Bıçağın ucundaki bayanın hayat kıssası

BURSA’da 5 yıl birlikte yaşayıp ayrıldığı 2 çocuğunun babası Tolgahan Toktaş (25) tarafından bıçak zoruyla kaçırılıp, sokak ortasında darbedilirken KHA muhabirleri Derya Cihan ile İsmail Hakkı Seymen tarafından kurtarılan S.K.’nin (26) hayatının altından dram çıktı. Annesi tarafından yuvaya verildikten sonra bir aile tarafından evlatlık alındığını 17 yaşında öğrenen S.K., “Tolgahan bana anne baba olacak sandım. Çocukluğumdan beri daima bir aile hasretiyle büyüdüm, hâlâ aile hasretim var. Bu yüzden tek maksadım, çocuklarımın aile hasretiyle büyümemeleri” dedi.
Merkez Yıldırım ilçesi Akçağlayan Mahallesi Çiçek Caddesi’nde bir periyot birlikte yaşadığı Tolgahan Toktaş tarafından bıçak zoruyla kaçırılmaya çalışılırken KHA muhabirleri tarafından kurtarılan S.K.’nin hayat öyküsünün altından dram çıktı. Sırbistanlı babası ve Türk annesi tarafından 4 yaşındayken iki kardeşiyle birlikte yuvaya verilen S.K., bir müddet sonra evlat edinildi. S.K.’nin hayatı, 17 yaşına geldiğinde gerçek anne ve babasının onları bir televizyon programına çıkarak araması ile değişti. Birlikte yaşadığı ailesinin üvey olduğunu öğrenen S.K., yaşadığı şokun akabinde gerçek ailesi ile görüştü. Anne ve babasına onları bıraktığı için kızgın olduğunu tabir eden S.K., “1995 yılında Almanya’da doğdum. Annem ile babam orada tanışıyorlar lakin annem birtakım nedenlerden ötürü ablam, erkek kardeşim ve beni alarak Türkiye’ye gelmek zorunda kalıyor. Türkiye’de maddi sıkıntılardan ötürü bakamadığı için bizi yuvaya vermek zorunda kalıyor. Biz 3 kardeş bu yuvadan farklı ailelere evlatlık olarak gidiyoruz, şu anda hepimiz farklı ailelerdeyiz. Ben evlatlık olduğumu bilmiyordum, 17 yaşımda öğrendim. 17 yıldır anne-babası olarak bildiği insanların aniden ailesi olmadığını öğrenince olağan olarak ruhsal bir çöküntü içerisinde girdim. Bu nedenlerden ötürü yanlış seçimler yaptım.
Çünkü daima, ‘yalansız’ bir ailem olsun istedim. Ama bunu mantıksal olarak yapamadığım için yanlış seçimlerde bulundum. Ben ailemi aramadım, onlar bizi aradı. Bir televizyon programı aracılığıyla geldiler bizi buldular. Ben birinci buluştuğumda doğal olarak onlara da tepkiliydim ‘Neden bizi bıraktınız?’ diye. Zira gerçeği bilmiyordum. Daha sonra öyküyü dinlediğimde masum tarafın hangi taraf olduğunu öğrendim, tahminen de kan çekti, tahminen de benim aile hasretim nedeniyle benim babama bir sempatim oldu. Daima babama yanlışsız bir sempatim vardı” dedi.
‘TOLGAHAN’IN BANA AİLE OLACAĞINI SANDIM’
Daha evvel kısa süren yanlış bir evlilik yaptığını ve bir çocuğunun olduğunu söyleyen S.K., boşandıktan sonra Tolgahan Toktaş ile tanışma öyküsünü anlattı. S.K., “Duygusal boşluğumu Tolgahan ile doldurmaya çalıştım. Tolgahan’ın bana yine bir aile kurabileceğini, bana anne- baba olabileceğini düşündüm. Ben ona bir aile olabilmek için fırsatı verdim, elimden gelen her fedakarlığı yaptım. Biz evlendiğimiz günden bu yana hiçbir maddi ve manevi takviyesini görmedim, hiçbir vakit çalışmadı. Yeri geldi ben çalışıp bir şeyler yaptım, ancak ondan hiçbir takviye görmedim” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIM BABASIZ BÜYÜMESİN DİYE GERİ DÖNDÜM”
Çocuklarını dünyaya getirmek için Almanya’daki babasının yanına gittiğini tabir eden S.K., çocukları anne babasız büyümesin diye döndüğünü tabir etti. S.K., aile hasretini şu sözlerle anlattı:
“Çocuğumu doğurmak için babamın yanına Almanya’ya gittim. Kızlarıma Almanya vatandaşlığı aldım. En azından onların hayatının benimki üzere olmaması, benim üzere zorluklar yaşamaması için onların geleceklerini planladım. Yaşadıklarım anlatırken çok kolay fakat yaşandığı vakit çok güç şeyler. Çocukluğumdan beri daima bir aile hasretiyle büyüdüm, hâlâ bu hasretim var. Bu yüzden tek hedefim, çocuklarımın aile hasretiyle büyümemeleri. Çocuklarımı orada doğurdum ve Türkiye’ye geri döndüm. Ben Almanya’ya gittiğimde Türkiye’ye geri dönmeyebilirdim, çocukları babasına hiç göstermeyebilirdim ancak çocuklar babasız büyümesin istedim.”
‘ÇOCUKLARIMLA PARKTA YATACAK DURUMA GELDİM’
“Çocuklar çok yokluk çektiler zira yeri geldi apart otellerde kalmak zorunda kaldık, meskenden çıkartıldık parkta yatacak duruma geldik” diyen S.K, “Bu saatten sonra çocuklarımın tıpkı duruma gelmesine asla müsaade etmeyeceğim. Çocuklarıma ruhsal ve fizikî şiddet yapmasına asla müsaade vermeyeceğim. Benim kızımın psikolojisi çok bozuk. Babasına karşı çok bir öfkesi var zira her şeyi görüyor ve biliyor. Bu çocuğun bu saatten sonra psikolojisinin bozulmasını istemiyorum. Onun için elimden gelen ne varsa yapacağım. Çocuklarımın yaşları 5 ile 2 her şeyi anlayacak durumdalar. Şu an kayınvalidemin meskeninde kalıyorlar zira benim ekonomik durumum müsaade etmediği için yanıma alamadım. Durumumu düzelttiğim anda birinci işim çocuklarımı yanıma almak olacak. Çocuklarımı sevgi açısından yanıma almam çok olağan lakin mantıklı düşündüğümde çocuklarıma yedirebilecek hiçbir şeyim yok. O yüzden şimdilik kayınvalidemin yanındalar belirli bir mühlet orada kalacaklar. İşimi ve sistemimi kurduğum vakit çocuklarımı yanıma geri alacağım. Ailemden hiç kimseyle bir bağım yok ve hiç kimseden bir dayanağım yok. Tek başımayım ve bu biçimde çocuklarıma yeteceğime inanıyorum. Birkaç sefer ailemle görüşmeyi denedim lakin kabul etmediler. Ben de zorlamadım” sözlerini kullandı.