Gelişen teknoloji ile oluşan bilgi çağında sosyal medya platformları en çok tercih edilen iletişim araçları halini alırken. İnternet kullanımının büyük bir kısmını mobil kullanıcılar ve sosyal medya platformları üyeleri oluşturuyor. Gençler ve çocuklar üzerinde olumlu ve olumsuz etkilere de sahne olan bu bilgi çağı hastalığı üzerine, Sancaktepe Şehit Abdullah Tayyip Olçok İmam Hatip Ortaokulu Müdür Yardımcısı Uğur Şabanoğlu moderatörlüğünde Sancaktepe Milli Eğitim Müdürlüğünün İnstagram sayfasında gerçekleştirilen canlı yayının konuğu Gazeteci Yazar Gökhan İzgi oldu.
‘’ EBEVEYN VE ÇOCUKLARA DİJİTAL DETOKS UYGULAMAK’’
Moderatör Şabanoğlu’nun ‘’Sosyal medyayı nasıl bilinçli kullanırız’’ sorusuna.
Gökhan İzgi ‘’Sosyal medyayı bilinçli kullanımı sosyal medyayı daha aktif ve daha az kullanımı değil aslında. Sosyal medyayı daha aktif veya daha az kullanabilirsiniz bunda hiçbir problem yok. Ama asıl dikkat edilmesi gereken şeyse sosyal medyayı bilinçsiz kullanan bir ebeveyn aynı zamanda çocuğunu, evladını aile yapısından da dışarıya itmiş olur. Eskiden aile yapıları daha muhafazakârdı şimdi teknolojinin gelişmesi ve iletişim kanallarının çeşitlenmesinden kaynaklı olarak daha dışa açık olduğu için özelliklede sosyal medyanın yönlendirmeleriyle daha kopuk bir aile yaşamı sürüyoruz. Bilgi çağında yaşıyoruz, teknoloji çağında yaşıyoruz ve bu çağda yapmamız gereken tek şey çocuklarımız için dijital detoks uygulamak burada ebeveynlerin yapması gereken belirli aralıklarla çocuğunu yönlendirmeliler çocukların dijital dünyada belirli seviyede kalmalarını sağlamaları bunun içinde öncelikle kendilerinin bu duruma daha bilinçli yaklaşmaları lazım.’’ İfadesinde bulundu.
‘’ SİBER ZORBALIK’’
Moderatör Şabanoğlu’nun ‘Çocuklarımızın maruz kaldığı siber zorbalık var. Çocuklarımızı siber zorbalıktan nasıl koruruz’’ sorusuna.
Gökhan İZGİ ‘’ Siber zorbalığı şöyle yorumlaya biliriz aslında çevrimiçi platformlarda hemen hemen her yerde karşılaşabileceğimiz ve dijital çağın Vandalları diyebileceğimiz genellikle anonim hesaplar kullanan insanların oluşturduğu ve diğer kullanıcıları dijital dünyada ruhsal, duygusal, fiziksel olarak kişiyi baskı altına almaya çalışılan duruma siber zorbalık diyoruz.
Teknolojinin gelişmesiyle beraber siber zorbalık başka bir boyuta evirildi. Çocuklar siber zorbalığa maruz kaldığında muhakkak velilerine bildirmeleri lazım. Siber zorbalık konusunda ilgili yasa bunu sıkı takip altına alıyor. Emniyet kuvvetleri bu tür olaylarda hemen bu işi yapan şahısların dijital ayak izlerinden tespit ederek müdahale ediyor. Siber zorbalığa maruz kalındığında önce ebeveynlerin yanına gidilmeli sonra siber suçlara başvurmaları lazım. Devlet bu konuda süreci sıkı yönetiyor. Gençlerimiz asla korkmamalı ailelerde aman ne olacak dememeliler.’’ İfadelerini kullandı.
‘’ÇOCUKLARA SORUMLULUK YÜKLEME’’
Moderatör Şabanoğlu’nun ‘Çocuklara sosyal sorumluluk nasıl kazandırabiliriz? ’’ sorusuna.
