Avukat Feyza Altun, sabah saatlerinde Beykoz Adliyesi’ne getirildi. Savcı tarafından ifadesi alınan Altun, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Ettiği’ iddiasıyla tutuklama istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Yapılan incelemelerin ardından, Altun’a “yurt dışına çıkış yasağı” ve “haftada 2 gün karakola imza atma” şartını içeren adli kontrol tedbirleri kapsamında serbest bırakılmasına karar verildi. Feyza Altun’un serbest bırakılmasına, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi.
ALTUN’DAN İLK AÇIKLAMA
Altun, serbest bırakılmasının ardından adliye önünde açıklamalarda bulunarak şu ifadeleri kaydetti:
“Laik medeni hukuk kurallarına inanan Cumhuriyetçi bir Türk kadını olarak bu ülkenin laik olduğunu ve laiklik için bir gece nezarette kalmamın, bu ülkenin kurucularının ödedikleri bedeller yanında hiçbir şey. Başım dik girdim, başım dik çıktım. Din ve vicdan özgürlüğüne inanan bir avukat olarak kimsenin, herhangi bir din mensubu olması ya inanmama özgürlüğü vardır. Laik Anayasa’yı savunan bir avukat olarak bundan başka bir şey söylemem mümkün bile olamaz. Fakat, iki gün içerisinde bağlamından koparılarak çarptırılan, Taliban aklına ve benzeri bir siyasi rejime yönelttiğim sözlerimi, sanki dini değerlere söylemişim gibi çarptırarak algı yapmak laiklik üzerinden bir tartışma açmaktır.