Üniversiteli Eda’nın vefatına neden olan şoför: Kamyondaki yükün fazla olduğunu biliyordum

Mehmet İNAN/BURSA, – BURSA’da, dedesine aşure götüren üniversite öğrencisi Eda Müdüroğlu’nun (20) vefatına yol açan kamyonetin şoförü İlhami Bekiroğlu’nun (37) tutuklu yargılandığı dava, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın taammüden adam öldürmeye geçtiği münasebeti ile Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Mahkemede savunma yapan Bekiroğlu, “Ben kamyondaki fazla yükü görüp, şirket sorumlusuna söyledim. Bana ‘bir şey olmaz’ dediler. Şayet yola çıkmasaydım, işimi kaybedebilirdim” dedi.
Osmangazi ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hüsrev Sokak’ta, geçen yıl 30 Ağustos günü meydana gelen kazada, İlhami Bekiroğlu’nun geri hareket yaptığı kamyonet, yokuş aşağı kaydı. Kamyonet, evvel sokaktaki elektrik direğine akabinde da dedesine aşure götüren Eda Müdüroğlu ile bir konutun duvarına çarptı. Duvarla kamyonet ortasında sıkışan Müdüroğlu, hayatını yitirdi. Kazanın akabinde kaçan şoför Bekiroğlu bir mühlet sonra polis merkezine giderek, teslim oldu. İlhami Bekiroğlu sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
DAVA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLDİ
Bursa 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle mevte sebebiyet verme’ hatasından yargılanan İlhami Bekiroğlu’nun belgesi, misyonsuzluk kararı verilerek, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın ‘kasten adam öldürme’ye geçtiği münasebeti ile Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık İlhami Bekiroğlu tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katılırken, Eda Müdüroğlu’nun babası Bertan Müdüroğlu, taraf avukatları, taraf yakınları ve şahitler salonda hazır bulundu. Daha evvel verdiği tabirini tekrarlayan Bertan Müdüroğlu, kızının vefatına neden olan şoförün en ağır cezayı almasını istedi.
‘DARBEDİLMEKTEN KORKTUM’
İfadesinde kazayı anlatan İlhami Bekiroğlu, “Ben olay günü çalıştığım şirketten yüklemiş oldukları arabayı alarak verilen adrese yanlışsız yola çıktım. Gideceğim yer yokuştu. Varacağım yere yaklaşık 100 metre kala araç çıkmadı, geri geri kaçtı. Bu sırada merdivene çarptım. Araç denetimden çıktı. Kaza oldu, başımı çarptım. Kardeşimi aradım. Hastaneye gideceğimiz esnada polisler beni aradı. Bir kişinin öldüğünü söylediler. Olayı bu halde öğrendim. Kaza sırasında ben araç içindeydim ancak ölen Eda Müdüroğlu’nu fark etmedim. Olay günü kum taşıyordum. Aracı şirketteki vazifeliler yükledi. Benim müdahalem olmadı” diye konuştu.
Mahkeme başkanı nın aracın geriye hakikat gittiği sırada rastgele bir müdahale yapıp yapmadığını sorması üzerine Bekiroğlu, “Aracı denetim etmeye çalışırken aynalardan etrafta kimsenin olup olmadığına baktım. Olaydan sonra kaçmadım. Etraftaki vatandaşların beni darbetmesinden korktum ve olay yerinden ayrıldım. Üstüm başım kirlendiği için polise gitmeden evvel meskene uğradım” diye konuştu.
‘BU YÜKLE ÇIKMASAYDIM İŞİMİ KAYBEDEBİLİRDİM’
Mahkeme heyetinin kamyondaki yükün fazla olduğu istikametindeki sorusunu cevaplayan Bekiroğlu, “Ben kamyondaki fazla yükü gördüm. Şirkette çalışan İsmail isimli bir bireye söyledim. Bana bir şey olmaz dediler. Şayet o biçimde yola çıkmasaydım, işimi kaybedebilirdim. Bu nedenle kamyon çok yüklü halde trafiğe çıktım” tabirlerini kullandı.
‘ŞOFÖR ‘BURADA BİR KIZ VARDI’ DİYE BAĞIRDI’
İlhami Bekiroğlu’nun akabinde şahitleri dinlendi. Olay sırasında balkonda torununa yemek yedirdiğini tabir eden Sabriye İmamoğlu, “Evim olay yerinin tam karşısıdır. Bir kamyon sesi duydum. Sesin geldiği yere baktım. Kamyonun yokuşta zorlanarak çıktığını gördüm. Kamyon daha sonra birden yolun ortasında durarak geri geri kaymaya başladı. Evvel bir meskenin merdivenine çarptı. Daha sonra direğe çarptı. Direk ölen Eda’nın karnına girdi. Kazanın akabinde sürücü kamyondan inerek ‘Burada bir kız vardı, içeri girdi mi’ diye bağırdı. Kamyonun art tarafına baktıktan sonra olay yerinden kaçtı. Kaza esnasında olay yerinde kalabalık bulunmuyordu. Sanığa da saldıran olmadı” dedi.
Kaza sırasında olay yerine yakın yerde bulunduğunu belirten Aydın İmamoğlu da, “Araçta çok yük vardı. Hızlı halde geri geri geliyordu. Sonra direğe çarptı. Rastgele bir korna sesi duymadım. Sanığa ‘Burada kız vardı, ne yaptın sen’ dedim. Bana karşılık vermedi. Ben ölen kızın olduğu yere gittim. Daha sonra da sanığı görmedim” diye konuştu. 
‘AİLENİN MADDİ MANEVİ ZİYANINI KARŞILAMAK İÇİN ARADIK, REDDETTİLER’
Kazanın akabinde ağabeyi İlhami Bekiroğlu’nun kendisini aradığını belirten Ahmet Bekiroğlu, “Olay günü ağabeyim beni arayarak, kaza yaptığını söyledi. Bana attığı pozisyona gittim. Ağabeyim panik halindeydi ve yaralanmıştı. Hastaneye gitmek üzere yola çıktık. Bu sırada polisler ağabeyimi telefondan aradı. Lakin ağabeyim panik içinde olduğu için telefona bakamadı, ben baktım. Kızın öldüğünü bu formda öğrendik. Olay sonrasında ailenin maddi manevi ziyanlarının karşılanması için görüşmeye çalıştık. Lakin görüşme talebimizi reddettiler” dedi.
‘SANIK MUHTEMEL KASITLA HAREKET ETMİŞ’
Müdüroğlu ailesinin avukatı Erdinç Sümer de sanığın SRC dokümanının bulunmadığını söz ederek, “Kanunen bu evrak olmadan trafiğe çıkamaz. Olayın çabucak ardından trafik takımları tarafından sanık hakkında SRC dokümanının olmaması ve taşıma kapasitesini aşması nedeniyle cezai süreç uygulanmıştır. Sanık aracın fazla yüklü olduğunu şirketteki ilgili bireylere söylemiş. Lakin bunu bilerek aracı trafiğe çıkarmış. Sanığın muhtemel kasıtla hareket ettiğini düşünüyoruz. Sanığın tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, başka şahitlerin dinlenmesi, eksik evrakların tamamlanmasına ve sanık İlhami Bekiroğlu’nun tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.