Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde yapımı tamamlanan Çağlanur Uçar Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin açılışına katılan Yanık, burada yaptığı konuşmada, hayırlı bir vesileyle ismini yaşattıkları Çağlanur Uçar’a Allah’tan rahmet, ailesine sabır diledi. “İnşallah burada kalan yaşlılarımızın dualarının Çağlanur için açık sevap kapısı olacağına inanıyorum” diye Bakan Derya Yanık, “Diğer bağışçılarımız için de onların geçmişleri veya kendileri için de açık bir sevap kapısı olacağına inanıyorum. Allah kabul etsin. Başta Uçar ailesi olmak üzere bütün hayırseverlerimize huzurlarınızda bir kez daha çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Herkesin toplumsal meselelerde inisiyatif aldığı takdirde güven ve huzurun inşa edilebileceğini belirten Yanık, şöyle konuştu:
“Hastalık, yaşlılık, işsizlik gibi sosyal risklerin, engellilik gibi dezavantajlı durumların doğurduğu sorunlarla ilgilenmek, çözümler üretmek ve sosyal hizmetler vermek, devlet ve hükümet olarak bizim en temel görevlerimiz. Fakat dünya artık yeni çözümlere de ihtiyaç duyuyor. Devlet ile vatandaşın birlikte hareket ettiği, ortaklaşa iş yaptığı modeller daha iyi işliyor. Bazı alanlar sadece devletin değil, aynı zamanda toplumun da müdahil olması gereken görev ve sorumlulukları içeriyor.”
“Biz bir vakıf medeniyetinin çocuklarıyız”
Yanık, milletin gönüllü faaliyetlere katılması, enerjisini ve potansiyelini karşılığını beklemeden başka insanlar için sarf etmesinin önem taşıdığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Çok şükür toplum olarak gönüllülük ve hayırseverlik bize uzak kavramlar değil. Kaldı ki Edirne’ye hiç değil. Edirne yaklaşık bir asır Osmanlı payitahttı olarak görev ifa etmiş, o dönemde ve sonrasında pek çok gönüllü faaliyete, vakıf faaliyetine merkezlik etmiş bir şehir. Nitekim dünyanın da ilk şifahane örneklerinden, bugün bile modern anlamdaki rehabilitasyon merkezlerinin atası burası, II. Bayezid Külliyesi. Dolayısıyla Edirne hem vakıf kültürüne hem imaret kültürüne son derece yakın şehirlerinden birisi. Bu anlamda devlet anlayışı ile toplumsal yapının birlikteliği açısından, dünyanın en zengin ve en güçlü birikimine sahip medeniyetlerinden birisiyiz. Kendimize vakıf medeniyeti dememizin bir sebebi de budur. Biz bir vakıf medeniyetinin çocuklarıyız. İnşallah bunu unutmadığımız sürece sosyal devleti geliştirmek açısından tarihten aldığımız mirası ortaya koyacak, güçlendirecek örnekleri de üretmeye devam edeceğiz.”
Sosyal hizmetler açısından devlet gücünün, devlet otoritesinin ve en önemlisi devlet kapasitesinin hayati önemde olduğunu anlatan Yanık, devletin profesyonel kadrolarının hizmetlerini, gönüllülük esasına dayanan çabalarla zenginleştiren bir bakışa da ihtiyaç olduğunu, bugün hizmete açtıkları tesisin de böyle bir ortak çabanın ürünü olduğunu vurguladı. Bakan Yanık, bunun tam bir devlet-millet ve kamu kurumlarının kendi içindeki birlikteliğinin de örneği olduğunu kaydetti.
-“Yaşlanma Vizyon Belgemizi kamuoyu ile paylaşacağız”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, sosyal hizmetler alanında birçok özgün hizmet modeliyle çok kapsamlı ve bütüncül bir politika geliştirmek için çalıştıklarını anlatan Yanık, şunları söyledi:
“Biliyorsunuz 2019 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Yaşlılar Yılı ilan edildi. Aynı yıl içinde Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde Birinci Yaşlılık Şûrası’nı düzenledik. Yakın bir zamanda Yaşlanma Vizyon Belgemizi de kamuoyu ile paylaşacağız. Birçok başlıkta hizmetlerimizi çeşitlendirerek, mevcut çalışmalarımızı ise iyileştirmeye devam ediyoruz. Yaşlılarımıza yönelik verdiğimiz hizmetlerde bizim temel yaklaşımımız, büyüklerimizin aileleri ve yakınlarıyla birlikte, bulundukları çevrede, sosyal ortamda kalmaları. Bu anlamda farklı hizmet başlıklarını aynı anda vatandaşlarımıza sunuyoruz.”
