71 yaşındaki Ayşe Başoğlu, Tuzla Belediyesi Yaşlılar Merkezinde 3 ayda okuma yazma öğrendi.
Bir komşusunun vasıtasıyla Tuzla Belediyesi Yaşlılar Merkezine gittiğini ve orada okuma yazma dersleri almaya başladığını anlatan 71 yaşındaki Ayşe Başoğlu, eski eşinin kendisine ve çocuklarına sahip çıkmadığını söyleyen 71 yaşındaki Ayşe Başoğlu, İstanbul’a ilk geldiğinde kırık dökük bir evde yaşadığını anlattı. Başoğlu, “Çocuklarımı tek bir yer yatağının üzerinde yatırırdım. Bir çocuğum o evlerin birinde hasta oldu. Orada yaşam mücadelesi verdik. Bazen komşularımdan çay isterdim çocuklarıma içirmek için. Çocuklarımla bir hayat kurdum. Kimse bana ‘İstanbul’da ne yapıyorsun, ne ediyorsun?’ diye sormadı. 9 çocuğumun hepsiyle ben ilgilendim, hepsini ben yetiştirdim, evlendirdim. Hayatta hiç yılmadım. Hem çalıştım hem de çocuklarıma baktım. Hayatla tek başıma mücadele ettim.” dedi.
“KEŞKE BİR ÖNLÜĞÜM, BİR YAKALIĞIM OLSA DERDİM”
71 yaşındaki Başoğlu, “‘Keşke bir önlüğüm, bir yakalığım olsa’ derdim. Okula gitmiyorum diye üzülürdüm. Biri kulağıma fısıldasa ben de kaçacağım okula. ‘Elbiseyle okula gidiliyor.’ deseydiler ben de kaçardım okula. Kimse bana demedi. O içime bir dert kaldı. O günden beri dua ettim ‘Allah’ım bana yardım et, ölene kadar okumayı inşallah öğrenirim’ diye.” dedi.
70 YAŞINDA ÇOCUKLUK HAYALİME ULAŞTIM
Tuzla Belediyesi Yaşlılar Merkezinde okuma ve yazma öğrendiğini belirten Başoğlu, “Günde 1 saat okuma yazma öğrenmek için ders aldım. 3 ayda okuma yazmayı öğrendim. Bu imkanı tanıyanlardan ve okuma yazmayı bana öğretenlerden Allah razı olsun. Sanki 15 yaşına geri döndüm, hiç büyümemişim, yeni büyüyorum gibi geldi bana. Okumayı yazmayı öğrendim, başardım. Ne mutlu bana 70 yaşında çocukluk hayalime ulaştım. Okuma öğrendikten sonra kafamdaki sıkıntılar hep gitti. Öyle bir mutlu, huzurlu oldum ki dünya benim oldu. Okuma yazmayı öğrenince okuma yazmanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Ben hiçbir şey bilmiyormuşum, cahilmişim, bir şey bilmez biriymişim. Kur’an-ı Kerim’in Türkçesini okudum, çocuk romanları okudum. Onlar çok hoşuma gidiyor. Okuma yazma öğrenince çevremdekiler çok mutlu oldu. Çocuklarım bana ‘Anne maşallah sana’ diyor.” şeklinde konuştu.
“1 SENEDE HAYATIMI YAZDIM”
Kitap yazmanın en büyük hayali olduğunu söyleyen Başoğlu, “Bulduğum defter kalın bir defterdi. ‘Bu benim hikayeme yeter’ dedim. Sonra aklıma ne geldiyse, ne yaşadıysam, ne acılar çektiysem hepsini yazdım. Kitabım ansiklopedi gibi oldu. 1 senede hayatımı yazdım. Kitabımı Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı da gördü, beraber okuduk ve beğendi. ‘Bu yazdıkların kitap haline getirelim.’ dedi. Başkanımız yazdığım kitabı basacak. Zor bir hayattan geldim. İnsanların kitabımı okumasını, kitabımdan ders almasını istiyorum.” dedi.
BAŞKAN YAZICI, “AYŞE TEYZE’NİN YAZDIKLARINI KİTAPLAŞTIRACAĞIZ”
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı Yaşlılar Merkezi’ne yönelik, “Büyüklerimizin hayatlarında yapamadıkları bazı şeyler vardır. Buradaki büyüklerimizden Ayşe Teyzemizin çok büyük bir hayali varmış. Kendisiyle konuştuğumuzda ‘Keşke küçükken bir siyah önlük, beyaz yakayla okula gidebilseydim.’ dedi. Okula gitmek, okuma yazma öğrenme hayali varmış. Biz burada her işi yaptığımız gibi okuma yazma bilmeyen vatandaşlarımıza da destek oluyoruz. Ayşe Teyzemiz, hayali olan okuma yazmayı merkezimizde öğrendi. 3 ayda okuma yazmayı öğrenmeyle de kalmadı, kendi duygularını kitaba döktü. Biz Tuzla Belediyesi olarak editöryal çalışmayla yazdıklarının basımını yapacağız. Öğrenmenin yaşı olmadığını ve ortaya eser bırakmanın ne kadar kıymetli olduğunu Ayşe Teyze’nin yazdıklarını kitaplaştırarak göstereceğiz.” açıklamasında bulundu.