KONYA’nın Beyşehir ilçesinde, filyasyon grubuna bağlı ambulansın sürücüsü Cengiz Sivri, taburcu olup, meskenine götürdüğü koronavirüs hastası Rahime D.’nin oğlu Kadir D.’nin (23) demir borulu saldırısına uğradı. Sivri’nin aldığı darbeler sonucu kolu kırılırken, konutunda koronavirüs tedavisi gördüğü anlaşılan Kadir D. de sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Beyşehir Devlet Hastanesi’nde filyasyon takımında ambulans sürücüsü olan Cengiz Sivri, dün akşam saatlerinde nöbeti sırasında koronavirüs tedavisi görüp taburcu olan Rahime D.’yi ambulansla Gölkaya Mahallesi’ndeki meskenine götürmek için yola çıktı. Rahime D., yolda Sivri’den ilaçlarını bir eczaneden almasını istedi. Sivri de bir eczaneye girip, hastanın ilaçlarını istedi. Bir müddet sonra ambulansa geri dönen Sivri, eczaneden, hastanın ilaçlarının aile doktoru tarafından daha evvel reçetelendirildiğini ve hastanın da ilaçlarını almış olduğu için verilmeyeceğini söylediklerini belirtti. Teze nazaran bunun üzerine sonlanan Rahime D., Sivri’ye hakaret edip, eczanenin tanıdıkları olduğunu belirtip yine gitmesini söyledi. Sivri, eczaneye ikinci gidişinde Rahime D.’nin ilaçları verildi. İlaçları alıp, aracına geri dönen Sivri, Rahmi D.’yi konutuna götürdü. Sivri, Rahime D.’yi ambulanstan indirdiği sırada bir elinde tabancayla gelen Rahime D.’nin oğlu Kadir D.’nin demir boruyla saldırısına uğradı. Etraftakilerin müdahalesiyle taarruzdan kurtulan ve kullandığı ambulansla Beyşehir Devlet Hastanesi’ne gelen Sivri’nin sağ kolunda kırıklar oluştuğu belirlendi. 9 gün iş göremez raporu alan Sivri, kendisine saldıran Kadir D.’den şikayetçi oldu. Konutunda koronavirüs tedavisi gördüğü anlaşılan Kadir D. de koronavirüs önlemleri kapmasında gözaltına alınıp, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Yaşadıklarını anlatan Cengiz Sivri, şunları söyledi:
”Dün nöbetim vardı. Pozitif çıkan hadiseleri hiçbir yere temas etmeden konutlarına götürüyoruz. Dün de koronavirüs hastası bir bayanı konutuna götürmek için yola çıktım. Hasta yolda giderken ilaçlarını almamı söyledi. Eczanede istediği ilaçların aile doktoru tarafından daha evvel reçetelendirildiği ve hastanın da bu ilaçları aldığı için ikinci kere veremeyeceklerini söyledi. Bu durumu hastaya ilettim. Bana hakaret etti. Bende ‘Size hizmet ediyoruz. Meskeninize kadar götürüyoruz, ilacınıza kadar alıyoruz. Bu biçimde davranmanız ayıp bir şey” dedim. Sonra tekrar eczaneye girdim. Eczanenin tanıdıkları olduğunu söylemişti. İlaçlarını verdi, ben de getirdim taktim ettim. Köyüne kadar gittim. Meskeninin orada durdum. Hastayı indirdiğim sırada bir elinde tabanca olan ve oğlu olduğunu sonradan öğrendiğim kişi demir sopayla saldırdı. Boru niyet, aracından muşta alıp saldırdı. Köylüler ortaya girdi. Ayırdılar. Biz bu pandemi başladığından itibaren ağır bir biçimde çalışıyoruz. Bütün sıhhat işçileri gerektiği vakit konutumuza dahi gitmiyoruz. Bu yalnızca bana yapılan bir şey değil, bütün sıhhat topluluğuna yapılan bir şey. Bugün bana, yarın diğerine. Hepimizin başına gelebilecek bir şey; ancak halkımızın biraz daha hassas olması lazım.”
