Zeliha Atlar’ı ensesinden vurduğu ileri sürülen Gülser’in kızı: Hepsi palavra

Fatih Emrah ERDOĞAN/EDREMİT (Balıkesir), – BALIKESİR’in Edremit ilçesinde, toplumsal medyadan tanışıp sevgili olduğu Zeliha Atlar’ın (27) evini basıp, kendisini ensesinden tabanca ile vurduğu ileri sürülen tutuklu sanık Serdal Gülser’in (43) Burhaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki birinci duruşması görüldü. İddialar hakkında birinci kere konuşan Serdal Gülser’in kızı Ayfer Gülser, Atlar’ın, cezaevindeki babası Serdal Gülser’i ziyarete gittiğini ileri sürerek, “Cezaevine gidip, babamla görüşmüş. Mektup yazarak, ‘Nikahını bana kıy, ben seni çocuklarınla kabul ettim’ yazmış. Atlar’ın anlattıkları gerçek değil” dedi.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşayan Zeliha Atlar, Serdal Gülser ile toplumsal medya üzerinden tanışıp sevgili oldu. 4 çocuk babası Gülser’in 2 ay sonra evli olduğunu öğrendiğini ileri süren Zeliha Atlar, ayrılmak isteyince de 10 Ekim 2020’de silahla meskeninin basıldığını ve Gülser tarafından ensesinden vurulduğunu argüman etti. Tehditler nedeniyle bağlantıyı sürdürmek zorunda kaldığını söyleyen Atlar, polis merkezine giderek Gülser’den şikayetçi olduğunu ve hakkında uzaklaştırma kararı verilmesine karşın kendisini rahatsız ve tehdit etmeye devam ettiğini söyledi. 
Öldürmeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklu bulunan Serdal Gülser, Burhaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen birinci duruşmaya cezaevinden Ses ve Manzaralı Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katıldı. Kovid-19 önlemleri kapsamında izleyici alınmayan duruşmaya Zeliha Atlar ve avukatları da katıldı. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 27 Eylül’e erteledi.
‘ENSE KÖKÜNE SIKILMIŞ BİR SİLAHTAN BAHSEDİYORUZ’
Zeliha Atlar’ın Avukatı Ahmet Onaran, mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada, “Yargılamanın bugün birinci celsesi başladı. Sanık dinlendi, gelmeyen sanıklarla ilgili getirilme kararı verildi. Hatanın vasfı ve mahiyeti itibariyle mevcut sanığın tutuklu olarak yargılanmasına karar verildi. Biz belge kapsamı, raporlar, bilgi dokümanlar, beyanlar, bilhassa sanığın telefonundan alınan ileti ve whatsapp ekran imgeleri sanığın telefonuna kurmuş olduğu kayıt sisteminden alınan seslerle sanığın bu işleri tasarlayarak ve birebir fikir ve hareket birliği yaparak akrabaları olan başka tutuksuz yargılanan 2 sanıkla birlikte yaptığına inanıyoruz. Bundan sonra ki süreci de takip edeceğiz. Bugün Zeliha ortamızda tesadüfen yaşıyor, boynundan, ense köküne sıkılmış bir silahtan bahsediyoruz” dedi.
‘KENDİ SÖZLERİYLE ÇELİŞİYOR’
Serdal Gülser’in Avukatı Oğuzhan Kaçıcı ise bugüne kadar konuyla alakalı çok fazla spekülasyon olduğunu söyledi. Kaçıcı yaptığı açıklamada, “Karşı taraf haber bültenlerine çıktı, toplumsal medyalarda demeç verdi. Daima bu mevzuyla yoğrulduk, aslında bugüne kadar bir sürü iftirayı dinledik. Kelam maalesef en son savunmaya veriliyor, son kelamı biz aldık ve gerekeni konuştuğumuza inanıyorum. Birinci basamaktaki beyanlarla huzurdaki beyanların hepsinin çeliştiğini sayın mahkemeye tabir ettik. Yanlışsız söyleyen insanın çelişmemesi gerekir. Müvekkilimin hakikaten öldürmek istemediğini ki bu kabahatten yargılanıyor. Bu çok farklı bir şeydir. İstese bu hareketin icrasına devam edebileceğini lakin bu türlü bir kastının, isteğinin olmadığını sonuç itibariyle, gönül verdiği bir beşerden bahsediyoruz. Bunların olmadığını izah ettik. Duruşmada Zeliha Hanım, ‘Ben ayrılmak istedim, çocuklu olduğunu öğrendim de ayrılmak istedim, sonra bu iş oldu’ diyor. Bunlar gerçeği yansıtmayan beyanlar. Müvekkilimin sahiden bu türlü bir kastı yoktu. Biz savunmalarımızı, beyanlarımızı sunduk, artık kelam adaletin” diye konuştu.
AYFER GÜLSER: CEZAEVİNE MEKTUP GÖNDERİYOR
Serdal Gülser’in kızı Ayfer Gülser ise babasıyla Zeliha Atlar’ın 2 ay değil, 2 yıldır birlikte olduğunu ileri sürerek, “Biz esasen 1,5 yıldır biliyorduk, bu bayan pek net formda babamın evli ve çocuğu olduğunu biliyordu ve biz bu bayandan kurtulabilmek için babam bizi aldı, Samsun’a gittik. Orada otel kayıtlarımız hepsi vardır. Biz buraya geri geldiğimizde yeniden de bu bayandan kurtulamadık. Artık babam içeride olduğu halde yeniden de hala bana, anneme, hakaret ve tehdit ediyor. Asıl biz ondan kurtulamıyoruz, mağdur olan da biziz. Buradan bayanlara sesleniyorum, bizim ailemiz yıkıldı, canımız yandı. Siz de kocalarınıza sahip çıkın ve bu türlü bayanlardan koruyun. Bu türlü bayanların gerisinde da durulmasın. Kendisi, korktuğunu söylüyor. Korkan, tehdit alan bir insan, daha kendi ailesi gitmeden cezaevine gidip, görüş yapmaz. Cezaevine gidip, babamla görüşmüş. Mektup yazarak, ‘Nikahını bana kıy, ben seni çocuklarınla kabul ettim’ yazmış. Atlar’ın anlattıkları gerçek değil” dedi.