Bahçeli: 100 unsurluk anayasa teklifimizin yazımı tamamlandı

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “MHP yeni anayasa konusunda sık sık lisana getirdiği çalışmalarını Allah’a şükürler olsun ki bitirmiş ve metin yazımı sonuçlanmıştır. 100 unsurluk anayasa teklifimizin, iftiharla belirtmek isterim ki, hazırlık etabı tamamlanmıştır. Stratejik gayelerimizden biriyle ilgili kelamımız yerine getirilmiştir” dedi.
MHP Genel Lideri Bahçeli, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, koronavirüs salgınıyla uğraşta uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının yanında aşılama çalışmalarının da hedeflenen düzeylere ulaşmasıyla bayram ertesinin umutla karşılanacağını söyledi.
Bahçeli, koronavirüsü en az hasar ve kayıp ile atlatmak için devlet ve millet kenetlenmesinin her seviyede tezahür etmesi gerektiğini belirterek, “Çok şükür, Türkiye’de bu kenetlenme sağlanmıştır. CHP’nin, İP’in ve oburlarının palavraları toplum nezdinde itibarsızdır. Tedavülde tutulan karalama kampanyasına aldanacak yoktur. Sıhhat altyapımız güçlüdür, başta Sıhhat Bakanı’mız olmak üzere doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız çalışmalarını fedakarca sürdürmektedir. Allah’ın müsaadesiyle Türkiye maruz kaldığı badireyi yenecektir. İnsanlarımızın hisleriyle oynayıp salgından siyasi rant devşirmek için fırsat kollayan siyasi zihniyetler bize nazaran hezeyandadır, arka niyetlidir. Kim ne derse desin, salgın idaresi hakikat bir biçimde yapılmaktadır. Bu fasit daireden çıkmamızı istemeyen odakların karamsarlık aşılamaları da ahlaken ve vicdanen sorumsuzluktur” dedi.
‘ANAYASALAR DEĞİŞMEZ, DEĞİŞTİRİLEMEZ METİNLER DEĞİLDİR’
MHP lideri Bahçeli, mazisi neredeyse 145 yılı bulan anayasa tartışmalarının toplum ve devlet hayatına ambargo koyduğunu lisana getirerek, “Bu tartışmaların kalıcı bir mutabakatla düğümlenmesi temel maksat olsa da istisnai devirler haricinde bu gaye maalesef gerçekleşememiştir. Devlet ile millet ortasındaki karşılıklı sorumlulukları temel alan anayasalar değişmez, değiştirilemez metinler değildir. Gerektiğinde, koşullar elverdiğinde, vaktin ruhuyla ulusal ve manevi emanetlerin ufkuyla müsemma bir anayasanın yazılması kaçınılmaz bir misyondur. Sonuçta bir toplum kontratı olan anayasanın tıpkı biçimde ulusal amaçları muhtevasında barındırması, tarihin ve toplumun gerisine düşmeden geleceğin koordinatlarını çizerek devlet-millet ahengini kökleştirmesi yegane önceliktir” diye konuştu.
‘MÜSAİT TABANIN VARLIĞINA İŞARET’
Bugünkü siyaset sahnesinde her partinin, yeni anayasa konusunda destekleyici hali olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti: 
“Hiçbir parti yahut hiçbir sivil toplum kuruluşu ortaya çıkıp da yamalı bohçaya dönen, unsurları ortasındaki tutarsızlığı aleni olan darbe anayasasından memnuniyet duyduklarını ileri sürmemiş, sürememiştir. En azından herkes ittifak halinde yeni bir anayasadan bahsetmektedir. Bu birinci evrede konuşmak, görüşmek, farklı niyet ve teklifleri paylaşmak için müsait bir tabanın varlığına işarettir. Lakin sıra ‘Nasıl bir anayasa yazılsın?’ sorusuna karşılık aramaya geldiğinde ne yazık ki, potansiyel uyuşmazlıklar, kutuplaşmış üsluplar kuvveden fiile geçmektedir. Sıkılı yumruklarla, ideolojik taassuplarla anayasa yapmak ne bugün ne de tarihte mümkün olmuştur. Siyaseti gladyatör arenasına dönüştürmek akıl harcı değildir. Bu devlet bizimdir. Bu millet biziz. Cumhuriyet, cumhurun aziz mükafatıdır.” 
