8’inci sefer Antalya’ya gelen Rus iş insanı Likya Yolu yürüyüşünde

RUS iş insanı İlia Grishkin (28), Likya Yolu’nda çıktığı 40 gün sürecek yürüyüşünde, Antalya’nın Demre ilçesine geldi. Daha evvel 7 sefer Türkiye’de tatil yaptığını söyleyen Grishkin, “Bu kere Antalya’nın dağlarını, tabiatını, tarihini keşfediyorum” dedi.
Rusya’nın başşehri Moskova’da bir şirketin sahibi ve yöneticisi olan iş insanı İlia Grishkin, daha evvel 7 defa tatil için geldiği Antalya’ya, bu sefer Likya Yolu’nda uzun bir yürüyüş için geldi. Moskova’dan evvel uçakla İstanbul’a, oradan da aktarmalı olarak Antalya’ya gelen Grishkin, Kemer’in Göynük Mahallesi’nden çıkarak Likya Yolu’nda yürümeye başladı. Dağları, dorukları, ormanları aşarak Demre’ye ulaşan Grishkin, yürüyüşünü toplam 40 günde Muğla’nın Fethiye ilçesinde tamamlayacak.
İlia Grishkin, “Antalya’ya daha evvel tatil için 7 kere geldim. Her yerini gördüm. Lakin dağlarını, tabiatını, ormanlarını keşfetmek için Likya Yolu’nda yürümeye karar verdim. Kemer’den Fethiye’ye kadar olan yolun tamamını yürüyeceğim. Toplam 450 kilometre. Fakat ben bunun birkaç katı yürüyeceğim. Zira ben yalnızca yürümüyorum. Dağlarda, ormanlarda kamp kuruyorum. Kurduğum kampın etrafında günlük yaklaşık 25 kilometre geziyorum. Ben spor yaparak, Türkiye’nin art yüzü saydığım dağlarını, tabiatını, ormanlarını geziyorum. Yolda çobanları, keçi sürülerini görüyorum. Dağlarda çok az insanın görebildiği antik kentleri keşfediyorum. Likya Yolu inanılmaz tarihi ve doğal hoşluklarla dolu. Yolun bir kısmında deniz, tabiat ve tarih iç içe girmiş. Ben dünyada çok antik yolda yürüdüm. Bu kadar hoşluğun bir ortada olduğu bir yol görmedim. Likya Yolu daha düzgün tanıtılmalı, daha çok insan bu yolda yürümeli” dedi.
Mevsimin yürüyüş için uygun olduğunu vurgulayan Grishkin, “Hava çok hoş. Dağlar rengarenk çiçeklerle dolu. Ben Türkiye’yi ve Türk insanını çok seviyorum. Bu nedenle 8’inci defa Türkiye’deyim. Türkiye’nin en büyük turizm zenginliği, Türk beşerinin cana yakınlığı, konukseverliği. Çok yardımcı oluyorlar. Yolda ‘merhaba’ diyen herkes gönülden bir şeyler ikram ediyor. Çok inançlı bir ülke. Gece ıssız dağlarda, deniz kıyısında kurduğum kamplarda kendimi inançta hissediyorum. Türkiye’ye gelmeye devam edeceğim” diye konuştu.