Azerbaycanlı aktivistlerin Şuşa-Hankendi yolu üzerinde Karabağ’da çevre terörüne karşı düzenlediği miting 6 günü aşmasına rağmen sürdürülüyor.
Azerbeycanlı Gazeteci Eltac Zülfükaroğlu yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:
“Eylemin 4 gününde Rus barış güçleri bir şarkı açarak eyleme katılanların seslerini hoparlörlerle bastırmaya çalıştı. Ancak buna rağmen göstericiler daha yüksek sesle slogan atmaya devam etti. Barış güçleri bunu neden yaptı? Bunu yaparak Azerbaycan tarafının sinirlerine psikolojik baskı uygulamaya çalıştılar. Yani Azerbaycan tarafı barış güçlerine karşı daha saldırgan tavırlar sergilemeli ve sonunda suç bizde olacaktır. Ancak buna rağmen Azerbaycan tarafı soğukkanlılığını koruyarak sloganlarına devam etti. Barış güçleri herhangi bir sonuç getirmeyeceğini görünce müziği durdurdu.
Peki Rus askeri neden protestocuların fotoğraflarını çekiyordu? Bir Rus barış gücü askeri, elinde kamerayla protestocuların fotoğraflarını çekmeye başladı. Ama çizdiklerinde ortaya farklı bir resim çıkmıyor. Çünkü eyleme katılanlar kararlı bir şekilde eylemlerini sürdürürler. Hatta zaman zaman Rus askerlerine çay ikram ediyorlar. Vatanseverliğimizle soğukkanlılıkla haklarımızı talep ediyoruz. Askerlerimiz nöbet değiştirdiğinde “en büyük asker bizim askerimizdir” sloganları atarak onları uğurlardık.
Sırada dururken Rus askerleri ya bir yere yaslanmış ya da kendi aralarında konuşuyorlardı. Giysileri o kadar dağınıktı ki botları bile farklıydı. Askerlerimiz vardiya değişiminde düzgün bir şekilde vardiyalarını teslim ettiler. Bu da Azerbaycan ordusunun ne kadar profesyonel olduğunu gösteriyor.
Soğuk havaya rağmen herkes morali yüksek bir şekilde eyleme devam ediyor.
Sabah güneşin doğuşuyla birlikte herkes bir ağızdan milli marşımızı söylemeye başladı. Bu, insanların topraklarındaki haklarını sorgusuz sualsiz savunma yükümlülüğünün bir teyididir. Herhangi bir devlet kurumu veya başka bir resmi kurum olmaksızın görevini yerine getirdiğine şahit oluyoruz.
Politik arena ya da savaş alanı olsun, fazlasıyla konuştuk.
Artık halkın sözü lazım! Eyleme katılanlar da sorumluluk bilinciyle topraklarında haklarını en üst düzeyde talep ediyor. Bu eylem ne kadar sürer, sonucu ne olur bilmiyorum, bildiğim tek şey halkımızın her zaman olduğu gibi bir arada olduğu ve bir aradayken neler yapabileceğini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir.”