Yanık, bunlardan “Evde Bakım Desteği”nin önem verdikleri başlıklardan biri olduğunu ifade etti. Evinde yalnız yaşayan veya ailesi ve akrabaları ile yaşamını sürdüren sağlıklı yaşlıların ihtiyaçlarını karşıladıklarının altını çizen Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gündüz yaşlı yaşam merkezleri modeliyle ailelerimize omuz veriyor, yaşlılarımızın gün içinde vakit geçirebileceği yaşam kompleksleri oluşturuyoruz. 2016 yılında uygulamaya başladığımız ve halen sürdürdüğümüz Yaşlı Destek Programımız (YADES) ile hizmete ihtiyaç duyan yaşlılarımıza yaşadıkları mekânlarda gerekli bakım ve destekleri sunuyoruz. Bu proje kapsamında bugüne kadar 36 milyon liranın üzerinde finansman sağladık, 31 ilimizde 55 farklı proje ile 53 bin hanede toplamda 104 bin yaşlımıza ulaştık. Psiko-sosyal destek ve kültürel hizmetler sağlamaya devam ediyoruz. Bizim temel vizyonumuz büyüklerimizin ailelerinin yanında olması ve yaşlılık dönemini ailesinin yanında geçirmesi dedik ama bunun mümkün olmadığı durumlar da var. Böyle durumlar için de elbette hazırlıklıyız. Ailesi veya yakını yanında bakımı veya ikameti mümkün olmayan büyüklerimize kurumsal yatılı yaşlı bakım hizmetlerimizle destek oluyoruz.”
Bakan Yanık, ülkenin dört bir yanına yayılmış huzurevleri ve yaşlı bakım merkezleriyle sosyal güvencesi olan ya da olmayan tüm yaşlılara hizmet verdiklerini dile getirdi. Bugün kurumsal kapasite itibarıyla talep eden bütün yaşlılara huzurevi temin etme imkanı olduğuna dikkati çeken Yanık, “Zaman zaman haberlerde ‘sıra bekliyoruz’, ‘sıraya girdi’ gibi ifadeler görüyorsunuzdur. Bunun sebebini açık yüreklilikle paylaşmak istiyorum. Bazen yaşlılarımız belirli birtakım yerleri tercih ediyorlar. Dolayısıyla oranın kapasitesi uygun olmadığında, oluncaya kadar beklemek zorunda kalıyorlar. Bunun dışında herhangi bir yer tercihinde özel tercihi yoksa huzurevi temini edecek güce, kapasiteye sahibiz.” diye konuştu.
“27 bin 174 yaşlımıza bakım hizmeti sunuyoruz”
Yanık, 2002’de bakanlıklarına bağlı huzurevi sayısı 63 iken 2022’de bu sayıyı 166’ya yükselttiklerini belirtti. 2002 yılında bakanlıklarına bağlı huzurevlerinin kapasitesi 6 bin 477 iken, bu sayının bugün 17 bin 349’a yükseldiğinin altını çizen Yanık, “Yaşlılarımıza yönelik uzun süreli kurumsal bakım hizmetlerimiz ile kamu ve özel olmak üzere toplamda 37 bin 552 kapasiteli 450 huzurevi ve yaşlı bakım merkezimizde 27 bin 174 yaşlımıza bakım hizmeti sunuyoruz.” diye konuştu.
Temel yaşam şartlarının iyileştirilmesinden sosyal kültürel aktiviteler düzenlenmesine kadar toplumsal hayata aktif katılımlarına imkan veren tesislerle hizmet kalitesini artırmış olduklarını anlatan Bakan Yanık, şunları söyledi:
“Türkiye’nin dört bir yanında sosyal hizmet alanlarında çalışmalar yapacak tesislerimizi inşa ediyoruz, hatta birbiri ardına da tesislerimizin açılışını yapmaya başladık. Neredeyse gittiğimiz her ilde yeni bir tesisimizin, kuruluşumuzun açılışını yapıyoruz. Bugün de Edirne’de böyle bir açılış için sizlerle bir arada olmaktan mutluyum. Edirne’de halihazırda, sadece yaşlı bakım merkezlerimiz değil engelli vatandaşlarımıza hizmet götüren kuruluşlarımız da var. Bunlardan birisi 42 kapasiteli Uzunköprü Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezimiz. Bu merkezimizde engelli vatandaşlarımızın ihtiyacı olan hizmeti sunuyoruz.”
