Bahçeli: Biz mafyayı tanımayız, mafyadan da anlamayız

MHP Genel Önderi Devlet Bahçeli, “‘Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağının mafya olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı , bize kalırsa evvel kendine bakmalı, irtibatlarını gözden geçirmelidir. Terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, mafyayı takmayız, mafyadan da anlamayız. ‘Cumhur İttifakı’, cumhurla birliktedir” dedi.
MHP lideri Bahçeli, TBMM’de partisinin küme toplantısında konuştu. Salgının bütün ezberleri bozduğunu kaydeden Bahçeli, “Türkiye salgının ateşini söndürmek amacıyla muazzam bir direnç gösterirken, arttan dolaşıp yapılan onca saygıdeğer hizmeti karalamaya, insanüstü çalışmaları kötülemeye niyetlenmek namuslu siyaset hali, utanma duygusu olan siyasetçi vasfı olamayacaktır. Maalesef CHP’nin, İP’in ve başkalarının sakat, şaibeli ve sarsak muhalefet argümanları ortasında Covid-19 da yerini almıştır. Bilhassa Türkiye’nin Covid-19 salgınını muvaffakiyetle yönettiğini tabir etmek vicdan sahibi herkesin misyonu olmalıdır. Türkiye’yi yöneten irade devletin bütün imkânlarını seferber ederek esnaflarımızın, dar ve sabit gelirli insanlarımızın, fakir ve muhtaç kardeşlerimizin, emekli, dul ve yetimlerimizin, toprağına ümitlerini eken çiftçilerimizin taleplerini peyderpey karşılamaktadır. Sırtında yumurta küfesi olmayan CHP Genel Başkanı ‘nın tüm argümanları boştur, dayanıksızdır. Hakikaten CHP idaresi bozguncudur, milletimiz 2023 Haziran ayında bozguncuları sandıkta bozuk para üzere harcayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak devletin ve hükümetin alacağı her kararı, uygulayacağı her önlemi destekliyoruz” diye konuştu. 
‘ANT İÇİYORUZ’
Bahçeli, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın Covid-19 kurallarının kısıtı altında kutlanacağını belirterek, 19 Mayıs’ın, tam bağımsızlığa giden sürecin birinci halkası olduğunu vurguladı. Bahçeli, “Samsun’dan atılan birinci adım devletimizin yol haritası, aziz milletimizin kahramanlık beratıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü de, nefesi de yetmeyecektir. Zira birinci adımın ruhu maşeri vicdanda hala kor üzere durmaktadır. Gerekirse 102 yıl evvelki adımı bir defa daha atarız, tekrar Kocatepe’ye karargah kurarız. Gerekirse Dumlupınar’a kadar aşkla koşar, namertlere baş tutarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız, önümüze kattığımız ne kadar hain, bölünmemizi bekleyen ne kadar şiddet ve şekavet yuvası varsa denize dökeriz. Dün yaptık, yeniden yaparız. Dün başardık, bir sefer daha başarırız. Kendimize güveniyoruz. Türk milletinin varlığını sonsuza kadar yaşatmaya ant içiyoruz” dedi. 
‘ZİLLET İTTİFAKININ OMURGASI HDP’DİR’
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik tenkitlerde bulunarak, “Bu utanç, bu pespayelik, bu terör sevicilik Kılıçdaroğlu’nun alnına kazınmıştır. Bugünkü CHP idaresi, HDP’nin art bahçesi, Kandil’in ana kademesi, Türkiye düşmanlarının can suyudur. İP’in başkanı nın HDP ile Kürt kökenli kardeşlerimizi bir ve tıpkı görme densizliği ise kılavuzu CHP olanın ne hallere düşeceğinin ayan beyan göstergesidir. CHP ile İP, HDP’nin acil servisine, birinci yardım çadırına dönüşmüştür. CHP’li Dursun Çiçek’in, ”Millet İttifakı’ seçimi kazanırsa HDP’lilere bakanlık veririz’ kelamları, bize nazaran malumun ilanı, karanlık amacın kesin ilamıdır. Zillet ittifakının omurgası HDP’dir. HDP’ye peşinen bakanlık muştusu veren CHP, PKK’yı devlet idaresine taşımayı düşünecek kadar bu ülkeye, bu millete yabancılaşmıştır. HDP, PKK’nın ileri karakolu olarak siyasi hayattan tasfiyesi acil ve elzem olan bölücülük odağıdır. HDP’ye kıyak yapmak için ayağa düşmeyi göze alanları aziz milletimiz affetmeyecektir” diye konuştu. 
