Temmuz ayı emekli maaşı zamları ve kamu çalışanlarının özlük haklarını düzenleyen çalışmalarda sona gelindi.
Her yıl Ocak ve Temmuz ayında belirlenen emekli ve memur zammı için TÜİK’in 4 aylık enflasyon verisini duyurmasının ardından gözler bakanlığa çevrildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı Vedat Bilgin ise Temmuz zammına ek olarak sosyal refah düzenlemesi üzerinde çalışmalara başladıklarını duyurmuştu.
Son dakika açıklaması yapan Bakan Bilgin gündemde yer alan Temmuz ayı emekli maaşı zamları ve kamu çalışanlarının özlük hakları konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Çalışmalar da sona gelindiğini müjdeleyen Bilgin, “Ücretlilerin enflasyon karşısındaki kayıplarını giderecek çalışmalar önümüzde. Temmuzda yapacağımız düzenlemeler var. Emeklilerin maaşlarını, kamu çalışanlarının özlük haklarını düzenleyen çalışmaları tamamlamak üzereyiz” dedi.
EMEKLİ MAAŞIMI NASIL HESAPLARIM?
Emekli aylıklarının hesaplanmasında memur, kendi hesabına çalışan ve işçi ayrımı söz konusu. Bunun yanı sıra çeşitli dönemlerde yapılan sosyal güvenlik reformları ile sadece emekli olma yaşı değil emekli aylığı hesaplama yöntemleri de değiştiği için birkaç farklı hesap dönemi var. Bu dönemler 2000 yılı öncesi, Ocak 2000 ile Ekim 2008 arası ve Ekim 2008 sonrası…
2000 yılından itibaren çok temel olarak emekli aylıklarının hesaplanmasındaki formül şu şekilde: Emekli aylığı = Aylık bağlama oranı X Ortalama aylık kazanç
Ortalama aylık kazanç, kişinin her yıla ait prime esas kazançlarının, kazancın ait olduğu yıldan emekli aylığı talep edilen tarihe kadar güncelleme katsayısı ile güncellenmesiyle bulunuyor. Bu şekilde bulunan ortalama aylık kazanç aylık bağlama oranı ile çarpılıyor ve ortaya emekli aylığı çıkıyor. Ocak 2000 ile Ekim 2008 arası dönem için güncelleme katsayısında büyüme hızının tamamı dikkate alınmakta iken Ekim 2008 sonrası dönemde büyüme hızının sadece yüzde 30’u güncelleme katsayısında dikkate alınıyor.
2000 yılından önceki çalışmalar için ise emekli aylık formülü şu şekilde: Memur maaş katsayısı X Gösterge X Aylık bağlama oranı
Düşükten prim ödeyenler açısından gerek 1 Ocak 2000 tarihi öncesindeki aylık bağlama oranının yüksek belirlenmesi gerekse alt sınır aylık uygulamasının bulunması nedeniyle Ekim 2008 dönemi öncesine ait çalışmaların emekli aylığına etkisi yüksek oluyor. Yani 2000 öncesi çalışması çok olan kişinin az olana göre emekli aylığı yüksek oluyor. 2000 sonrası dönemde ortalama aylık kazancın hesaplanmasında güncelleme katsayısı ve TÜFE ile gayri safi yurt içi hâsıla gelişme hızının tamamı dikkate alınmakla birlikte bu dönemin aylık bağlama oranı 2000 yılı öncesi döneme göre daha düşük belirlendiği için aylık miktarı da düşük oluyor.
Ancak 1 Ekim 2008 sonrasında aylık bağlama oranı eski dönemlere göre daha da düşürüldüğü ayrıca ortalama aylık kazanç hesaplanırken gayri safi yurt içi hâsıla gelişme hızının tamamı değil yüzde 30’u dikkate alındığı için en düşük emekli aylıkları bu dönemde ortaya çıkıyor. Bunda Ekim 2008 dönemi sonrası çalışmalar için eski alt sınır aylığının uygulanmamasının da ciddi payı var. Dolayısıyla Ekim 2008 sonrası çalışmaların emekli aylığına etkisi daha az hatta düşükten prim ödeyenler için negatif oluyor. Bunun sonucunda diğer dönemlerdeki çalışmaları daha fazla olan kişilerin bir an önce emekli olmaları onlara daha yüksek bir emekli aylığının bağlanmasını sağlayabiliyor.