Adana’da çocuk olaylarda İngiliz varyantı artışı huzursuz ediyor

ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Derya Alabaz, Adana’da erişkinlerde olduğu üzere çocuk hadiselerde da daha süratli yayılım özelliğine sahip İngiliz varyantının görüldüğünü ve artış gözlemlediklerini bildirdi. Yaklaşan Ramazan Bayramı ile ilgili de ailelere ihtarlarda bulunan Alabaz, el öpme geleneğinin gelecek seneye kalması gerektiğini vurguladı. 
Pandemi devri toplumda hadise sayısı erişkinlerle birlikte çocuklarda da artış gösteriyor. Koronavirüsün daha süratli yayılımına ve bulaşına neden olan İngiliz varyantı, Adana’da erişkinlerdeki üzere çocuklarda da görülürken, bu durum uzmanları huzursuz ediyor. Çocuklarda bulaşın önlenmesi, süratli formda tedaviye başlamaları ve düzgün izlenmeleri açısından meskende aile fertlerinden birinin koronavirüs geçirmesi durumunda daha sonra çocukta görülen rastgele bir belirti halinde doktora başvurulması gerektiği belirtiliyor. Çocuklarda bulaşın okuldan çok konut içinde gerçekleştiğine dikkati çeken ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Derya Alabaz, koronavirüs geçiren çocuklarda daha sonra oluşabilecek post sendromlara dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Derya Alabaz, yaklaşan Ramazan Bayramı ile ilgili de ailelere ikazlarda bulanarak el öpme geleneğinin gelecek seneye bırakılmasını istedi.  
‘İNGİLİZ MUTANTI ARTIŞTA’
Erişkin olayların daha çok olduğunu lakin aile içi bulaş nedeniyle çocuk olaylarda da artış gözlemlediklerini lisana getiren Prof. Dr. Derya Alabaz, “Aile içindeki bulaşlarla birlikte çocuklarda da İngiliz mutantını daha fazla görmeye başladık. Şu an için erişkindeki üzere çocuk olaylarda da İngiliz varyantı artış durumundadır. Bu durumun çocuklarda, erişkinlerden daha farklı tablo yarattığı üzere bir izlenime kapılmayalım fakat daha kolay bulaşabildiği ve daha çok yayılabildiği için bizi huzursuz eden bir varyanttır. Bunların birçoklarını konutta izlemeye çalışıyoruz fakat daha sonraki devirlerdeki etkilenimlerini herhalde vakitle göreceğiz” diye konuştu.
‘EL ÖPME GELENEĞİ SENEYE KALSIN’
Yaklaşan Ramazan Bayramı ile ilgili de ailelere ikazlarda bulunan Prof. Dr. Derya Alabaz, şöyle konuştu:
“El öpmek bir çocuğun bayramdaki olmazsa olmazıdır. Zira onlar bilhassa harçlıklarını toplayabilmek için bunu istiyorlar. Lakin artık farklı tokalaşma farklı kucaklaşma sistemleri var. Büyük anne ve büyük babalar bu formülleri kullansalar çok daha uygun olacak. Onların torunlarını çok fazla özlemesiyle öpüşme, el öpme üzere durumlar el hijyeni açısından zahmetler yaratabilir. Biz alışılmış ki geleneklerimizin devam etmesini her vakit istiyoruz lakin Covid pandemisi periyodunda evet tahminen harçlıklar verilsin fakat kucaklaşma ve el öpme konusu herhalde hepimizin anlayacağı üzere gelecek seneye kalmalıdır.” 
KORONAVİRÜS VE MIS-C BELİRTİLERİ
Koronavirüs nedeniyle çocuklarda ishal, ateş, cilt döküntüleri üzere belirtiler görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Alabaz, bilhassa çabuk yorulan, ateşi uzun müddet devam etmiş olan hadiselerin kardiyolojik istikametten izlendiğini kimilerinin da müşahede altında tutularak takip edildiğini kaydetti. Bu kümede bir başka tehlike olan MIS-C sendromunun belirtilerini de anlatan Alabaz, “MIS-C, Covid-19 virüsüyle enfekte olunduktan sonra yaklaşık 4-5 hafta sonra aslında bağşıklık sisteminin verdiği ileri derece bir karşılıktır. Bu durumda ateş, ishal, daha küçük yaş kümesi iştahsızlıkla kendini gösteren, tat alma, koku duyusu biraz daha erişkinlerden az etkilenen ancak kardiyak sorunlarla gelebilen bunun yanında bağırsakları tutan, karın ağrısı ishalle giden bir tablo olabiliyor” dedi.  
MIS-C İLE KAYBEDİLEN HADİSELER OLDU
MIS-C sendromu nedeniyle kaybedilen hastalar olduğunun altını çizen Prof. Dr. Derya Alabaz, şöyle konuştu: 
“Bunlar bilhassa kalbi, damar sistemini tuttuğunda ritim bozukluğundan kalp yetmezliğine kadar hatta beyefendisini bile tutan, menenjiti taklit eden tablolarla da gelebiliyorlar. Bu hastaların bilhassa gecikmeden gelmeleri değerli. Zira şayet çok etkilenirse bizim yapabileceğimiz tedavilerde kısıtlanıyor. Ancak daha hafif semptomlarla gelen çocuklar meskende bir haftaya kadar ki bulgularla toparlayabiliyorlar. Bizim en tehlikeli gördüğümüz periyot adolesan çağıdır. Bu yaş gurubunda erişkinlerdeki üzere kalp-damar sistemi etkilenmektedir. 1 yaşındaki bebeğin bile bu virüsten etkilendiğini gördüğümüz üzere en çok aslında adolesan çağına ailelerin dikkat etmesi gerekiyor. Şikayet ve bulgularını vermeyen çocukların üzerine biraz daha titrenmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.”