‘ANAYASA ÖNERİMİZİN METİN YAZIMI TAMAM’
Uzlaşma ve yeni anayasa hazırlamanın ulusal ödev olduğunu kaydeden Bahçeli, “Buna dudak bükenler, sırt dönenler, yapay kriz çıkaranlar, ipe un serenler, fuzuli mazeretlerle konuşmaya bile kapalı duranlar tarih ve millet huzurunda demokratik hesaba şimdiden hazır olmalıdır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü yeni bir anayasayla taçlandırmak ulusal çaba kahramanlarına, cumhuriyetin kurucu bedellerine, milletimizin bizatihi egemenlik haklarıyla Türk tarihinin gururlu anılarına hürmetin ve gelecek jenerasyonları düşünen sorumluluk şuurunun gereğidir. Bundan kaçış bize nazaran yoktur” dedi.
Bundan evvel yaptığı yeni anayasa açıklamalarını da anımsatan Bahçeli, “MHP yeni anayasa konusunda sık sık lisana getirdiği çalışmalarını Allah’a şükürler olsun ki bitirmiş ve metin yazımı sonuçlanmıştır. ‘Cumhuriyetin 100’üncü yılında 100 unsurluk yeni anayasa’ ismiyle ve bu çerçeve içinde 100 unsurluk anayasa teklifimizin, iftiharla belirtmek isterim ki, hazırlık basamağı tamamlanmıştır. Stratejik gayelerimizden birisiyle ilgili kelamımız yerine getirilmiştir. Bu kapsamda titizlikle sürdürülen ön çalışma şu anda elimizdedir. Partimiz, cumhuriyetin 100’üncü yılını yeni anayasa açısından hem bir fırsat hem de tarihi bir dönüm noktası olarak ele almaktadır” diye konuştu.
‘ÖNCE CUMHURBAŞKANI’MIZLA PAYLAŞACAĞIZ’
Hazırlığını tamamladıkları 100 unsurluk anayasa hazırlık tekliflerini öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti ile paylaşma amacında olduklarını kaydeden Bahçeli, “Ardından yapılacak müzakere ve görüşmeler doğrultusunda öbür partilere de anayasa teklifimizi sunmamız kelam konusu olacaktır. Çalışmamız son olarak şeffaflık prensibi doğrultusunda kamuoyunun tartışmasına da açılacaktır. MHP’ye nazaran, Türk milleti, kurucu iktidar yetkisine dayanarak her vakit yeni bir anayasa yapmaya tam yetkilidir” dedi. 
‘ANAYASA MAHKEMESİ, ÖZEL STATÜDE DÜZENLENDİ’
Yeni anayasa tekliflerinin temel özellikleri hakkında da bilgi veren Bahçeli, şunları kaydetti:
“Başlangıca ‘Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk milleti’ düsturu ile giriş yapılmıştır. Devletin genel asılları birinci 5 maddede düzenlenen, ‘Devletin hali ve nitelikleri’ motamot korunarak birinci unsurda ele alınmış, hususun son fıkrasında ‘Bu husus değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ denilmiştir. Hakları düzenleyen tüm unsurlardaki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır. TBMM Lideri’ne ‘Tarafsız konumuyla’ ulusal uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin tahlilinde arabuluculuk fonksiyonu yüklenmiştir. TBMM’nin yetkileri; kanun üretiminde, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, yargı organının yapılanmasında, ‘Yargı ayrılığı sistemi’ devam ettirilmiş, Yargıçlar ve Savcılar Heyeti, ‘Yargı Yüksek Kurulu’ ismiyle tekrar ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil özel bir statüde düzenlenmiş, Şanlı Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları ‘Yüce Divan’ ismiyle oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, yüksek mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Konseyi’nin statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ait üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir. Üniter devlet prensibine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada ‘il esası’ korunmuştur.”