108 kapasiteli Edirne Merkez Huzurevi ve 68 kapasiteli Uzunköprü Süleybe – Şefik Öztürk Huzurevi’ni de büyüklerin istifadesine açtıklarını belirten Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün törenle açılışını gerçekleştirdiğimiz bu tesisimiz 80 kapasiteli ve sadece özel bakım yaşlılarına hizmet verecek kuruluşumuzla birlikte Edirne’deki kuruluş sayımızı 4’e yükseltmiş oluyoruz. Tesisimizde hizmet alacak büyüklerimize ve şehrimize bu tesisin bu kuruluşun hayırlı olmasını, huzurlu güzel mutlu bir yaşlılık dönemi yaşamalarını temenni ediyorum. Tesisimizin hayırlı olmasını diliyorum. Bu süreçte emeği geçen bütün mesai arkadaşlarımız, kaymakamımız, valimiz, kurum temsilcilerimiz, Bakanlığımdaki mesai arkadaşlarımın hepsine, hayırseverlerimize, ilgili bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bunu bir bakan olarak değil, bu memleketin bir evladı olarak söylüyorum. Gerçekten iyilik bulaşan bir şeydir. İyilik, yaptığınızda çoğalan bir şeydir. Örneklik teşkil eder. Birine bir hayır yapmak bir miras bırakmaktır, sizden sonraya bir kültür bırakmaktır.”
Bakan Yanık, vakıf medeniyeti hakkında da bilgi vererek, şunları kaydetti:
“Vakıf medeniyeti dediğimiz şey bizim atalarımızın hiç tanımadığınız, belki bir daha hiç görmeyeceğiniz birisi için bir iyilik yapmak, onun için bir hizmette bulunmak, onun için bir ikramda bulunmak çok önemlidir ve sadece bugün değil geleceği de kuran bir şeydir. Buradan geçtikçe Çağlunur Uçar ismini okuyan çocuklar kim olduğunu merak edecek, kim olduğunu merak ettiğinde burasının bir hayırseverlik ürünü olarak hizmete geçtiğini öğrenecek ve bir iyilik yapmanın ortağı olacak. Önce zihinsel belki duygusal olarak ama sonra günün birinde bir şekilde fiziken de bu iyilik halkasının ortağı olacak. Ben buna çok yürekten inanıyorum. Bu bakımdan buradaki hayırsever vatandaşlarımızın hepsine çok teşekkür ediyorum.”
Açılışın ardından Edirne Valiliğini ve AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Bakan Yanık, Şehit Mustafa Tezgider Sosyal Dayanışma Merkezine geldi. Yanık, yapımı tamamlanan Şehit Mustafa Tezgider Sosyal Dayanışma Merkezinin (SODAM) açılışında yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak sosyal refahın adil paylaşımı için çalıştıklarını söyledi. Sosyal yardım anlayışını insan odaklı, hak temelli, sosyal adalete önem veren, bireyi, aileyi ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren bir bakışla oluşturduklarını belirten Yanık şöyle devam etti:
“Hizmetlerimizi tüm toplum kesimleri arasında güven ve birlik tesis edecek şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Sosyal yardımları sadece ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızla sınırlamıyoruz. Bizim asıl arzuladığımız tüm vatandaşlarımızın en yüksek hayat standartları ile hayatlarını idame ettirmelerini sağlamak. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerinin refahı paylaşarak birbirine yaklaşmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Şeffaf ve hak temelli sosyal yardımlarımızla toplumsal adaletin, huzurun ve güvenliğin tesisi için çabalıyoruz. Bu anlayışla çalışmalarımızı özgün modellerle hak sahibi tüm vatandaşlarımızı kapsayacak şekilde bütünleşik hale getirdik.”
Bakan Yanık, 49 başlıktaki sosyal yardım programında birim tutarlarını önemli ölçüde artırdıklarını ifade etti. AK Parti’nin iktidara geldiği döneme kıyasla artışın yüzde 91 olduğunu dile getiren Bakan Yanık, “Eskinin talep odaklı hizmet anlayışını arz odaklı anlayışa çevirdik ve sosyal hizmet anlamında da aslında bir çığır açmış olduk. Arz odaklı sosyal hizmet anlayışı nedir onu biraz açmak istiyorum. Çünkü burada SODAM açmamızın sebebi de aslında temelde arz odaklı sosyal hizmet anlayışına geçmemize dayanıyor” diye konuştu.
