Kültepe’deki hafriyatlarda dini inanç sembollerinin devamı açığa çıkarılacak

KAYSERİ’de 1948 yılından bu yana çalışmaların sürdüğü 6 bin yıllık Kültepe Kaniş Karum Ören Yeri’nde,  haziran ayında başlayacak hafriyat çalışmalarında dini inanç sembolleri açığa çıkarılacak. Ankara Üniversitesi Lisan ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Asurlu tüccarlardan evvel bizim yaklaşık günümüzden 4 bin 500 yıl evvelki yapılarda daha evvel bulduğumuz dini inanç sembollerinin devamını açığa çıkarmaya çalışacağız. Şayet gerçekleştirebilirsek Karum’da da yapacağımız çalışmalarda tekrar bir tüccar arşivine ve konutuna ulaşarak, Kayseri müzesine katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.
Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran evrakların gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri, kent merkezine 24 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Hititlerin Anadolu’da kurduğu birinci kentin kalıntısı olan höyük ve onu saran Karum’dan oluşan Kültepe Ören Yeri’nde idare binaları, dini yapılar, konut ve dükkan ile atölye kalıntıları yer alıyor. Türkiye’nin kıymetli turizm merkezlerinden olan ören yerinde kazı, onarım ve envanter çalışmaları, 1948 yılından bu yana devam ediyor. Kış dönemi nedeniyle orta verilen hafriyat çalışmaları Haziran ayında başlayacak.
‘KÜLTEPE’DE KEŞFETTİĞİMİZ ÇOK ÖZEL BİLGİLER VAR’
Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, hafriyat çalışmalarıyla ilgili bilgi vererek, “2021 çalışmalarına yakın vakitte başlayacağız. Biliyorsunuz Kültepe 12 aylık hafriyat programı içinde yer almaktadır. Bu yıl sanıyorum ki geçen yıldan daha uzun bir mühlet hafriyat çalışması yapılacak. Bu Haziran ayı başında kazılara başladığımızda, Ekim ayına kadar hafriyatlar yapacağız. Olağan hafriyat yalnızca toprakta kazmak değil, onun dışında da biz biliyorsunuz kampta çalışmalar devam ediyor. Yapılan hafriyatlar sırasında bulunan eserler, nesneler ve kayıtlar elden geçiriliyor ve bunlar depolanıyor. Bu yıl yüklü olarak zirvede gerçekleşecek. Bu Asurlu tüccarlar gelmeden evvel daha evvelki periyotları anlamak üzere zirvede çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar farklı sonuçlar veriyor. Açıkçası şimdiye kadar bizim Kültepe’de keşfettiklerimiz çok özel bilgiler. Nitekim yalnızca Türkiye’de değil, milletlerarası toplulukta da yakından takip ediliyor. Hasebiyle biz burada yaptığımız çalışmaların sonucunu bir biçimde alıyoruz” diye konuştu.
‘ASURLU TÜCCARLARIN GELDİKLERİ DEVİRLERİ AYIRIYORUZ’
Prof. Dr.  Kulakoğlu, çalışmaların eski Tunç çağı denilen bir alanda yapılacağını söyleyerek, “Daha evvelden bulduğumuz 100’e yakın ‘idol’ dediğimiz, su mermerinden yapılmış heykeller vardı. O bölgede  çalışmayı sürdüreceğiz. Onu keşfedebilirsek çok özel bir alanı çıkarmış olacağız. Bununla birlikte yalnızca bu periyotlar değil, aslına bakarsanız Kültepe’ye birinci sefer ne vakit yerleşildiği konusunda da bilmediklerimiz var. Yeniden bu gayeyle bizim höyük üzerinde Varşama sarayının kıyısında bir test sondajımız olmuştu. Orada çalışmalara devam etmek istiyoruz. Orada daha erken periyotları açığa çıkaracağımızı geçen yıl gördük. Bunu yapmayı planlıyoruz. Biz Asurlu tüccarlar gelmeden evvelki periyot ile geldikten sonraki devri ayırıyoruz. Umarım bu sene hem imkanlar hem de pandemi buna müsaade eder” tabirlerini kullandı.
‘SURİYE’DE BİLMEDİĞİMİZ BİRTAKIM OLAYLARI BURADA ÇÖZECEĞİZ’
Prof. Dr. Kulakoğlu, Kültepe’nin değerli bir yapı olduğunu belirterek, “Kültepe bilhassa günümüzden 4 bin yıl evvel günümüzü aydınlatan değerli bir merkez. İçinde çivi yazılı çıkan tabletler bunu bize gösteriyor. Buradaki bilgiler yalnızca Kültepe’yi aydınlatmıyor. Suriye’nin milattan evvel 2 bin yılına ilişkin değerli bulgular veriyor. Hatta şu an yaptığımız hafriyatlar 3 bin yıla ilişkin bulgular da verecek. Yani Suriye’de bilmediğimiz birtakım olayları burada çözmüş olacağız. Birebir vakitte bugünkü Mezopotamya dediğimiz Irak’ın büyük bir kısmını içine alan bölgede  devrin bilinmeyenlerini Kültepe’deki tabletler veriyor. O zamanki dünya tarihini aydınlatması açısından son derece kıymetli. Doğal buradaki tabletler okunduğu vakit kesinlikle yararı var. Biz çok fazla tarihi bilgiler veriyor. Aslında o vakitler yapılmayan bir ticaretten bahsediyoruz” formunda konuştu.
‘BİZ ESER DEĞİL, BİLGİ PEŞİNDEYİZ’
Bu yıl iki değerli çalışma yapacaklarını kaydeden Kulakoğlu şöyle konuştu: “Bu yıl iki başka yerde çalışacağız. Aslında bakarsanız biz eser peşinde değil, bilgi peşindeyiz. Yani o eserler bize bilgi verecek diye takip diyoruz. Birincisi Asurlu tüccarlardan evvel bizim yaklaşık günümüzden 4 bin 500 yıl evvelki yapılarda daha evvel bulduğumuz dini inanç sembollerinin devamını açığa çıkarmaya çalışacağız. Bunların yanında çıkacak öbür materyallerde bizim için kesinlikle son derece değerli olacak. Şayet gerçekleştirebilirsek Karum’da yapacağımız çalışmalarda da tekrar bir tüccar arşivine ve konutuna ulaşarak, güçlü buluntularla Kayseri müzesine katkıda bulunmak istiyoruz.”