Annesi ölünce doktora saldırdı

MALATYA’da, koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede ömrünü yitiren Huri D.’nin (74) oğlu Mizra D., annesinin tedavisiyle ilgilenen Doç. Dr. Özgür Katrancıoğlu’na saldırdı. Güvenlik vazifelileri olaya müdahale ederken, Doç. Dr. Katrancıoğlu Mizra D.’den şikayetçi oldu.
​Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan’da koronavirüs teşhisi konulan Huri D. tedaviye alındı. Son yapılan testleri negatif çıkan Huri D., bu sabaha karşı tabiplerin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Annesinin öldüğünü öğrenen Mirza D., Göğüs Cerrahı Doç. Dr. Özgür Katrancıoğlu’na saldırdı. Güvenlik vazifelileri Mirza D.’ye müdahale edip pürüz oldu. Olayın akabinde Doç. Dr. Özgür Katrancıoğlu, polise şikayette bulundu.
Avukat olan Mirza D. ise 27 Nisan günü annesine yanlış tedavi uygulandığı argümanıyla savcılığa hata duyurusunda bulunduğunu belirtti.
REKTÖR KARABULUT: ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNÜ KINIYORUZ
Yaşananların akabinde hastaneyi ziyaret eden Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, hayatını kaybeden hasta ile atağa uğrayan Doç. Dr. Özgür Kantarcıoğlu ve öteki tabiplerin ilgilendiğini belirterek, “Hasta yakını ölmüş bir hastaya müdahale yapılmasını istiyorlar. Yumruklara maruz kalarak hatta kendi hastasına yumruğu indirmek durumunda kalan bir durumla karşı karşıya kalıyoruz ve bu durumdan ötürü hüzünlüyüz. Şiddetin her türlüsünü kınıyorum. Lütfen sıhhat ordumuza sahip çıkalım, takviye olalım, morallerini bozmayalım” dedi.
Saldırıya uğrayan Özgür Kantarlı’nın psikolojisinin bozulduğunu ve önemli bir travma yaşadığını belirten Prof. Dr. Karabulut, “Adli mercilere de müracaatlar yapıldı. Bizler sürecin takipçisi olacağız. Bu cins durumlar bir daha yaşanmasın diye ne gerekiyorsa takım olarak üzerimize ne düşerse takipçisi olacağız. Bir daha yaşanmaması ve emsal teşkil etmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız” diye konuştu.
HASTANEDEN AÇIKLAMA
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden yapılan açıklamada ise ağır bakımda misyonlu tabip ve hemşirelere hücumda bulunulduğu, hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf edildiği, tedavi materyallerinin kırıldığı belirtildi. Nöbetçi tabip tarafından hasta yakınlarına bilgilendirme yapıldığı sırada arbede çıktığı, hasta yakınları ağır bakım ünitesine müsaadesiz girip misyonlu hekim ve hemşireleri tehdit ederek zorla, ölen hastaya kalp masajı yaptırdığı belirtilen açıklamada, “Sağlık çalışanlarının kanayan yarası olan bu berbat olayı kınıyoruz. Çalışanlarımıza yönelik yapılan kelamlı ve fiili taarruzlar iş motivasyonumuzu bozmaktadır. Lakin bizler her türlü şartlarda vatandaşlarımızın sıhhati için gece gündüz demeden bu güç pandemi koşullarında çalışmalarımıza devam edeceğiz. Gece gündüz demeden fedakârca mesleğini icra eden sıhhat çalışanlarımızın kelamlı ve fizikî şiddete maruz kalmasını katiyetle kabul etmiyoruz” denildi.
Yoğun bakımdaki yanlış tedavi uygulandığı argümanıyla hasta yakını tarafından şikayette bulunulduğu belirtilen açıklamada, şu tabirler kullanıldı:
“Hasta ağır bakım ünitesinde yattığı müddet boyunca günlük tedavileri ve izlenimleri eksiksiz yerine getirilirken hasta yakını tarafından 27.04.2021 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına ‘yoğun bakımda yatan hastaya yanlış tedavi uygulama’ iddiasıyla şikâyette bulunulması, Cumhuriyet Savcısının talimatıyla hastanın tüm kayıt, evrak, tedavi çizelgeleri istenmiş hastadan kan örnekleri alınıp gönderilmiştir. Hastanın avukat olduğunu tez eden yakını tarafından müsaadesiz ses kayıtları yapılmış, hasta yakınları tarafından tabipler, ağır bakımda çalışan yardımcı sıhhat işçileri daima ‘Yanlış tedavi yapmak, hastanın tedavisini eksik yapmak’ üzere hususlarda ithamda bulunulmuştur. 29.04.2021 tarihi sabah 05.28’de kardiyak arrest gelişimi, yapılan kardiyopulmoner resüsitasyona hasta yanıt vermemiştir. Nöbetçi tabip tarafından hasta yakınlarına bilgilendirme yapıldığı esnada arbede çıkmış hasta yakınları ağır bakım ünitesine müsaadesiz girip vazifeli hekim ve hemşireleri tehdit ederek zorla, EX olmuş hastaya kalp masajı yaptırmışlardır. Daima kelamlı taciz ve hakarette bulunup tehditler savurmuşlardır. Ağır bakım ünitesindeki ilaç kutularını kırıp dağıtarak tahrip yapmışlar ve öteki hastaların hayatlarını tehlikeye atmışlardır. Hasta, EX olduktan sonra morga indirilmiş ve burada hasta yakınları morgu basıp buradaki çalışanları tartaklayarak, hastalarına tekrar müdahale edilmesini isteyerek buradaki çalışanı tehdit etmişlerdir.”