Eskiden vatandaşların kapı kapı dolaşıp ihtiyacını görmek için kurum ve kuruluşlardan talepte bulunduğunu anlatan Yanık sosyal hizmet mantığının kökten değiştiğini dile getirdi. Yanık, ihtiyaç sahibi vatandaşların ihtiyaçlarının tespit edilip ilgili kurumlara yönlendirildiğini ifade ederek şunları kaydetti:
“Artık desteğe ihtiyacı olan vatandaşımız, kapı kapı dolaşıp derdine çare aramak zorunda kalmıyor. Bizler hane hane gezerek kimin ne derdi varsa, kimin ne ihtiyacı varsa bunu bulup tespit ediyoruz. Uygun hizmet modellerimizle de o kişileri destekliyoruz. Hizmet götürdüğümüz hanelerde sadece maddi yardım değil, psikososyal destekler, teşvikler, yol göstermeler, eğitim ve rehabilitasyon faaliyetleri sağlıyoruz. Çocuğunu askere gönderen ailelere de destek oluyoruz, evinde yaşlısı olanlara da. Çocukların eğitimlerine destek olmakla birlikte güvenli sağlık hizmeti almalarını da sağlıyoruz.”
Ulusal Hane Ziyareti Programı
Arz odaklı sosyal yardım ve sosyal hizmet anlayışıyla ilgili bilgiler veren Yanık konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bakanlık olarak başlattığımız Ulusal Hane Ziyareti Programı ile düzenli veya süreli yardım programlarından faydalanan vatandaşlarımızın hanelerine, 4 ay boyunca düzenli ziyaretler gerçekleştireceğiz. İhtiyaçlarını yerinde tespit edeceğiz ailelerimizin durumlarına uygun modellerden faydalanmalarını sağlayacağız. Türkiye Aile Destek Programı’mız kapsamında 15 milyar liralık bütçeyle 4 milyon hanemize ulaşmayı hedefliyoruz. Bu 4 milyon haneye 12 ay boyunca hanelerin gelir durumuna göre aylık 450 lira ila 600 lira arasında değişen miktarlarda destek olacağız. Doğal Gaz Tüketim Desteği programımızla yine 4 milyon hanemizi 3 milyar lira bütçe ile desteklemeyi hedefliyoruz. Zorlu geçen kış şartlarından vatandaşlarımızı bölgenin iklim şartlarına göre azami derecede korumayı hedefliyoruz.
Evlerin neşesi küçük çocuklarımız için de eğitim desteklerinde bulunuyoruz. 500 milyon lira bütçeyle anaokuluna ya da ana sınıfına gidecek 1 milyon çocuğumuza destek olacağız. Sosyal yardımlardan yararlanan ailelerimizin 3-5 yaş aralığındaki çocuklarını anaokuluna veya ana sınıfına kaydettirmeleri halinde, velilerimizin adına giderleri Milli Eğitim Bakanlığına doğrudan biz ödüyoruz.”
Derya Yanık, sağlanan hizmetlerin ve desteklerin tüm dünyadan teveccüh gördüğünü ve merak edildiğini, gittiği uluslararası toplantılarda iyi uygulama örneklerini paylaştıklarını belirtti. Bakan Yanık, bugün açılışını yapılan Sosyal Dayanışma Merkezinin özel bir önemi olduğunu, “Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi” kapsamında hayata geçirilen bu merkezlerde Roman vatandaşlar için özel programlar hazırlandığını ve uygulandığını ifade etti.
“Roman vatandaşlarımızın kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz” diyen Yanık şu ifadeleri kullandı:
“Bu merkezlerimizde Roman dostlarımız için psikososyal ve sosyokültürel desteklerde bulunuyoruz. Mesleki ve kişisel gelişim konularında kurs ve eğitimler düzenliyoruz. Meslek Edindirme Kursları ve Sertifikalı Eğitim Programları ile tüm vatandaşlarımızın olduğu gibi Roman vatandaşlarımızın da sosyoekonomik olarak güçlenmelerini destekliyoruz. Eğitimlerimizi meslek edinmeye yönelik ve istihdama katılmayı kolaylaştırıcı bir bakışla uyguluyoruz. Kuaförlük, terzilik, aşçılık, okuma-yazma, halı dokumacılığı gibi kurslarımız bunlardan bazıları. Kursların bitiminde katılımcılara Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikalar veriyoruz. Bu projelere bugüne kadar ülke genelinde toplam 69 milyon lira kaynak tahsis ettik. Harcanan her kuruşla Roman vatandaşlarımızın güçlü bireyler haline geldiklerine şahit olduk.”
