Hatay’daki orman yangınıyla ilgili iddianame kabul edildi

HATAY, – HATAY’da geçen yaz Belen, Arsuz ile İskenderun ilçesinde çok sayıda mesken, iş yeri ve ormanlık alanın zarar veren yangına ait soruşturma kapsamında tutuklanan Erman K. (31) ile Hakan D. (31) hakkında hazırlanan iddianame Hatay 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Erman K. için 17,5 yıl, Hakan D. için ise 10,5 yıla kadar mahpus cezası istendi.
Belen ilçesine bağlı Sarımazı Mahallesi’nde, geçen yıl 9 Ekim günü saat 10.30 sıralarında çıkan orman yangını, rüzgarın da tesiriyle İskenderun ve Arsuz ilçelerine bağlı birtakım mahallelere de sıçradı. Havadan ve karadan müdahale edilen yangın, vatandaşların da takviyesiyle 11 Ekim’de denetim altına alınabildi. Yangını, terör örgütü PKK’ya bağlı ‘Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ üstlendi. 300 hektarlık ormanın ziyan gördüğü yangınla ilgili gözaltına alınan Erman K. ile Hakan D. tutuklandı.
İDDİANAME KABUL EDİLDİ
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmanın akabinde hazırlanan iddianame, Hatay 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Hakan D. için ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt ismine kabahat işlemek suretiyle silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘orman yakmaya teşebbüs’ kabahatlerinden 17,5 yıl, Erman K. hakkında da ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt ismine cürüm işlemek suretiyle silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘kasten yangın çıkarmaya teşebbüs’ hatalarından 10,5 yıla kadar mahpus cezası istendi.
Belen, Arsuz ve İskenderun ilçesinde çok sayıda mesken, iş yeri ile geniş bir ormanlık alana ziyan veren yangını, terör örgütü PKK’ya bağlı ‘Ateşin çocukları inisiyatifi’nin üstlendiği, yetkililerin de fail olarak terör örgütünü işaret ettiği iddianamede yer aldı.
‘SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM’
İddianamede sözüne yer verilen Hakan D.’nin, olay gecesi Payas’ta arkadaşlarıyla içki içtiğini belirttiği kaydedildi. İddianamede, arkadaşlarından ayrılıp, yürümeye başladığını öne süren Hakan D.’nin, “Bir müddet sonra tanımadığım bir kişi yanıma gelerek, ‘Neden otları yakmaya çalıştın?’ diye sordu. Ben de otları yakmadığımı söyledim. Daha sonra polisler geldi. Her ne kadar emniyete ilişkin kamera kayıtlarında o bölgeden benden öteki kimsenin geçmediği görülse de oradaki yangını ben çıkarmadım. Zati yanan alan da orman değil, küçük bir otluk alandı. Üzerimde sigara bulunmadığı halde çakmak bulunmasının sebebi de sigaramın o anlık kalmamış olmasıdır. Suçlamayı kabul etmiyorum” sözlerini kullandı.
Tanık K.A. ise Hakan D.’nin kuru otları yaktığını gördüğünü belirterek, müdahale ettiğini ve daha sonra polislerin geldiğini söylediği bildirildi.
‘YERDE BULDUĞUM KAĞIDI NEDEN YAKTIĞIMI BİLMİYORUM’
İddianamede, elinde yanık yarası bulunduğu tespit edilen tutuklu Erman K.’nin, elini olaydan bir gün evvel kaynar su dökülmesi sonucu yaktığını öne sürdüğü, fakat Hatay İsimli Tıp Şube Müdürlüğü’nden gelen raporda kelam konusu yanığın alevle de oluşabileceğinin belirtildiği yer aldı. Tabirine yer verilen Erman K.’nin, kuşkulu hareketler sergilemesi üzerine bekçilerce takip edildiği, bu sırada sanığın yerden aldığı kağıt kesimini çakmakla yakarken yakalandığı bildirildi. Kağıdı neden yaktığını bilmediğini ve hatırlamadığını öne süren Erman K.’nin, “Yerde bir kağıt modülü görüp aldım. Cebimdeki çakmakla kağıdı yaktım. Kağıdı ne için yaktığımı, o an aklıma neden bu türlü bir şey geldiğini de bilmiyorum. Yanan kağıt elimdeyken bekçilerin bana seslendiğini duydum. Bunun üzerine kağıdı yere attım. Daha sonra da karakola götürüldüm” dediği kaydedildi.
PKK ELEBAŞLARINDAN KARAYILAN TALİMAT VERMİŞ
İddianamede, Suriye’den paramotorla geldiği Amanos Dağları’nda yakalanarak tutuklanan ‘gri’ kategorideki PKK’lı terörist Yoldaş Selim Çelik’in de bilgi sahibi sıfatıyla tabirine yer verildi. Çelik’in, örgüt tarafından orman yangınları konusunda gençlik yapılanmasına aksiyon yapmaları için genel davette bulunulduğunu belirterek, “Murat Karayılan’ın, uzun yıllardır bu konuda yaptığı davet yalnızca örgütün gençlik yapılanması olarak bilinen ‘Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ne yönelik değil, genel bir davetti. Murat Karayılan basın yoluyla ‘Bir ormanı yakmak için cephaneye gerek yok, bir kibrit, bir akaryakıt yeterlidir’ biçiminde davette bulundu” dediği kaydedildi.