‘100 kişi aşı randevusu alıyorsa 25 kişi aşı oluyor’

Celal ATALAY/ SIHHAT Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. Levent Akın, “Bana gelen bilgilerde 100 kişi aşı randevusu alıyorsa, tahminen 25 kişi aşıya geliyormuş. 75 kişilik kontenjanı gereksiz bloke ediyormuş. Bu hem kendileri için hem de Türk toplumu için ziyan veriyor” dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Uzmanı ve Bilim Şurası üyesi Prof. Dr. Levent Akın, kademeli olağanlaşma sürecinde aşılamanın tesiri ve kurallara ahenk ile birlikte hadise sayılarındaki düşüş seyrinin devam edebileceğini belirtti. Prof. Dr. Akın, “Aşılar süratli bir formda yapılırsa, hem açık alanların daha fazla kullanılması hem insanların kurallara daha fazla dikkat ediyor olması hem de aşının da tesiriyle olay sayısında düşme olabilir. Lakin kâfi ki beşerler hem kurallara dikkat etsinler hem de aşı sırası geldiğinde bunu ihmal etmeden olmaları lazım. Bana gelen bilgilerde doğruluğunu denetim etmek lazım tahminen fakat 100 kişi aşı randevusu alıyorsa, tahminen 25 kişi aşıya geliyormuş. 75 kişilik kontenjanı gereksiz bloke ediyormuş. Bu hem kendileri için hem de Türk toplumu için ziyan veriyor. O yüzden muhakkak aşı randevusuna gidip aşı olmamız lazım. Hem kendimizi hem de toplumu koruruz. Toplumu koruduğumuz vakit toplumsal, iş hayatımıza biraz daha rahat devam etme fırsatı olur. Sonbaharda olabilecek riski de en aza indirmiş oluruz. Sonbahara daha rahat bir durumda girebiliriz” dedi.
‘HASTALANMA VE AĞIR OLAYLARDA DÜŞÜŞ OLUYOR’
Prof. Dr. Akın, 65 yaş üzerinde aşılama oranının yaklaşık yüzde 70-80 olduğunu belirterek, “Buna bağlı olarak bu yaş kümesinde hastalanan sayısı, ağır hadise, ağır bakıma yatan ya da ölenlerin sayılarında dramatik bir düşüş görüyoruz. Demek ki, 2 doz almış 65 yaş kümesinde aşının değerli bir tesiri oldu. Öbür yaş kümelerine yaygınlaştırmaya başladığımız vakit o yaş kümelerinde da evvelki devirlere nazaran hastalanma ya da ağır olay sayısında düşme oluyor. O vakit aşının tesirini görüyoruz. Fakat bunu olabildiği kadar geniş kümelere yaymaya başladığınız vakit bu sefer toplumdaki tüm toplam olay sayısında azalma görüyorsunuz. Şu anda Türkiye 50 yaş ve üzerine aşı yapıyor. Lakin bu aşı tedarikine bağlı olarak 40-30-20 yaşa kadar inecek. O vakit bir anda daha fazla bireye aşı yapıldığı için hasta olan sayısı azalacak ya da ağır olay, hastalık belirtileri gösteren sayısı azalacak. Şu andaki 6 bin 800 sayısı daha da aşağılara inebilecek” diye konuştu.
‘BASTIRILAN YAY ÜZERE TEKRAR ZIPLAR’
Prof. Dr. Akın, toplumun en rahatlayacağı periyodun olay sayılarında 600’lerin, 500’lerin altına inilmesi olacağına dikkat çekerek, “Bu bir gayedir. Şu anda 6 binlerden 5 binlere 4 binlere inerse o vakit salgını denetim etme uygulamalarının güzele gittiği düşünülür. Kâfi midir? Hayır. Uyguna gittiğini düşündürür; ancak bu yeterli gidişi sürdürmeniz lazım. ‘Her şey düzgüne gidiyor, artık boş verelim’ derseniz o bir anda bastırılan yay üzere tekrar zıplar. Tekrar olmadık vakitte yüksek hadiseler görürüz. O yüzden biraz daha sabretmek lazım, biraz daha kurallara uyalım. Önümüzde rahat bir periyoda gidebiliriz şayet aşı programı da istediğimiz ölçüde âlâ giderse” tabirlerini kullandı. 
’14 GÜN BEKLEMEK LAZIM’
Prof. Dr. Levent Akın, kademeli olağanlaşmanın tesirinin 14 gün sonra görüleceğini kaydederek, “Şu anda sayılar yaklaşık 6 bin 500-6 bin 800 civarında. Diyelim ki 10-15 gün sonra sayıları 6 bin 500, 5 bin, 4 bine yanlışsız iniyorsa, o vakit demek ki hem mevsim kaideleri hem de insanların ahengine bağlı olarak olay sayısında azalma olacağını düşünebiliriz. Düşünebiliriz diyorum, hakikat olmayabilir. Zira salgınlar zirve noktasını yaptıktan sonra yani en yüksek seviyeye çıktıktan sonra bir müddet sonra kendisini sınırlamaya başlar. Bu sınırlama tehlikenin geçtiği manasına değildir; yeni olaylara aday periyoda gerçek gidiyorsunuzdur. O yüzden de tekrar olaylar artabilir. 14 Haziran’dan sonra bunu takip etmek lazım; ‘acaba olaylarımızda artış olacak mı, azalış eğilimi devam edecek mi’ diye. Bu nedenle hadise artışının temel kararını verebilmek için 10-14 gün beklemek lazım” dedi.