Gökhan İZGİ ‘’Dijital medya sorumlulukla alakalı dijital detokstan bahşetmiştim. Çocuklara dijital dünyayı biraz zaman öldürme veya oyalanma mecrası gibi değil de bir ödül olgusu gibi göstererek çocuklarımızın dijital dünyaya karşı daha bilinçli yetişmesini sağlaya biliriz. Pedolog değilim ama çevremden, kendi çocuğumdan bildiğim kadarıyla nasıl sorumluluk kazandıra bileceğimi ise şu şekilde örneklendire bilirim. 2 yaşında bir çocuğa git ve odanda ki oyuncaklarını topla dediğinizde o çocuktan bunu yapmasını bekleye bilir miyiz? Tabi ki hayır ama o çocuğa o odasında ki oyuncağı toplaya bilmesi için oyuncan sepetine oyuncaklarını basket oynar gibi atmasını gösterirsek o çocuk artık oyuncalarını topla dediğimizde o şekilde yapacaktır. Toplumsal sorumluluk bilincini de çocuklarımıza bu şekilde kodlamalıyız.’’ Dedi.
‘’DİJİTAL DUVAR’’
Moderatör Şabanoğlu’nun ‘’Sosyal medyanın aile yapısındaki etkisi nedir? ’’ sorusuna.
Ben bu konuya S.O.S.YAL MEDYA isimli kitabımda uzun uzun değindim. Kitabımızın isminin ilk üç harfini de uluslararası mors alfabesi acil durum sinyali olarak ekleyerek S.O.S.YAL MEDYA koyduk amacımız dijital dünyada ki iletişim araçlarının başında gelen sosyal medyadaki sıkıntılara dikkat çekmekti.
Burada aslında bunu önce ebeveynlerin kendisine sorması lazım; eşleriyle en son ne zaman bir film izlediler, en son ne zaman beraber bir faaliyet yaptılar, günün sonunda işten geldiklerinde ne zaman ortak kültürel bir faaliyet yürüttüler. Sorunun başı bilgi çağında bilgisiz kalmak ve iletişim araçları içerisinde ekran bağımlılığına mahkum olmak. Bunu kısaca örnekleyecek olursak Baba işten geliyor kumandayı alıyor izleyeceği bir program varsa izliyor, Anne whatsapp gurubunda komşularıyla sohbete veya instagram’da geziniyor, çocuk’da enerjisini atmak ve oynamak için anne ve babasının ilgisine erişe bilmek için sürekli olarak tacizde bulununca sussun diye tableti de çocuğun eline veriyorlar işte orada yuvayı yıkan dijital duvarı da örmüş oluyorlar.
Hâlbuki çocuklarına küçük yaştan itibaren kitap okumayı, kitap okuyarak öğretseler durumun ve aile yapısının nasıl sağlam olduğunun farkına varacaklar. Şimdi burada şuna dikkat etmek gerekir aile içinde sosyal medya ne kadar çok fazla zaman alıyor. Sosyal medya da güvenli bir alan yok. Aslında iletişim alanı olarak ortaya çıkarken artık kitle yönetim sistemi olarak faaliyet göstermeye başladı. Evinizde ki çocuğunuzu onun yönlendirmeleri ile büyütüyorsunuz, giyim tarzınızı onun telkinleriyle belirliyorsunuz, Hatta sosyal aktivitelerinizi bile onun istediği şekilde yapıyorsunuz. Aile yapısını korumak için dijital duvarı yıkmak için dijital dünyaya bir duvar örmeli ve duvarın güvenli tarafın da ailenize daha güvenli bir ortam oluşturmanızı tavsiye ederim.‘’ Dedi.
Canlı yayında velilerin sorularını cevaplayan Gazeteci Yazar Gökhan İZGİ canlı yayına katılan on kişiye de kaleme aldığı S.O.S.YAL MEDYA kitabını hediye etti.