de boğulması gibi kendi açtığı savaşta kendi sonunu getirecektir.
Bugün Filistin Musa, İsrail Firavun… Bugün ebabil kuşları Filistin, Ebrehe ve ordusu ise İsraildir ve akıbetleri de onlar gibi olacaktır.
Müslümanların içeceği suyu bile kestiler
Filistin su kaynaklarının kesildiği su kuyularına beton dökülen, elektrik ve gaz santrallerinin işlevlerini yitirdiği, binaların bombalanıp enkaz yığını olduğu, insanların ölüme terkedildiği, hastanelerin yakıldığı ve yıkıldığı kalanların ise sağlık hizmeti verecek personellerinin dahi yara aldığı yatak, ilaç, gıda gibi acil ihtiyaçların bile kalmadığı bir yer…
Gazze’nin elektrik, su ve gazını kesip yoğun bombardımana tabi tutan İsrail’in hedefi, 2,5 milyon Filistinliyi, “ölmek ya da göç etmek” arasında tercihe zorlamaktır. Bu bir soykırımdır.
Tarih İsrail’in sabıkalarıyla doludur ve bugün zulme alkış tutan bu zulmü destekleyen kim varsa, İsrail’in azmettiricisi ve tetikçisi kim varsa bir gün İsrail gibi en ağır şekilde İslam Dünyası Müslümanları tarafından karşılık görecektir.
Allah’ın izni ile nice az topluluklar nice çok topluluklara galip gelmiştir.
Galip olan İslam olacaktır. Galip olan Müslümanlar olacaktır.
İsrail Allah’a savaş açan bir topluluktur ve galip olan Allah’ın ordusu olacaktır!
Özgür Filistin Müslümanların yurdudur, Kudüs ise paylaşılması mümkün olmayan başkentidir bu yurdun. Kendi peygamberlerine bile acımayan canilere teslim edilemeyecek kadar değerlidir ve ümmetin gözbebeğidir Kudüs…
Şimdi Müslümanların diriliş vakti
Şimdi İsrail’in karşısında kendi haklarını ve topraklarını savunan Filistinli kardeşlerimizle birlik olma zamanı. Şimdi Kudüs’teki Selahaddinlere destek olma vakti. Şimdi Mescidi Aksa’ya sahip çıkma vakti. Tıpkı ağzında bir damla suyla Hz. İbrahim için yakılan ateşi söndürmeye giden karınca gibi dua ordularımızla, maddi ve manevi desteklerimizle şimdi ümmet olma zamanı!
Filistin’de işgal edilen topraklarını savunan tüm kardeşlerimize buradan desteklerimizi ve dualarımızı gönderiyoruz.
Bugün burada ve tüm Türkiye’de Filistin dostlarıyla birlikte İsrail’in hukuksuz
uygulamalarına ve saldırılarına karşı çıkıyoruz.
Sultanbeyli Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak Ecdadımızın hatıralarının bulunduğu ve Müslümanların en önemli üç mescidinden biri olan Mescidi Aksa’mızı korumaya, sahip çıkmaya, modern çağda barbarca yapılan bu katliamların son bulması için Türkiye’yi, Uluslararası Mekanizmaları ve tüm dünyayı insanca harekete geçmeye ve İsrail’in attığı bu hukuksuz adımları, soykırım, işgal ve saldırıları durdurmaya çağırıyoruz.
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” ilkesiyle hareket eden at gözlüklü ülkeler, besledikleri yılan bir gün kendilerine saldıracaktır bunu iyi bilsinler.
Sultanbeyli Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün ve Filistin’in özgürlüğü, Siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için yapılan tüm eylemleri desteklemek hepimizin görevidir. Filistin özgür oluncaya kadar maddi ve manevi mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz.
Siyonizm’in son kalesi korsan devlet İsrail’in bu tür uygulamalarını nefretle kınıyor vicdanını kaybetmemiş uluslararası camiayı ve Müslüman devletlerini, İslam İş Birliği Teşkilatını kuruluş amacına uygun bir şekilde harekete geçmeye, bir an önce önlem almaya ve seslerini yükseltmeye ve güçlerini birleştirmeye davet ediyoruz.
İsrail, devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalıdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur…”