Diyetisyenden ramazan formülü: Beslen, dinlen, beslen

Arife Defne ARSLAN- Ayşe Mine EĞÜZ/SİVAS, – BESLENME ve Diyet Uzmanı Cansu Arslan, ramazan ayını sağlıklı bir biçimde geçirmek için iftarda ‘beslen, dinlen, beslen’ unsuruna uyulması gerektiğini söyledi.
Medicana Sivas Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Cansu Arslan, ramazan ayının gelmesiyle birlikte beslenme konusunda tekliflerinde bulundu. Kısıtlama sürecinde mesken içi idmanın kıymetli olduğunu vurgulayan Arslan, iftarda tek seferde yemeği bitirmek yerine, arar vererek beslenmenin daha hakikat ve sağlıklı olduğunu tabir etti.
‘SÜTLÜ VE MEYVELİ TATLILAR TERCİH EDİLMELİ’
Pandemi devrine denk gelen ramazan ayında gerçek besinlerin seçilmesi gerektiğini belirten Arslan, “Ramazan ayını pandemi periyodunda karşılıyoruz. Bu süreçte hakikat besinleri seçip hem bağışıklık sistemimizi korumak hem ibadetimizi sağlıklı yerine getirmek zorundayız. Hepimizin bildiği, fakat uygulamakta zorlandığı beslenme prensiplerini hayatımıza dahil etmemiz gerekiyor. Tek seferde yapılan ağır bir iftar yemeği sonrasında ağır bir çay saati yerine, ‘beslen, dinlen, beslen’ prensibi uygulanmalı. Birinci evvel iftara başlarken hurma, su, çorba ve salata ile bir başlangıç yapmalıyız. Burası beslenmemizin birinci evresi olarak değerlendirilmeli. Bu noktada hurma bizim için yüksek lifli vitamin ve mineralden güçlü bir besin kaynağı. Ramazan sofralarımıza yer edinmesinde uzun müddet tok tutmasını sağlamasıyla birlikte kesinlikle bulundurulmalı diyoruz. Böylelikle birinci kısmını tamamladığımız iftarımızın devamında 15 dakika kadar yemeğe orta vermeliyiz. Orta verdiğimiz bu kısım dinlen evresi oluyor. Bu süreç sofradakilerle sohbet ederek yemek servisi yapılarak kıymetlendirilebilir. Dinlenme sonrasında tekrar beslenme evresine geçiyoruz. Ana yemek yoğurt, ayran üzere süt eseri kümesi ve pilav, makarna, ekmek üzere tahıl gurubuyla devam edebiliriz. Mümkünse asitli, şekerli içecekler iftar sofralarından muhakkak uzak tutulmalı. Akşam orta öğününde güllaç, dondurma üzere sütlü meyveli tatlılar tercih edilmeli. Tatlı tüketim sıklığımız azaltılmalı” diye konuştu.
‘İFTAR VE SAHUR ORTASI BOL SIVI ALINMALI’
İftar ve sahur ortasında bol sıvı alınması gerektiğini de kelamlarına ekleyen Arslan, “Özellikle sade maden suyu, ayran, şekersiz komposto, hoşaf suları, cacık üzere sıvı yüklü tercihler yapılmalı. En az 8 bardak su iftar ile sahur ortasında kesinlikle tüketilmeli. Sahur öğününü atlamamız gerekiyor. Uzun mühlet tok tutan tok tutan bilhassa yumurta, sert peynirler, yulaf, çiğ badem, kefir, muz üzere besinler tercih edilebilir. Akşam öğününden iftardan kalan öğünler, ağır kızartma eserler bu öğünümüzde tüketilmemelidir. Elbette ramazan ayında hareketsiz de kalmayalım diyoruz. Tansiyon, şeker hastalığı üzere sorununuz yoksa gün içerisinde yürüyüşler yapılabilir. Akşam iftardan sonra ise konut içi antrenmanlara yönlenmeliyiz. Bu halde haftalık en az 150 dakikalık idman tamamlanmalı” ifadelerini kullandı.  
Ramazan ayında nasıl beslendiğini anlatan vatandaşlardan kimileri dinlenerek yemek yediklerini ve konut içerisinde hareket ettiğini belirtirken, kimileri da acıkmanın verdiği istekle tek seferde öğünü bitirip, sonrasında hareket edemediğini tabir etti.