KAYSERİ’nin Develi ilçesinde yaşayan Recep Nihat Karadeniz’e (27), 2014 yılında 20 yaşında lösemi teşhisi kondu. 2 yıl yatarak tedavi gördüğü lösemiyi yendikten sonra kendisine tedavi müddetince takviye olan (LÖSEV) Lösemili Çocuklar Vakfı’nda çalışmaya başlayan Karadeniz, “Ben hastalandığım birinci vakitlerde löseminin ne olduğunu bilmiyordum daha sonra güzelleşen lösemi hastalarını gördükçe ben de çok umut dolmuştum. Artık ben artık güzelleştim. 2018 yılında LÖSEV’in idari işler departmanında çalışmaya başladım. Artık benim üzere hasta olan kardeşlerime ben umut olmaya çalışıyorum” dedi.
2014 yılında bir markette kasiyer olarak çalışırken grip, nefes darlığı ve kalp çarpıntısı şikayetiyle Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvuran Recep Nihat Karadeniz’in yapılan denetimlerde lösemi hastalığına yakalandığı belirlendi. Hastanede tedavisine başlanan Karadeniz, 3 yıl uğraş ettiği lösemiyi yendi. Bu süreçte LÖSEV’in kendisine maddi ve manevi takviye olduğunu söz eden Karadeniz, lösemi hastalarına umut olmak emeliyle Kayseri şubesinin idari işler departmanında çalışmaya başladı.
ETRAFIMIZDAN GÖREMEDİĞİMİZ İLGİYİ LÖSEV’DEN GÖRDÜK
Yaşadığı süreci anlatan Karadeniz, “2014 yılında bir markette çalışıyordum. İş yaparken grip üzere rahatsızlıklarım başladı. İşte nefesim daralıp, kalp çarpıntılarım artmaya başlamıştı. Sonrasında hastaneye denetime gittiğimizde kan değerlerimin düştüğünü söylediler. Beni Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk ettiler. Erciyes Üniversitesi’nde kan değerlerime bakıldı ve bana lösemi tanısı konuldu. Sonrasında tedavime başlandı. Yaklaşık 3 yıl tedavi sürecinin 2 yılı yatarak sürdü. Hastalığımın birinci vakitlerinde ailecek ne yapacağımızı bilmiyorduk. Almış olduğumuz kemoterapi ilaçları beni çok fazla etkilemişti. Bu hastalığın tam olarak ne olduğunu bilmiyorduk. Şaşkınlıkla ne olup bittiğini anlamaya çalışırken imdadımıza LÖSEV yetişti” diye konuştu.
LÖSEV’in gerçekleştirdiği seminerlerin kıymetine vurgu yapan Karadeniz kelamlarına şöyle devam etti:
“LÖSEV kansere karşı farkındalık için tüm ülkede kurulduğu 1998 yılından beri sunumlar ve seminerler yapıyor. O periyotta Develi ilçesinde bir seminere geldiler. Bende duyurularda görünce hastalığımla ilgili olduğu için gidip, katılmak istedim. Seminerde bize çok yararlı bilgiler verdiler. Seminer sonrasında çabucak kaydımızı aldılar. Akabinde tertipli maddi-manevi katkıları başladı. Daima bizi arayıp, soruyorlardı. O periyot etrafımızdan görmediğimiz ilgiyi LÖSEV gösterdi. Ben hastalığı nasıl yeneceğimi düşünürken, bana bu hastalığı yenen bireyleri örnek göstererek moralimi yüksek tutmama yardımcı oldular.”
“HASTA OLAN ARKADAŞLARA UMUT OLMAYA ÇALIŞIYORUM”
LÖSEV’deki misyonuyla ilgili olarak konuşan Recep Nihat Karadeniz, “3 yıl süren tedavimin bitmesinin akabinde sıhhatime kavuştum ve çalışmak istiyordum. Zira öbür taraftan da hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek zorundayız. Daima denetimlerim devam ettiği için ‘nasıl bir işte çalışabilirim’ diye kara kara düşünürken LÖSEV’den aradılar. Bizi davet ettiler. 2018 yılında LÖSEV’in idari işler departmanında çalışmaya başladım. Benim hastalığımın birinci vakitlerindeki kasvetleri öteki kardeşlerim ve aileleri yaşamasın diye mesken ve hastane ziyaretleri yapıyoruz. Ben de benim üzere hasta olan arkadaşlara burada umut olmaya çalışıyorum” tabirlerini kullandı.
‘RAMAZAN AYINDA YAPILACAK BAĞIŞLARLA ‘ÇOCUKLAR İYİLEŞSİN’ DİYORUZ’
LÖSEV’in gençlere iş imkanı da sunduğunu belirten Karadeniz, “LÖSEV, hastalarına asla ‘sen artık güzelleştin, artık bağımız kesildi’ demiyor. Okuyan ve hastalığı atlatmış bizim üzere gençlere eğitim bursu ve iş imkanı da sunuyor. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. LÖSEV’in kurucusu ve İdare Konseyi Lideri Dr. Üstün Ezer hocamız yeterli ki LÖSEV’i kurmuş. Uygunlaşan bir genç olarak kendisine çok teşekkür ediyorum. Bundan sonrada bizler güzelleşmiş gençler olarak LÖSEV ile tüm hastalara takviye olmaya koşacağız. Buradan ayrıyeten bağışçılarımıza çok teşekkür ediyorum. Yapmış oldukları bağışlarla çocuk ve yetişkin hastalar hayat buluyor, güzelleşiyor. Onların her bir kuruş bağışları ve gönüllülerin emeği bizler için çok kıymetli. Ayrıyeten, bir vakitler Ramazan ayında benim konutuma gelen besin kolilerini artık biz hazırlayıp, hastalarımız ve onların ailelerine gönderiyoruz. Bu da bizler açısından duygusal manada çok kıymetli. Ramazan ayında yapılacak bağışlarla inşallah ‘Önce Çocuklar İyileşsin’ diyoruz” halinde konuştu.