‘CUMHUR İTTİFAKI, CUMHURLA BİRLİKTEDİR’
Bahçeli, terörle uğraşın kararlılıkla gerçekleştirildiği devirde HDP’ye takviye çıkılmasının, PKK’nın kanlı emellerine onay olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“CHP’nin buna hakkı yoktur. İP’in bu türlü bir tercihi demokrasi ismine bile olsa düşünülemeyecektir. Zulüm yapanla zulme sessiz kalan zalimdir. ‘Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağının mafya olduğunu söyleyen CHP Genel Önderi , bize kalırsa evvel kendine bakmalı, irtibatlarını gözden geçirmelidir. Terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, mafyayı takmayız, mafyadan da anlamayız. ‘Cumhur İttifakı’, cumhurla birliktedir. ‘Cumhur İttifakı’, cumhuriyetin kuruluş ideolojisiyle bezenmiştir. Çeteler CHP’nin yoldaşı, uyuşturucu baronları CHP’nin yandaşı, DHKP-C, PKK, FETÖ CHP’nin fiili ortağıdır. Türkiye terörle uğraşta ara kaydettikçe CHP çılgına dönmektedir. İP’in ağzını bıçak açmazken, HDP şok üstüne şok yaşamaktadır.”
‘NEREDE TERÖRİST VARSA ORASI YASAL HEDEFİMİZDİR’
Bahçeli, yurt içinde ve dışında Türkiye’ye silah doğrultan teröristlerin bedelini sonuna kadar ödeyeceğini de vurguladı. Bahçeli, “Nerede terörist varsa orası legal amacımızdır. Nerede hainler yuvalanmışsa orayı imha etmek kahramanlarımızın misyonudur. Irak’ın kuzeyinde icra edilen Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım operasyonları şiddetli arazi kaidelerine karşın muvaffakiyetle sürdürülmektedir. Sığınaklar, barınaklar yok edilirken, sayıları 115’e ulaşan teröristler hamdolsun etkisiz hale getirilmiştir. Sevdamız millettir. Aklımız Türkiye’dir. Zilletin terör takımına her yer ya dar ya da mezar edilecektir. Kahramanlığın mükafatı bağımsız ve onurlu bir gelecektir. Bu geleceği karartmaya CHP’nin ve yedeklerinin takati yetmeyecektir. Son günlerde terörle gayret esnasında şehit düşen kahramanlarımıza cenab-ı Allah’tan rahmet, tedavi altındaki gazilerimize de şifalar diliyorum. Hiçbir şer odağı boşuna uğraşmasın. Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, vatan bölünmeyecektir” dedi.
‘İSRAİL HUNHAR AKINLARINA SON VERMELİ’
MHP lideri Bahçeli, İsrail’in gayrimeşru güç kullanımının, insanlığı felakete sürüklediğini ve İslam ülkelerinin ortak irade göstermedeki kayıtsızlıklarının da İsrail’in eline koz verdiğini söyledi. Kudüs’ün geleceğinin herkesi ilgilendirdiğini vurgulayan Bahçeli, “MHP’nin bu çerçevedeki niyet ve teklifleri ana sınırlarıyla şunlardan ibarettir. İsrail hunhar taarruzlarına derhal son vermeli, işgal ettiği yerlerden geri çekilerek ateşkes rejimi tesis edilmelidir. Kudüs’te her dinin, her kültürün, her etnik yapının ortak paylaşım ve idaresini temel alacak bir yönetim yapısıyla kalıcı ve kapsayıcı yeni bir siyasi denkleme muhtaçlık ertelenemez seviyededir. Kudüs’e özel statü verilmeli, oluşacak bu statünün siyasi muhtevasını 3 semavi dinin mensupları ve temsilcileri eşgüdüm halinde ve mutabakat içinde belirlemelidir. Bölgede eşit, adil ve iki devletli sistemin kurulması için Birleşmiş Milletler harekete geçmeli, inisiyatif üstlenmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır. 1967 öncesi hudutları dikkate alınarak başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti memleketler arası toplulukta tanınmalıdır. Nihai emel, huzur ve güvenlik içinde yaşayan, barış ve kardeşlikle perçinlenmiş Kudüs’ün tezahürüdür. Birleşmiş Milletler yahut İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulacak bir kollayıcı gücün çatışma ve gerginlik alanlarına konuşlandırılarak akınların engellenmesi ivedilikle gündeme alınmalıdır” diye konuştu.