Müsilajın deniz altındaki tahribatı görüntülendi  

İZMİT Körfezi’nde tesirli olan müsilajın deniz canlılarında yarattığı tahribat, dalgıçlar tarafından görüntülendi. Dalgıç Özcan Karabulut, müsilajın deniz yüzeyinden aylar evvel deniz altında görüldüğünü ve deniz canlılarını olumsuz etkilediğini belirtti. 
İzmit Körfezi’nde sportif gayeli dalış yapan, Nikomedya Su Sporları ve Su Altı Avcılığı Spor Kulübü üyeleri, deniz yüzeyinde görülen müsilajın deniz altında canlılara verdiği ziyanı görüntüledi. Müsilajın suyun altını sis katmanı üzere kapladığını ve birinci periyotlar kendilerini çok huzursuz etmediğini belirten kulüp antrenörü Birol Şenkul, “Yaklaşık 20 yıldır İzmit Körfezi’nde dalıyorum. Suyun altında sis katmanı gibiydi müsilaj ve birinci sıralar bizi çok huzursuz etmedi. Zıpkınla balık avı yaparken biz müsilajın arkasına saklanıyorduk ve balık da birebir biçimde bu duman katmanının ardına saklanıyordu. Sudan çıkarken elbiselerimizin üzerine yapışıyordu sonra yüzeye çıkmaya başladı. Tabanın üzerini tül üzere örttü. Canlıların oksijen alamamasına neden oldu. Yengeçler, deniz yıldızları, deniz kestaneleri ziyan görmeye başladı“ dedi. 
‘DİBİ MARS YÜZEYİ ÜZERE KAPLADI’ 
Deniz altında müsilajın, balıkların solungaçlarını kapladığını söyleyen kulüp başkanı Cengiz Aslan, “En son dalış yaptığımızda 10-15 metrelerde müsilajın yeri bir mars yüzeyi üzere kaplayıp canlıların üzerini kapladığını gözlemledik. Müsilajın zaman içinde toplanarak yüzeye hakikat hareket etmeye çalıştığını ve örümcek ağı üzere birbirini tamamlayan büyük katman haline geldiğini gördük. Kabuklu canlılar, balıkların solungaçlarına yapıştığını ve oksijen almalarını etkilediğini gördük. Yengeçlerin üzerini kaplayan katman sertleşip onların beslenmelerini ve teneffüs almalarını etkilediğine şahit olduk” diye konuştu. 
‘FELAKETİN HABERCİSİYMİŞ’
Müsilaj oluşmadan evvel İzmit Körfezi’ndeki deniz canlılığının arttığını söyleyen dalgıç Özcan Karabulut, “Yaklaşık 5-6 yıldır İzmit Körfezi’nde dalış yapıyoruz. Geçtiğimiz yılın kışına girerken deniz altında çeşitlilik çok fazlaydı. Akdeniz’e has kimi dülger, mercanlar, sinarit balıklarını gözlemledik ve bu çeşitlilik bizi sevindirmişti. Daha sonra da tuhaf bir hortum formunda hareket eden bir canlı gördük. Ne olduğunu anlayamamıştık. Türkiye’ye has olmadığını da biliyorduk. Yaklaşık 1 ay bizim sularımızda kaldı ve sonra parçalanıp kıyıya vurmaya başladı. Biz bu çeşitliliğe seviniyorduk ancak sanırım bir felaketin habercisi üzere bir şeydi galiba. Bu sene de müsilaj belasıyla karşı karşıyayız” dedi.