İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı, terör örgütleriyle bağlantılı kişilerin İBB’de işbaşı yaptırıldığı iddialarıyla ilgili teftiş için 8 müfettişin görevlendirildiğini duyurdu.
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, bakanlık faaliyetlerini içeren Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki (İBB) teftişe yönelik raporun hazırlanması ile müfettişlerin AK Parti’ye üye olduğu ve milletvekili adayı olan isimlerin görevlendirildiği iddiasıyla ilgili soru üzerine Çataklı, “Henüz rapor tamamlanmadı.” ifadelerini kullandı.
Çataklı, teftişle ilgili 5 mülkiye müfettişinin yanı sıra Hazine ve Maliye müfettişi ile Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) uzmanı ve ticaret müfettişi olmak üzere 8 kişilik bir heyetin görevlendirildiğini belirterek, “Bunların tabii olağan yetkileri çerçevesinde bilirkişi görevlendirme yetkileri de var. Dolayısıyla görevlendirilen bir arkadaşın adaylığıyla ilgili bir gündem var. Oysa görevlendirilen müfettiş sayısı 8. Bu görevlendirilen arkadaş, daha önce de İBB’de soruşturmalarda bulunmuş ve birçok dosyada soruşturma izni verilmemesi teklifi getirmiş. Ayrıca Anayasal hakkı insanların, birçok kamu kurum, kuruluşlarında, insanlar seçim öncesi istifa ediyorlar, aday olurlar. Seçilirler veya seçilemezlerse dönerler. Teftiş kurulunda da bu var. Birçok siyasi partiden, hemen hemen her siyasi partiden aday olup dönen arkadaş var. Hatta Cumhuriyet Halk Partisinden olanlar da var. Dolayısıyla bunlar, olayın ciddiyetiyle bağdaşmayan iddialar. Biz yaptıkları işlere bakarız, o işlerin sonuçlarına bakarız. O anlamda yapılan işlem hukuka tümüyle uygun. Olayın içeriğine bakmakta fayda var.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE BİR HUKUK DEVLETİ!”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dinlenilme iddialarınada açıklık getiren Çataklı, “Bunların ayrıntısını Sayın Kılıçdaroğlu versin. Çünkü kendisiyle ilgili daha önce de açıklamıştık. Açıklamamız doğrultusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Kendisini oraya gidip bu iddialarını dile getirmeye ve ispatlamaya davet ediyoruz. Türkiye bir hukuk devleti. Herkes yasal olarak yaptığı işlemlerin, eylemlerinin, söylemlerinin sorumluluğunu taşımak zorunda. Ona da bir imkan vermiş olduk. Buyursun gidip orada izah etsin.” dedi.