“SODAM ile 330 bin Roman vatandaşımıza ulaştık”
Yanık, SODAM projelerinin 2014 yılında beri yürütüldüğünü 2022 itibarıyla 18 il ve 16 ilçede toplam 42 SODAM projesinin devam ettiğini aktararak “SODAM projeleri ile bugüne kadar toplam 330 bin Roman vatandaşımıza ulaştık.” dedi. Edirne’de 5 SODAM projesinin devam ettiğini ifade eden Bakan Yanık konuşmasını şöyle tamamladı:
“Burada size yeni bir müjde daha duyuracağım. Şehidimiz Mustafa Tezgider kardeşimizin adını bu Sosyal Dayanışma Merkezimizde yaşatacağız. Bu merkezden destek alan çocuklarımız, ismi merak ettiklerinde karşılarında vatanı için canını feda etmiş bir kahramanın portresi çıkacak. İnşallah yeni açacağımız, burada sizinle müjdesini paylaşmak istediğim 1996 yılında şehit verdiğimiz Özer Camcı adına yeni bir SODAM daha açacağız. Buralardan hizmet alan çocuklarımız şehitlerimizin manevi hatırası içerisinde gelecekte vatanına milletine faydalı bireyler olarak yetişecekler. Özer Camcı SODAM’ımızın şimdiden Edirne’mize hayırlı olmasını diliyorum. Bundan sonra da ihtiyaçlar doğrultusunda Roman vatandaşlarımızın yoğunlukla yaşadıkları yerlerde SODAM’ların yaygınlaştırılmasına devam edeceğiz. 2023 yılında ülkemizde SODAM sayısını 55’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu merkezlerle daha çok Roman vatandaşımıza istedikleri hizmetleri istedikleri şekliyle vermeyi amaçlıyoruz.”
“Kadınlar kooperatifler sayesinde kendi iş fırsatlarını yaratabiliyor”
Bakan Yanık, daha sonra Karaağaç Sosyal Yaşam Merkezinin açılış programına katıldı. Yanık, burada yaptığı konuşmada, kadın istihdamı ve girişimciliğini daha verimli hale getirmek için yapılan eğitim programlarının büyük ilgi gördüğünü ifade etti.
Kadınların ekonomik hayata katılımlarını destekleyen mekanizmalar hakkında farkındalığın arttırılması amacıyla finansal okuryazarlık ve kadınların ekonomik güçlenmesi seminerlerinin devam ettiğini belirten Yanık, “Oldukça güzel sonuçlar aldığımızı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu kapsamda 81 ilde önemli etkinliklere imza attık. 215 etkinlikle yaklaşık 743 bin kişiye ulaştık. Seminerlerimizle onlara katkı sağlamaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi ve Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi ile yeni bir kulvar açtıklarını anlatan Yanık şöyle devam etti:
“Bu iki projemizle özellikle gençkadınlara önemli imkanlar sunuyoruz. Bunun yanında kadının güçlenmesi çalışmalarımız kapsamında Anadolu’da Ahilik kültürünün ve Baciyan-i Rum’un günümüze uyarlanmış hali olan kooperatiflerle ilgili çalışmalarımıza ayrı bir önem, ayrı bir değer atfediyor. Kooperatifler halkımızın imece usulü diye tabir ettiği uygulamanın aslında daha kurallı ve tüzel bir kişiliğe kavuşmuş. Kooperatifler, yoksullukla mücadele, sürdürülebilir, sosyal ve ekonomik kalkınmayla istihdam politikalarında da önemli bir araç olarak değerlendirilmekte ve yeni bir boyut kazanmaktadır. Kadınlar kooperatifler sayesinde kendi iş fırsatlarını yaratabiliyor. Pazarlık gücü avantajlarını kullanarak bireysel olarak zorluklarla rahatlıkla baş edebiliyorlar. Ev içi istihdama katkı sağlıyor.”
Yanık, kooperatiflerin kurulmasına katkı sunmaya devam ettiklerini dile getirdi. Kadınların eğitimden sağlığa, girişimcilikten istihdama kadar birçok konuda bilgilenmesi, çeşitli imkanlardan yararlanmalarını sağlamayı amaçladıklarını vurgulayan Yanık, “Nüfusun yarısını oluşturan kadınlarımız ekonomik hayatta kalkınma için daha fazla yer almalıdır. Aile ve toplumsal yapımızda kadınlarımıza verdiğimiz her destek bizleri çok daha güçlü kılıyor. Planladığımız tüm çalışmaları başarıyla sonuçlandırmak ve kadınların ekonomik yaşamda daha fazla rol almasını sağlamak bunun için kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tüm taraflarla eş güdüm içerisinde çalışmak bizim için önemli. Bunu gerçekten önemsiyoruz.” ifadeni kullandı.