Kasım ve Aralık ayındaki enflasyon verileri, enerji ve kur maliyetinin etkisiyle ekonomistlerin beklentilerinin üzerindeki gelirken dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın ilk enflasyon raporu sunumuna çevrildi. Göreve geldiğinden bu yana fiyat istikrarı vurgusu yapan Ağbal yönetimindeki TCMB sıkılaşma yönünde adımlar atarken bu konuda güçlü mesajlar da verdi. Son Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi yüzde 17’de sabit tutulurken, sıkı duruşun uzun müddet devam edeceği belirtildi.
ENFLASYON TAHMİNLERİ
Ağbal, enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceği, 2022 yıl sonunda yüzde 7,0’ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağının tahmin edildiğini söyledi. Bir önceki beklenti bu yıl için yüzde 9,4 seviyesinde bulunuyordu. Ağbal “Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2021 yılı sonunda yüzde 7,3 ile yüzde 11,5 aralığında (orta noktası yüzde 9,4), 2022 yılı sonunda yüzde 4,6 ile yüzde 9,4 aralığında (orta noktası yüzde 7,0) gerçekleşeceği öngörülmektedir.” İfadelerini kullandı.
Ağbal, enflasyon raporu sunumunda şu ifadeleri kullandı:
2020 yılının son çeyreğinde salgın tedbirleri küresel büyümedeki toparlanma eğilimini yavaşlattı. 2021 yılında küresel enflasyon üzerindeki risklerin ağırlıklı olarak yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. 2020 4. çeyrekte iktisadi faaliyet güçlü seyir izledi. Toparlanma sektörlerin geneline yaygınlaştı. Turizmde ise toparlanma sınırlı kaldı. Kredi genişlemesinin etkisiyle salgın döneminde parasal genişleme de gerçekleşti. Net kredi kullanımının tarihsel ortalamalarının üzerinde hızla artması, altın ithalatı ve turizm gelirlerinin gerilemesi cari işlemler açığının artmasına neden oldu.
“ENFLASYONDAKİ YÜKSELİŞTE TEMEL MAL VE GIDA GRUBU ETKİLİ OLDU”
Yurtiçi yerleşiklerin mevduat dolarizasyonu artış göstermiştir. Döviz kurunun birikimli maliyet etkileri, emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentileri fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Enflasyondaki yükselişte temel mal ve gıda grubu etkili oldu. Salgın koşulları dolayısıyla talepte yavaşlama görülen gruplarda enflasyon düşük seyretti. Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu da yüksek seyretmektedir. İşlenmiş gıdada da belirgin şekilde riskler artmaktadır. Üretici enflasyonu artış eğilimini korumaktadır. Üretici fiyatları tüketici fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı uygulamaya devam etmektedir.
Hızlı kredi genişlemesinin etkisiyle talep koşulları 2020 ikinci yarısında güçlü seyretmiş ve çıktı açığı enflasyonist etkiler göstermiştir. Toplam talep koşulları enflasyonist seviyelerde seyretmektedir. Döviz kurundan enflasyona gelen etki 2020 ikinci yarısında oldukça güçlü olmuştur. Döviz kurunda son aylarda yaşanan düşüş bu etkinin azalacağına işaret etmektedir. Uluslararası emtia fiyatlarındaki artış eğilimi girdi kanallarıyla enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaktadır. Bazı sektörlerdeki arz sıkıntısı da enflasyon görünümünde risk oluşturmaktadır.
“YÜZDE 5’LİK ENFLASYON HEDEFİNDEN UZAĞIZ”
Ham petrol beklentisi yukarı yönlü güncellendi ve 2021 için 54,4 dolar olarak belirlendi. 2021 için gıda enflasyonu tahmini 1 puan yukarı revizyonla yüzde 11,5 oldu. Enflasyonun 2021 sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun mevcut seviyesi ve riskler dikkate alınınca yüzde 5 hedefinden uzağız. Para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşumuz enflasyonda yüzde 5 hedefine kadar uzun bir süre kararlılıkla sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda önden ilave sıkılaştırma kararlılıkla yapılacaktır. Faiz indirim patikası yaklaşımı için erken.”